Artık zurnanın zırt dediği yere geldik! Tek adam, iktidarını sürdürmek için en uygun bulduğu günü seçim tarihi olarak açıkladı. Şapkadan çıkardıkları -peşpeşe tavşanlar çıkartıyor zaten- şimdi yeni seçim yasası ile seçime gitme planı hayata geçecek. Nedir derseniz, seçim ve sandık güvenliğini kendi dönemlerinde atadıkları kıdemsiz genç hakimlere emanet edecekler, eriyip biten MHP’yi yüzde 7 baraj ile kurtarmaya çalışacaklar, ama en önemlisi birinci partiye tüm seçim bölgelerindeki artık oyları hediye edip, Meclis’te çoğunluğu alacaklar! Görüldüğü gibi AKP birinci parti olacağı hesabıyla hareket ediyor.
O nedenle seçimlerin ana meselesi sadece cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak değil. TBMM’de 360 sayısını bulmak da hayati önem taşıyor. Muhalefet, Cumhurbaşkanlığını alıp 360’ı bulamazsa AKP ‘Başkanlık sistemini kaldırıp parlamenter sisteme dönelim’ diye teklifle gelse ne olacak?.. Kendisinin kullandığı yetkileri bir başkasının kullanmasını engellemek için bu hamleyi rahatlıkla yapacaktır.
Öte yandan Erdoğan’ın kendine göre bir tarih belirlemesini beklemiyor muyduk, siyaseti okuyanlar tahmin ediyor, bekliyordu. Soru şu, muhalefet, Altılı Masa ne kadar hazır ya da 14 Mayıs’a kadar ne kadar hazır olacak? İşte bunu bilmiyorum ama şunu biliyorum artık sallanmanın, kendi içlerinde rekabet etmenin, sanki seçimin lafı var kendisi yokmuş gibi rehavet için de sadece laf üretmenin son bulması lazım.
Kamuoyu Altılı Masa’nın adayı süratle açıklamasını bekliyor. Açıklandığı andan itibaren de fitnelerin, arkadan konuşmaların, burun kıvırıp, gıybet etmenin ama en önemlisi kendine çalışma faaliyetlerinin son bulması lazım. Gidişat Kılıçdaroğlu’nun adaylığının giderek güçlendiğine işaret ediyor. HDP’li Ahmet Türk’ün ki kendisi o kesimde çok etkin bir isimdir; aday olması halinde Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı. Bu argüman bile adaylığı kesinleştirmeye yeter bence.
Muhalefetin iş başında olduğu başta büyük iller olmak üzere yerel yöneticilerin de bu seçimlerde büyük sorumluluğu var. Seçildikleri illerde aldıkları oyların altına düşmemeleri gerekir. Ve milletvekili adayı olarak listelere girenler; tarihin en kritik seçiminde yarışa girdiklerinin bilincinde olup ona göre çalışacak, İzmir’de görevlendirilen CHP ve İyi Parti il başkanları dayanışma içinde İzmir’de muhalefet oylarını en yüksek seviyeye taşımalı. Haydi bakalım artık seçim sürecine girdik, herkes bunun sorumluluğu içinde hareket edecek!..
Tek adamın siyaseten kendisi için riskli ve tehlikeli gördüğü isimleri ‘entegre etme’ uygulamasının en bilinen örneği.
Hala adayı konuşmadıysanız geç kalındı, iktidar cenahı net, ne yapacaklarını biliyorlar bu plana uygun şapkadan tavşanlar çıkıyor. Sürakli havuç dağıtmaya devam ediyor. Rekabet değil birlikte olması gerekiyor.