Yoksulsun kardeşim. Hiç kendini yoksulluk kervanın dışında görme, yoksulsun, yoksunluğun yüzünden okunuyor.

Yoksulluğunun ölçütü olarak açıklanan rakamları dikkate alma, üç ay işsiz kalırsam sorusuna yanıtının kafanı ellerinin arasına almaksa, yoksulsun.

Şu ömür denen zaman parçasının çoğunu bu çarklar işlesin, bu devran böyle dönsün diye çalışarak geçiriyorsan, yoksulsun.

Aç yatmıyorum diyorsan, yoksulsun.

Elinde gezdirdiğin telefonunu, bindiğin arabanı zamanını ve emeğini ipotek ederek alıyorsan yoksulsun.

Başımı sokacağım bir evin olsun isteyip de, on yıllarını tuğlasından, demirinden, betonundan çalınmış bir evin en küçük depremde çatlayan duvarlarına gömüyorsan, yoksulsun.

Altmış yaşında emekli olabiliyorsan yoksulsun kardeşim.

Çocuğuna iyi bir eğitim aldırıp da, senden daha iyi bir yaşam sürsün diye varını yoğunu harcıyorsan, yoksulsun kardeşim.

Yönetenlerin, efendilerin her yüksek sesinde bir adım geri atıyorsan, biraz yoksulsun kardeşim.

Daha iyi bir yaşam sürmeyi, birilerinin iki dudağının arasındaki iltifatta arıyorsan, terfiler, plazalarla dolu yaşantından bir nesil sonranın geleceğini göremiyorsan, yokyoksulsun kardeşim.

Yanındaki insanın senden bir dirhem daha iyi yaşadığını düşünüyorsan, her ikiniz de yoksulsunuz kardeşim.

Çocuklarını evde bırakmak zorunda kalıp da, içinde bin bir endişe ile işe gitmek zorundaysan, yoksulsun kardeşim.

Saçına kırlar düşmüşken bile zengin olma hayalleri kuruyorsan, çoktan yoksulsun kardeşim.

Hep sana şükretmeni söylüyorlarsa, çok yoksulsun kardeşim.

Sende bu ülkenin birçoğu gibi yoksulsun kardeşim, hep birlikte değil, hepimiz birbirinden yoksun ama aynı mahallenin, aynı kentin yoksuluyuz kardeşim.

***

Madene inip kömür çıkartan işçi de yoksul, kardeşim.

O madenci, hakkını alamadığı işinden atıldığı zamanda yoksul, kardeşim.

Barikatın önüne geçip, devletin gücünü biz de sınamayın dediği günde de yoksul, kardeşim.

Direnişine ara verip, deprem enkazından insan kurtarmaya geldiği zamanda da yoksul.

İnsanca ve hep beraber ve hakça ve eşit bir yaşamın hayalini kurduğu gecelerde de yoksul, kardeşim.

Hep yoksul kardeşim, susmanın yoksunluğunu üzerinden atmış bir yoksul hepsi bu.

***

O kadar ağır işler yükleyeceğiz ki onlara düşünecek bir anlık bile zamanları olmayacak. Bu karıncalara hiçbir zaman başlarını bile kaşıyacak bir süre tanımayacağız. hep iş, hep çalışma, hep açlık, hep yoksulluk, hep gelecek korkusu içinde olacaklar. Bu korkular onları kör, sağır, sersem, beyinlerini işlemez yapacak.[1]

***

Yoksunluğu yoksullukla karıştırmamak lazım kardeşim, duymamayı, görmemeyi, karşı çıkmamayı yoksullukla karıştırmamak lazım, güzel ve çirkin kardeşim, bunlar yoksunluktur, dünyanın hepimize eşit verdiği yaşamın eşitsizliğine karşı duygu yoksunluğudur.

Açlığı yoksullukla hiç karıştırmamak lazım kardeşim, açlık gözünün önündeki tüm dünya nimetlerine ellerinin dokunma ihtimalinin yok olması demektir ama o eller onlara mutlaka dokunacaktır, açlık yoksunluğun tamamen yitimidir.

Unutma kardeşim, hep yoksullar ölür hem yaşayarak hem ölerek hep yoksullar ölür, yoksunluktan da yoksulluktan da hep yoksullar ölür, susarak ölür, susmadığı için ölür, aç kalmaktan korkarak ölür, işsiz kalmaktan korkarak ölür, kendi omuzlarında taşıdıkları öldürür onu, yeni yoksullar yaratarak ölür, hep yoksullar ölür kardeşim, depremde ölür kardeşim, salgında ölür, tedavi ederken ölür, insan kurtarırken, evine ekmek götürürken, ama en çok yaşarken ölür yoksullar kardeşim.

Artık ölemeyelim kardeşim, yoksul ve yoksul olarak ölemeyelim bundan sonra kardeşim.

Mümkününü bir kere de Alay Komutanına sor kardeşim.

 

[1] Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, Yaşar Kemal, Yapı Kredi Yayınları