Laiklik İzmir’dir… Barış İzmir’dir…
Heykel İzmir’dir… Kitap İzmir’dir…
Her sayıda olduğu gibi bu sayıda da, ‘Bu sayımızı şuna şuna ayırdık’ yazmak isterdim.
Aslında teknik olarak öyle: ‘Bu sayımızı laiklik tartışmalarına ayırdık’…
Ama bilinsin ki, ‘İzmir’in dergisi’ olma iddiasında olduğumuz müddetçe, her sayımız zaten biraz da laikliğe ayrılmış olacak.
Mesela önümüzdeki sayıda ‘İzmir ve bisiklet’ ilişkisini konu alacağız ve bileceğiz ki laiklik bisiklete binebilme özgürlüğüdür aynı zamanda…
Laiklik, mesela; metro istasyonunda bir heykelin ‘yaşam’ özgürlüğüdür.
Çünkü ahşaptan bir heykelden bile ‘ama’larla ‘utananlar’ –ya da siz ona tahrik olanlar da diyebilirsiniz- işte en çok da onlar nem kapıyorlar laiklik ile İzmir arasındaki ilişkiden…
***
Mayıs sayısında Nazım Hikmet şiiriyle açmıştık derginin kapağını, tam da 3 Haziran’da elimizde olacak olan Haziran sayısında Nazım ustanın şiiri olmayan İzmir dergisi olur mu?
“Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
akarsuyun
meyve çağında ağacın
serpilip gelişen hayatın düşmanı.”
Laikliğe düşman…
Barışa düşman…
Kitaba düşman…
Heykele düşman…
“sana düşman, bana düşman
düşünen insana düşman.”
***
İzmir’de ‘Gülhan-Yılmaz Elmascan Barış Kütüphanesi’ kuruluyor. Dergimizin bu sayısında kapağımızda yer verebildiğimiz için mutluyuz. Kütüphanede emeği geçen herkesin yüreğine sağlık…
***
Laiklik İzmir’dir… Barış İzmir’dir… 35 Soruda Özcan Purçu’nun dediği gibi: “Sağlıcakla kalın”