İzmir Enternasyonal Fuarı, sadece İzmir ve Ege’nin değil ülkemizin çok önemli bir değeriydi. Sonra zamana yenik düştü. Son birkaç yıldır yeniden eski şaşalı günlerine dönemese de bir atak yapma peşinde. Bu yıl önemli bir partner ülke var; Rusya Federasyonu ve nispeten önceki yıllara göre artan katılımcı ülke sayısı fuara ilgiyi arttırdı. Üst düzey popüler kültür ögelerine, pop şarkıcılarına vb. fuarda sıklıkla ücretsiz etkinlikler yaptırılması da ziyaretçi sayısını oldukça yükseltti. İlk gün Nilüfer, ikinci gün Sıla gibi isimlerin çim konser alanındaki etkinlikleri geniş ilgi gördü. İkinci gün akşamın ilerleyen saatlerinde ziyaret ettiğim fuarda Sıla konserini izlemeye çalışan en az 10-15 bin ziyaretçi vardı rahat. Eş zamanlı olarak fuardaki diğer atmosferlerde de kalabalıklar vardı. Saat 21.30-23.30 arasındaki zaman diliminde her 75 İzmirliden birinin fuar alanında olduğunu söylemek mümkün. Ki, günlerden cumartesi ve İzmir’in en az üçte biri yazlık sayfiyelerde ve tatil beldelerinde… Buna rağmen fuara yüksek ilgiyi mercek altına almalı İzmir Büyükşehir Belediyesi ve gelecek yıllarda bu ilgiyi arttırarak sürdürmenin çalışmalarını yapmalı.
İZMİR BİR FUAR KENTİ
İEF’den doğan birçok fuara da ev sahipliği yapan Fuar İzmir de var artık. Ancak, İEF asla gölgede bırakılmamalı, işlevini zamanın ruhuna yenik düşmeden sürdürebilmeli. İEF, ülkemizin önemli bir ekonomik-sosyal-kültürel değeridir. Bu marka değerini korumak, sürdürmek de bu kentin, hükümetlerin de sorumluluğudur.
BÜYÜKŞEHİRE VE KOCAOĞLU’NA KENDİ TAKIMINDAN GOL
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da 86. İEF’ye yakışan, İzmir’i de iyi anlatan bir konuşma yaptı açılışta (Daha doğrusu yapmış, davetli olmadığım için orada değildim).
“Atatürk’ün ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ düsturunu en iyi anlayan ve benimseyen bir kenttesiniz. Toprakları hoşgörüyle yoğrulmuş, genlerinde barış, dostluk, özgürlük ve demokrasi olan, güleryüzlü insanların şehri İzmir’desiniz…” diye sözlerine başlayan Kocaoğlu’na da, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne de, CHP’ye de, uluslararası önemli bir markaya da ne yazık ki yakın çalışma arkadaşları zafiyet getiriyor.
BİRKAÇ SAPTAMA VE BİRKAÇ ÖNERİ
Nasıl mı? Henüz detaylı incelemedim, gezmedim ama bu yıl çıtası yükselen ve değerine yaklaşan fuara ilişkin olarak duyduklarım, okuduklarım ve bizzat gözlemlediklerimden sadece birkaç hususa değineceğim ki yol yakınken önlemler de alınabilsin.
1)Açılıştaki protokol krizi: Bu hususa ilişkin duyduklarımdan, okuduklarımdan yola çıkarak bir çift sözüm olacak. Güzel bir açılış olmuş ama o güzel açılışa protokoldeki oturma krizi gölge düşürmüş anladığım kadarıyla. Bu tip önemli açılışlarda sorumluluğu bağlı şirkete bırakmadan İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi almalıdır. Protokol dairesi titiz bir çalışma yapmalı, gerekirse iyi bilmediği konularda daha iyi bilenlerden destek alıp falso vermemelidir. -Ki, önceki yıllarda da protokol krizi yaşandığını duydum- İçlerinde Tacettin Bayır, Özcan Purçu, Zekeriya Temizel, Ali Yiğit, Akif Ekici ve Ak Partili Necip Kalkan’ın da olduğu milletvekilleri protokoldeki sıralarına tepki göstererek dışarı çıkmış. Mustafa Balbay ise tepkisini halkın arasına oturarak göstermiş. Tepkiler üzerine iki milletvekiline ise ön sırada yer verilmiş (Zeynep Altıok ve Kazım Arslan nedense arkadaşlarının tepkisine ortak olmamış ve yerlerine oturmuşlar. Ancak burada konumuz hangi milletvekili grubunun doğru hangisinin yanlış yaptığını saptamak değil). Kocaoğlu bu krizden dolayı sorumlulara bir fatura çıkarsa da iş bitmiyor; benzer skandalların bundan böyle yaşanmaması için de çare aramalıdır. Özetle, Büyükşehir Belediyesi protokol biriminin falso vererek CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven’i konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda bırakması şık olmadı.
2)Açık havada, çim konser alanındaki yüksek profilli pop konserlerinde izleyici sayısı çok olunca uzaktan ses duyulmuyor, çok cılız ve dağılarak geliyor. Sahne ve ses düzeni için onca paraya bir parça daha ilave edilip sahne önü dışında alanın orta ve arka kısmında da sesin duyulacağı sistem kurulmalıdır. Bu teknik ayrıntıyı çözmek zor olmasa gerek.
3)Fuar alanı alabildiğine pisti. Büyük çoğunluk etrafta çöp kutuları olsa da çöpünü yerlere atıyor, çim alanlara bırakıyor. Alışveriş ve yeme içme alanlarının önleri de farklı değildi. Kent bilinci maalesef yeterince gelişmediği için bu durumda hızlı, etkin, dinamik ve özel bir temizlik ekibini süratle devreye sokmak şart. Fuar bugün üçüncü gününde ve bir hafta boyunca tertemiz bir fuar alanı İzmirlilere çok değil.
