İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluşunun 78, DOKUZ EYLÜL Gazetesi’nin de yayın yaşamının 12. ‘’GURUR YILDÖNÜMLERİ’ ’Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen ‘’GÖRKEMLİ’’ bir törenle kutlandı.

Törene basın, siyaset, sanat dünyasından, kamu yönetiminden ve yerel yöneticilerden çok sayıda katılım oldu.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği törende Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Teşvik Yarışması’nı kazanan gazetecilerin ödülleri ile meslekte 50 yılını dolduran gazetecilerin beratları da verildi. Bu bağlamda; yerel ve ulusal düzeyde Denizli’de, Uşak’ta, İzmir’de çeşitli gazetelerde televizyon kanallarında hazırlayıp sunduğum MERCEK programlarım ile basın çalışanlarının örgütlü olduğu tek sendikası Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Başkanlığı’nı 20 yıla yakın bir süre onurla ve gururla yürütmem ve halende İZ GAZETE’de ülke sorunlarını özgürlük ortamında dile getirmem nedeniyle 50.yıl beratı bana da verildi.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin basın meslek örgütü olarak tüm eylemlerindeki yol haritası; ÖZGÜRLÜK, BAĞIMSIZLIK, AYDINLANMA VE DEMOKRASİDEN oluşuyor.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin yol haritası; aynı zamanda Cumhuriyetimizin taşıyıcı kolonu olan ‘’AYDINLANMA PROJESİ’’dir.

Bu arada; basın özgürlüğünün alternatifi basın özgürlüğüdür.

Bu bağlamda; basın özgür değilse, bireyde, toplum da kurumlar da özgür değildir.

Aynı zamanda; basın özgürlüğünün kalitesi, o ülkedeki diğer özgürlüklerinde kalitesinin belirleyicisidir.

İGC Başkanı Dilek Gappi’nin özgürlük anlayışı, toparlayıcı kişiliği

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, gazeteci kimliğinin yanında bir ‘’CUMHURİYET KADINI’’ olarak da eşitliği, adaleti, özgürlüğü ve bağımsızlığı özümsemiş ‘’KAPSAYICI’’ kişiliğe sahiptir.

Ayrıca; basın meslek etiğini, üyeler arasındaki dayanışmayı, kapsayıcı yaklaşımı benimseyen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi; ‘’toparlayıcı’ bir yönetici profili çiziyor.

Özgür haberciliğin kalesi

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi; törende yaptığı konuşmada cemiyetin felsefesini özetle şu sözlerle anlattı:

‘’Cemiyetimiz Hasan Tahsin’ in yaktığı bağımsızlık meşalesini onurla taşıyacak. Mustafa Kemal‘in izinden zerre taviz vermeden özgür haberciliğin yıkılmaz kalesi olmaya devam edecek. İzmir Basını aydınlanma ve demokrasi mücadelesinde öncü. Gerçeği arayıp, doğruları yayınlamanın bedeli çok ağır. Bir ülkenin demokrasi kalitesini basın özgürlüğünün kalitesi belirler. Tek bir meslektaşımız dahi düşünceleri nedeniyle ceza evindeyse, o ülkede sadece basın değil, demokrasi tutukludur.’’

SONUÇ OLARAK: 

Özgürlük, bağımsızlık, demokrasi ve aydınlanma kavramları; Atatürk Cumhuriyeti’nin de felsefesini oluşturuyor.