Her genel seçim öncesi yaşarız bunları. Listeler açıklanır, adaylar belli olur. Kırgınlıklar, küskünlükler, tepkiler...
"Davaya bağlılık" listeler açıklanıncaya kadardır. Aradığını bulamayanların isyanları başlar. İlk sırayı, listede kendi adını bulamayanlar veya sıralamadaki yerini beğenmeyenler alırlar. İkincilik listelerde adlarını bulamayanlarındır. Bir de kendi bel bağladığı adayını listede göremeyenler vardır. Çok sesli koro gibidirler; farklı sesler ve tonlar ama ortak payda partiye öfkedir.
Kimse, "tek bayrak, tek millet, tek vatan" anlayışının; tekçi anlayışın, bu sonucu doğurduğunu düşünmez. Neden tek seçici olmasın?
Bu seçici tek adam olabileceği gibi yetkisi kendinden menkûl bir kurul da olabilir. Bizlere de gidip bu tek seçicilerin sıraladıklarına onay vermek kalır!
Siyasi Partiler Yasası değiştirilmedikçe de bu böyle devam edip gidecektir; düzenleri böyledir.
TBMM'nin Türkiye'mizin etnik, inanç, cinsiyet yapısını yansıtır şekilde yapılandığını düşünelim. Neden gençlere de kontenjan ayrılmasın ki?
Düşünelim. Milletvekili olmanın, ülkesine ve halklara hizmet etme onurundan başka hiçbir getirisi ve ayrıcalığı olmasın. Yani aylık maaşı, ayrıcalıklı tedavi, seyahat vb. lojman, sosyal tesis olanakları yok! Mal varlıkları milletvekilliği öncesi ve sonrası aile çevresiyle, akrabalık ilişkileriyle açık seçik duyurulsun. Seçmenlerin bunları bilme hakları olmasın mı?
Sadece seçim bölgesiyle TBMM'de toplantılara gidiş geliş yol ücreti ve yollukları verilebilir. Bir de TBMM'ce görevlendirildiğindeki zorunlu harcamalar.
Neden "olur mu hiç?" diye gülümsüyorsunuz? Seçilenler bize hizmet için yanıp tutuşmuyorlar mı? Az şey mi halkına hizmet etmek, ülkesine ve geleceğe katkı koymak? Bunun onuru, gururu yetmez mi?
Yani demem o ki, partilerde adaylar ön seçimlerle belirlenmelidirler. Gerçekten gereken bilimci, bürokrat, teknokrat gibi kadrolar için belirli yüzdede kontenjan olabilir.
Milletvekillerine emekli maaşı da dahil hiçbir ücret ödenmemelidir. Ancak, milletvekili olarak çalıştıkları süre emekliliklerine sayılmalıdır.
Bakalım o zaman kaç kişi aday olacaktır?
Ancak o zaman herşey düzelir, halkın çıkarı yoluna girer.