- Bu salgın bir tüketim ve doğaya saygısızlık kültürünün sonucudur. Hayvansal beslenmeye dayalı insan kültürünün, sürekli olarak hayvanlardan geçen hastalıklarla kırılıp durmasının devamıdır.
- Salgının sınıfı yoktur, etkileri ise sınıfsaldır. Yoksulların, evsizlerin, az beslenmiş, az uyumuş, rutubetli evlerde kalmış, bedenlerini parçalayan işler yapmış insanları eksiltecek olan bir doğal yıkımdır.
- Önce yoksullar, göçmen yoksullar, ayrımcılığa tabi tutulduğu için kötü koşullarda yaşayanları vuracak bu salgın. Eğer insanlık bir köklü değişime gitmezse, güçlüler daha güçlü, zayıflar daha zayıf olacak.
- Salgın, berbat hayatlar yaşayan, evleri eve, işleri işe benzemeyen, hakir görülen, öteye itilen, örselenmiş olanların tam ortasında patlayan bir bombadır.
- Bu günler yaşamda canları sıkılma lüksüne sahip olanlarla, yaşamak için canlarını tehlikeye atma zorunda olanların amansız çelişkisini taşır.
- Lüks be marka maske takanların çağında, el beziyle sokağa düşenlerin kimsenin umursamadığı öyküsüdür yaşanan. Salgın aslında eşitsizliği sadece görünür kılmıştır, salgından daha yaygın ve öldürücü olan adaletsizliktir.
- Dünya bu kasılmadan bir biçimde çıkacaktır. Elinde iki yönü olan bir harita ile… Ya dijitalleşmiş, sosyal izlemenin amansız hal aldığı bir DİJİTAL faşizm olacaktır yönü ya da yeni ve çağdaş bir kamuculuk olacaktır.
- Dayanışma güçlüdür, yaşatır. Dayanışma politikadır bilhassa. Sadakanın, iyilikseverliğin panzehridir. Güç verir paylaşmak. Devletin ve sermayenin zayıf bıraktığı alanları güçlendirmek, gündelik yaşamı örgütlemek politikanın en has halidir.
- Eve kapatılmış insanlara tüketim dayatarak kasalarını dolduran şirketler paralarını sayarken, halkın ölülerini saymasıdır zamanın gerçek kaydı. Bu zaman vicdan yetmeyecektir. Vicdan kişisel bir olgudur, vicdansızlık ise toplumsaldır. Şu ya da bu biçimde bu kötülük rejimi ile suç ortağı olmuş insanlar için vicdana yapılmış, değer gözeten çağrılar sadece "zayıflık göstergesidir". Vicdanlı olmak yetmeyecektir böylesi hallerde. Güçlü ve vicdanlı olunmalıdır.