Erken seçim için nabız yokluyor, seçim ekonomisiyle yaşayan iktidar bloğu. Gerçeklikten kopmuş, bir aileye, bir zümreye kadar daralmış temsiliyetleri ve onların etrafında kurgulanmış “saadet zinciri” ile mevcut düzenin sürmesi için yine seçim kartını saha sürmeye hazırlanıyorlar.
Neden seçim? Çünkü tüm devlet olanaklarıyla, bütün iktidara yakın şirketlerin etkisiyle, polis, askeri ve sivil bürokrasiyle girdikleri seçimlerde alıştıkları “haksız kazanç” bir imkân sunuyor onlara.
Derinleşen yoksulluğun artık kitlesel, gündelik bir sureti var. Muhafazakâr, mütedeyyin kitlelerin bile apaçık gördüğü bir israf ve kayırma düzeni faş olmuş halde. Kendi mahallerinden çıkan iki yeni siyaset hareketin tahrip gücünü hesap edemiyorlar. Uluslararası siyasette büyük bir tıkanma, iç siyasette kriz, ekonomik çöküş, sosyal yozlaşma, değer yitimi, yaygın intihar, kadına yönelik sistematik şiddet… Kendi krizlerini açmak için ortaya attıkları ucube yönetim sistemiyle ortaya çıkan derin açmaz.
Seçim umuyorlar ama korkuyorlar da… Kaç vekil acaba yeni hareketlere yakın, kaç belediye başkanı, kaç belediye meclis üyesi? Bilemez haldeler. O yüzden baskı ile köşeye sıkıştırdıklarına inandıkları HDP’den sonra CHP’ye geldi sıra… Sosyal medya taramaları, yalan haberler, hedef göstermeler ile CHP’yi odağına alan bir saldırı dalgası başlattılar.
COVİD-19 salgını ertesinde, salgının muadillerine göre nispeten düşük ölüm tablosunu bir başarı öyküsü olarak inşa etmek istiyorlar. Sağlık emekçilerinin üstün gayretini, halktan yana yerel yönetimlerin önemli uygulama başarılarını kendi torbalarına doldurup bir baskın seçimle sürüklendikleri büyük tıkımı örtmek isteyecekler.
Böylesi bir tabloda en geniş toplumsal muhalefetin, demokratik güçlerin, ilerici yapıların yeni bir model önerisini konuşmaya başlaması şart.
Uzun yıllar boyunca sınırlı çevrelerin yürüttüğü ve AKP tarafından yer yer istismar edilen, YENİ ANAYASA tartışmasını yapmak, kısa, öz ve ilkesel bir metinde anlaşmaya çalışmak sürecin önünü açar. Bu tartışmayı geniş kesimlerle yapıp, farklıların bir zenginlik olarak görüldüğü, ortak ve bir arada yaşamın zemininin hem fikir olunmuş değerler üzerine inşa edildiği bir YEPYENİ BİR HAYAT’ı birlikte kuralım.