Meclis kulislerinde oturunca haber ayağına gelir bazen. Haber değil de milletvekillerinin yorumlarını bizler kulis bilgisi olarak görür, bazen sorularla daha da derinleştiririz o yorumlarını siyasilerin. İz gazete okurlarına geçtiğimiz hafta içinde mesafe, hijyen kurallarına uyarak konuşulanları aktarmak istiyorum yine bu yazımda.
Ne mi konuşuyorlar işte konuşulanlar:
Merkez bankası başkanı düştü diye faizlerin düşmeyeceğini, adam, “Nisan, Mayıs faiz düşmeyecek. Beklemeyin böyle bir şey “dedi. Buna rağmen neden dolar yükseliyor diye sorulduğunda, esprili bir cümle ile muhalefet milletvekillinin birisi, “Dolar bu. İster dolar, ister boşalır” dedi. Yani güvenin olmadığı yerde doların düşmeyeceğini tam tersi yükselebileceği uyarısında bulundu. Yani bu iktidara depremi ‘faiz ve dolar’ın yaşatacağı söyleniyor.
Bir diğer milletvekili enflasyonun artışını doğurganlığa benzetiyor ve ‘Madam’ diyerek ortaya koyuyor. Esprilerle birlikte ülke gündemi yorumları yapılıyor. Yani üretmeyen bir ülkede enflasyonun doğurganlığının devam edeceği, artacağı vurgulanıyor ve Enflasyonun AKP zemini sarstığına dikkat çekiliyor.
AKP’nin liyakata önem vermediğini liseyi terk etmiş pudra şekeri seven Kürşad Ayvatoğlu üzerinde örnekleniyor ve iktidarın diplomaya değil yandaşlığı becerebilecek kapasitede olup olmadığına bakıldığına işaret ediliyor. Milyonlarca üniversite mezunu iş bulamazken lise terk bir gencin lüks içinde yaşayarak bunların yaşanmasını kamuoyunun takdirine bırakılıyor.
Bir milletvekili Kokain çeken Ayvatoğlu’nu ev hapsiyle taltif edildiğini, İslamcı siyasilerin bu konuda daha önce Sanatçı Deniz Seki’yi cezaevlerinde süründürdüklerini, yaptıkları kötülükleri anımsatıyor ve bunların unutulmaması gerektiğini söylüyor. İktidarı sona yaklaştıracak, sarsacak en büyük depremlerden birinin de adaleti unutmakla yaşayacağı dile getiriliyor.
Yine aylardır Boğaziçi üniversitesi öğrencilerinin Melih Bulu eylemiyle, yaşadıkları işkenceler, gözaltılar yaşatıldığı konusu yer alıyor ve istifa eden Damat Berat Albayrak arasında bağ kuruluyor ve Melih Bulu’nun Albayrak’ı örnek alması gerektiği söyleniyor.
Bir diğer konu ise HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun tutuklanmasını yanlış bulan AKP içinden bazı milletvekillerinin, Gergerlioğlu’nu savunmalarını insan hakları çerçevesinde değil de Müslüman kimliği üzerinden üzüldüklerini, “Babadan dededen bir Müslüman, İmam Hatip mezunu insana bu yapılanlar doğru değil. Gergerlioğlu başörtü yasaklarında da mücadele eden birisi. Bu hiç doğru olmadı. Bu konuda çok yanlış yapılıyor” denildiği dile getiriliyor.
HDP’nin kapatma çabasının iç siyasi mücadelenin bir parçası yapıldığını, HDP hakkında düzenlenen iddianamenin Erdoğan ve partisi hakkında da bir idam fermanına dönüşebileceği, daha önce AKP’nin de kapatılma süreci dile getiriliyor ve “ kapatılmak istenen bir partinin başka bir partiyi kapatmasının ciddi anlamda bir handikap ve olumsuz neticeler doğuracağı yorumları yapılıyor. MHP’nin bastırmasına rağmen Erdoğan’ın HDP’nin kapatılmasına sıcak bakmadığını, beki 6 ay hazine yardımından muaf tutulacak bir ceza verilebileceği konuşuluyor.
Özetle ülke gündeminin bütün konuları iktidar için deprem etkisi yaratmaya devam edeceği, cumhur ittifakının her geçen gün erdiği ve bu yüzden erken seçim için el altında çalışmaların yapıldığı da konuşulanlar arasında yer alıyor.