Haziran ayı takvimi koca bir ağacın yaprakları gibi yaza, sıcağa rağmen solgun, hüzünlü ve istemeye istemeye yere düşerken hepimizin içi sızlıyordu.
Hasan Hüseyin Korkmazgil, 2 Haziran 1970’de kaybettiğimiz “Orhan Kemal’in anısına” “İşten çıktım / sokaktayım / elim yüzüm üstüm başım gazete…” diyerek başladığı dizelere, 3 Haziran 1963 yılında aramızdan ayrılan Nâzım Hikmet’i de anarak şiirine devam eder. “Kökü burada / yüreğimde / yapraklı uzaklarda bir çınar / ıslık çala çala göçtü bir çınar / göçtü memet diye diye / şafak vakti bir çınar / silkeledi kuşlarını / güneşlerini / Oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun memet, memet”
2 Haziran 1991 yılında bir ustayı, şiir işçisini Ahmed Arif’i kaybettik. “Uy Havar” dizelerinde kendini ne güzel anlatmıştı. “Şahmurat suyu kan akar / ve ben şairim / namus işçisiyim yani / yürek işçisi / korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş…”
Ahmed Arif, Anadolu’nun, hasretin, sevdanın, umudun, şairiydi. Tek kitabı “Hasretinden Prangalar Eskittim” ile 2019 Kasım ayı itibariyle yetmiş altı baskı yapan şair, günümüzde hâlâ geçerliliğini korumaktadır. Ahmed Arif’in şiirleri; Ahmet Kaya, Zülfü Livaneli, Cem Karaca, Fikret Kızılok, Moğollar, Grup Ekin, Grup Baran gibi sanatçılar ve gruplar tarafından seslendirilmiştir.
İlk kez, 1968 yılında, Bilgi Yayınevi tarafından basılmıştır. Ahmed Arif, kitabının ismini önce “Dört Yanım Puşt Zulası” koymuş. Arkadaşı Ali Oğuz, “Seni on beş yaşında çocuklar, kızlar okuyacak. Sen, hatta bu adı bir şiire bile verme, mısra olarak kalsın.” demiş. Bunun üzerine kitabın ismini değiştirmeye karar veren Ahmed Arif, “Hasretinden Prangalar Çürüttüm” ismini uygun görmüş, sonra “çürüttüm” sözcüğü içine sinmemiş. Her ne kadar doğrusu çürüttüm olsa da içindeki sesi ve şair duygularını dinleyip bu sözcüğü, “eskittim” olarak değiştirmiş.
Ahmet Tevfik Küflü (Bilgi Yayınevi’nin sahibi) kitabın ilk baskısını yapar. Kitap, çok kısa sürede biter fakat ikinci baskı bir türlü yapılmaz. Nedeni sonradan anlaşılır. Ahmed Arif’in imzaladığı sözleşmede şöyle bir madde vardır: “Kitabın, iki yıl süreyle tekrar baskısı yapılmayacaktır.”
İki yıl sonra Ahmet Tevfik Küflü, tekrar baskı yapmak ister. Ahmed Arif bunu kabul etmez.
Erdal Öz (Can Yayınları’nın kurucusu), Ahmed Arif’i 1970’lerin başında, Cem Yayınevi’nin sahibiyle tanıştırır. Cem Yayınevi, 1971 yılında yaptığı ikinci baskıyla otuz yılda kırk üç baskı yapar. Bu süre içinde bazı şiirlerin bazı mısraları değişikliğe uğramıştır.
Everest Yayınları önce “Hasretinden Prangalar Eskittim” kitabını daha sonra da usta şairin bu ilk ve tek kitabında yer almayan, dergilerde kalmış gençlik şiirlerini ve yayımlatamadığı son şiirlerini ilk defa bir kitapta topladı. Uzun yıllardan sonra şairi okurlarıyla buluşturan bu kitap, “Yurdum Benim Şahdamarım” ismiyle çıktı.
Ahmed Arif, en son 2008 yılında Metis Yayınları’ndan çıkan ve bütün şiirlerinin toplandığı “40. Yıl” özel baskısıyla tekrar raflara tek kitap olarak döndü.
3 Haziran 1924 Franz Kafka, 4 Haziran 1933 Ahmet Haşim, 9 Haziran 1870 Charles Dickens, 10 Haziran 2008 Cengiz Aytmatov, 13 Haziran 1987 Cemil Meriç, 15 Haziran 1961 Peyami Sefa, 20 Haziran 1997 Cahit Külebi…
25 Haziran 2009 yılında ‘Popun Kralı’ olarak tanınan Amerikalı şarkıcı, müzisyen, dansçı ve pop yıldızı Michael Jackson vefat etti. Çok sevdiğim bir sanatçıydı. Sürekli şarkılarını dinliyor, söylüyor danslarını taklit ediyordum. Menajeri Dieter Wiesner tarafından yazılan “Michael Jackson Gerçek Hikâye / Pupa yayınları 2014” kitabını okuduktan sonra ne kadar ileri görüşlü bir insan olduğunu anladım. Hep “Heyyyyyyy Michael” diye bağırmak isterdim.
Haziran ayı efsanelerin aramızdan ayrıldığı bir ay…
…elim yüzüm gazete
vurmuşum sokaklara
vurmuşum karanlığa
uy anam anam
haziranda ölmek zor.
Ustam, bu kadar acının içinde yaşamak da zor…