Yoksulluk derinleşiyor; 17 milyon 114 bin 902 yurttaş, yaşamını sosyal yardımlarla sürdürmeye çalışıyor.
Türkiye’de nüfusun yaklaşık dörtte biri devlet yardımına muhtaç halde yaşıyor.
Bu arada; devletten yardım alanların sayısı 2024 yılının ilk altı ayında 500 bin arttı.
Ekonomik kriz devam ettikçe yoksulların sayısı da artış eğilimini sürdürüyor. Aile ve sosyal Hizmetler Bakanlığı; Türkiye’nin içinde bulunduğu derin ekonomik krizi gözler önüne seren ‘’SOSYAL YARDIM KARNESİ’’ni açıkladı. Bakanlığın açıkladığı verilere göre; 1 Haziran itibariyle 6 ayda yardıma muhtaç hane sayısı 500 bin artışla 4milyon 278 bine yükseldi.
Denilebilir ki; her ay 100 bin hane yardıma muhtaç hale geliyor.
Bu arada; devletin ‘’SOSYAL YARDIM TABLOSU’’; ülkenin sürüklendiği ‘’DERİN YOKSULLUK’’u gösteriyor.
Aç yatılan evler var
Aylık geliri açlık sınırının altında kalan hane sayısı 3 milyon 479 bine, ailesinin bakamadığı çocuk sayısı ise 171 bine ulaştı. Öte yandan; Mayıs 2024 verilerine göre 9 milyon 44 bin 458 kişinin GSS ‘’Genel Sağlık Sigortası’’ primi devlet bütçesinden karşılanıyor.
Ayrıca; elektrik tüketim desteği alanların sayısı da 3 milyon 939 bin 652’ye yükseldi.
Fiyatlar uçtu, alım gücü eridi
Asgari ücretin alım gücü yılın ilk 5 ayında 3 bin 863 lira eridi. Buna karşılık gıda fiyatları yüzde 93 oranında arttı. Asgari ücretle yaşamaya çalışan toplum kesimi adeta nefes alamaz hale geldi.
Bu arada; fiyat artışı tam gaz devam ederken ülkede ‘’FİYAT ALGISI’’ bozuldu, düzeltilemiyor.
Oluşan manzara; artan fiyatlar, yoksulluk, büyüyen borçlar ve eriyen maaşlar. Ancak ne var ki; nüfusun zengin yüzde 20’si için (17 milyon 200 bin kişi) geçim problemi söz konusu değil. Bu tablo karşısında AK Parti iktidarının ‘’SORUN ÇÖZME KAPASİTESİ’’ oldukça zayıfladı. Oluşan yoksulluk tablosu sürdürülebilir değil. Tersine bu tablo; toplumsal ‘’HUZURSUZLUK’’ nedenidir.
TÜİK’in eli vatandaşın cebinde
Türkiye İstatistik Kurumu’nun eli yoksulun, dar ve sabit gelirlinin cebinde. Türkiye’de milyonlarca işçi, memur ve emeklinin gelirini doğrudan etkileyen TÜİK; gerçek rakamları saklayarak, enflasyonu düşük göstererek milyonlarca yurttaşı yoksullaştırıyor. Böylece; TÜİK, ‘’GÖREV KUSURU’’ işliyor. TÜİK, yargı kararına rağmen ‘’MADDE FİYATLARINI’’ sansürlemeye, gizlemeye devam ediyor.
TÜIK; parti farkı gözetmeksizin AK Parti’ye oy veren-vermeyen milyonlarca emekçiyi açlığa mahkûm ediyor. Denilebilir ki; TÜİK enflasyonu ‘’düşük’’ göstererek emeklinin, asgari ücretlinin cebinden çalıyor.
Oysa; işçiler, emekliler, asgari ücretliler enflasyonun nedeni değil, tam tersine; enflasyonun mağdurlarıdır.
Sonuç olarak
Yoksulluk derinleşiyor, yatağa aç girenler var. TÜİK; rakamları sansürleyerek milyonlarca yurttaşın daha da yoksullaşmasına neden oluyor.