Yazı yazmak disiplin işi…

Hayatını idame ettirmek için yazmak zorundaysan beynin şöyle işliyor: “Duyduğun, gördüğün her şeyi kaydet, bundan yazı konusu çıkar…”
Çıkıyor da…
Ama bazı konuları yazmayı hem çok istiyorsun hem parmakların çalışmıyor.
İşte Kübra’nın intiharı benim parmaklarımı birbirine doladı.
İsmi Kübra Aykut…
Dünya güzeli genç bir kadın…
Sosyal medya fenomeni imiş.
Ben ismini kendi bedenini evinin 5. Katından attığında duydum…
Öldüğünde yani…
Gittiğinde…
***
Kendi iradesiyle gerçekleşen şerefli bir ölümün ardından kirli magazin yapıldı.
Kübra’nın sevgilisi yüzsüz Polatgillerin avukatı imiş… Acaba bu bir cinayet miymiş?
Biraz beyni çalışan, biraz bu dünyayı anlamaya çalışıp ama anlayamayan herkes senin ardında bıraktığın o notu okuduğunda bilir ki güzel çocuğum, gitmeye kendin kara vermişsin.
Demişsin ki: “Kendi hür irademle atladım. Fıstığa çok iyi bakın. Hayatımdaki herkese çok iyi geldim. Ama kendime iyi gelemedim. İyi bir insan olarak yaşamak bana hiçbir şey kazandırmadı. Bu hayatta bencil olun. O zaman mutlu olursunuz. Günlerdir can çekişiyordum kimse görmedi. Kendimi çok seven ben kendimi düşündüğüm için gidiyorum. Özür dilerim. Nasıl Şaşırttım ama sizi…”
***
Kübra’nın sevdiği adam ülkenin karanlık ailelerinden birinin avukatı olduğu için kızımın o kararı gölgeye düştü.
Neymiş hayatına son verecek insan saatler önce öyle gülerek paylaşım yapar mıymış?
Tam da öyle olur işte!
“Ben buraya, size ait değilim çok yorgunum” deyip kendi gidişine karar veren herkes Kübra gibidir.
Isıracak köpek dişini göstermez misali gitmeye karar veren drama yaratmaz.
Kedisini köpeğini düşünür, onu emanet eder ve derki “can çekişiyordum ama görmediniz…”
***
Ah güzel kızım.
Çok üzgünüm gittiğin için.
İntiharı beceremezsen madara olursun.
Ama keşke beceremeseydin de madara olsaydın güzel kızım.
Beceremezsen “zaten psikolojik rahatsızlığı vardı,  manyağın tekiydi” diyeceklerdi...
Şimdi yalandan ağıt yakıyorlar.
***
Yaşasaydın da kimse seni o hale getirmenin sorumluluğun almayacaktı, gittin kimse benim yüzünden diye yas tutmayacak…
Senin kalbini kavuranlar hayatlarına devam edecek.
Yavrum, o güzel yüzüne, ruhuna kıymasaydın keşke…
İntiharı seçen ardında vicdan azabı çekecek olan birileri olacağını zanneder.
Yok öyle birileri…
Ben varım ama…
Seni tanımadan anlayan.
Ah güzel çocuğum.