Bu yazının konusu hem İzmir hem de ülke gündemine gelen iki atanmışla ilgili. Birinin atanması, diğerinin ise aldığı kararlar tartışılıyor. Biri boğaza diğeri körfeze atanmış iki kişi; bir rektör ve bir vali…
BİR REKTÖR
Bir süredir ülkenin gündemi Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektör Melih Bulu ve kendisine yönelik hem Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrencilerinin hem de yurdun dört bir yanındaki üniversite öğrencilerinin yaptığı protestolar. En başta şunu söyleyelim; gençler hem yaratıcılar hem de gayet politikler. Bu durum ülke açısından geleceğe yönelik umut olarak cebimizde dursun.
Gelelim atanmış rektöre. Üretecekleri açısından bağımsız olması gereken üniversitelerimizin yöneticileri bir süredir cumhurbaşkanlığı tarafından atanıyor. ‘İleri demokrasimizin’ gereği olarak ve seçimle akademisyenlerin başı ağrımasın diye akademisyenleri yormama amaçlı bir kararıdır bu. Hatta bir kısmı da daha fazla yorulmasınlar diye KHK ile akademiden bile uzaklaştırılmıştı.
Peki, kimmiş Melih Bulu? Kendi deyimiyle öğrencilik yıllarında CHP’li, daha sonra LDP’li en son da AKP’li olmuş bir kişi. 2009’da aktif siyaseti bırakıp 2015’te AKP’den milletvekili aday adayı olmuş biri. Sadece yukarıdaki iki cümle bile Melih Bey ile ilgili yeterince bilgi veriyor bize. Ama başka bir gerçek de cumhurbaşkanının vekil yapmadığı birini ülkenin en önemli üniversitelerinden birine rektör olarak atamış olması…
Atanması sonrası Melih Bulu birkaç röportaj verdi. Bunlardan birinde ‘görücü usulü evlilik’ misali zamanla öğrencilerinin onu tanıyıp seveceğini iddia etti, zamanla alışırlar dedi. Bir diğerinde ise bir canlı yayında kendisini protesto eden öğrencilere odasından el salladı, cevabını da gecikmeden öğrencilerden aldı.
Belki sevilebilecek bir hocadır bilemem ama ‘atanmış etiketi’ üzerinden bu görevde kalmayı sürdürdüğü sürece asla silinmeyecek. Eğer ki derdi gerçekten sevilmekse, saygı duyulmaksa ve üniversitelerin özerk olması gerektiğini düşünen bir akademisyense yapabileceği tek şey istifa etmek!
BİR VALİ
Ulusal gündemden yerel gündeme geçecek olursak herkesin malumu İzmir’de konuşulan en önemli konu Menemen Belediyesi başkanvekili seçimleri…
Daha önce başkanvekili seçilmiş ve mahkeme bir ara karar vererek yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Nihai karar ise henüz çıkmadı. Ama İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger seçimlerin ivedilikle tekrarlanmasını istedi, düzeltiyorum kuranın. En sonda söyleyeceğimizi hemen söyleyelim; neden seçim değil de kura tekrarlanıyor? Çünkü seçim tekrar yapılsa AKP’nin kazanma şansı yok ama kura çekilirse yüzde 50 şansları olacak. Hem AKP hem de vali bu şansın peşinde.
Peki, valinin böyle bir yetkisi var mı? Kimi dinlediysem, hangi hukukçuya sorduysam aldığım cevap hep aynı: ‘YOK!’ Valinin böyle bir yetkisi yok. Diyelim ki vali beyin bundan haberi yok, diyemeyiz çünkü var. En son CHP’li İzmir Milletvekilleri, Menemen Belediye Meclisi toplanmadan önce valiyi ziyaret edip durumu izah etti. O zaman söylenebilecek tek şey kalıyor; vali bey kural tanımaz, kanun dinlemez biri. Hayırlısı olsun.
Geçtiğimiz hafta CHP’li meclis üyeleri sayesinde kura tekrarlanamadı. Meclis gündeminden ‘kura çekimi’ oylama ile kaldırıldı. Ortada bir ara karar varken kura yapılsa ve nihai karar ara karardan farklı olursa bunun hesabı nasıl verilecek? Bu durum, altından kalkılmayacak sonuçlar doğurabilir. O yüzden CHP’li üyeler sayesinde hatadan ‘şimdilik’ dönüldü.
Şimdilik diyorum çünkü vali olaya yeniden el attı. Hemen bir vali yardımcısını görevlendirerek Salı günü kuranın tekrarlanmasını istedi. Sayın vali size buradan sesleniyorum; buna yetkiniz yok. Menemen gibi büyük bir ilçenin belediyesi AKP’ye geçsin diye bu kadar çabalamanız en başta İzmirlileri üzer. Eğer bu umurunuzda ise lütfen yapmayın.
***
Yazının sonunda ise Menemen Belediyesi’ndeki başkanvekili seçimlerinde, belediye yönetimi AKP’ye geçmesin diye gece gündüz çabalayanlardan biri olan CHP İl Başkan Yardımcısı Şener Akdemir’in bir paylaşımından alıntı ile veda edeyim. Akdemir paylaşımında AKP’lilerin bugün itiraz ettiği kura çekimi yönteminin daha önce AKP yönetiminde olan Selçuk Belediyesi’nde aynen kullanıldığını gösteren bir video paylaştı ve ekledi: ‘Menemen’i haksız bir şekilde alsanız dahi 2024’teki seçimlerde Menemen yine CHP’li olacaktır. Siz de o gün geldiğinde ancak menemene ekmek banarsınız.’