Geçen cuma günü, belki bir daha yaşanmasını istemeyeceğimiz bir yılı geride bıraktık. Gerçekten 2020 yılı başta virüs ve ekonomi gündemleri ile geçti. 27 Şubat’ta İdlib’te 33 askerimizin şehit haberlerinin acısı yaşanırken, 11 Mart’ta ülkemiz Covid-19 ile tanıştı ve bir hafta sonra emekli orgeneral Aytaç Yalman’ın vefatı ve akabinde bu ölümün Covid-19’dan kaynaklandığı açıklaması ile ülkemiz virüsten kaynaklı ilk ölümü gerçekleşti. 21 Mart’tan itibaren başta 65 yaş üstü olmak üzere, 20 yaş altı kısmi olarak yaklaşık 10 aydan beri sokağa çıkamıyor.
Covit-19 sürecinin yönetimi pek başarılı geçti sayılmaz. Özellikle gerçek rakamların makyajlanarak verilmesi, vefatların gizlenmesi, içerde rakamlarla virüsü önemsizleştirme çabaları, Avrupa ve dış dünyada ülkemiz rakamlarının güvenilmez olduğu ve dikkate alınmadığı, bu doğrultuda uçuşa kısıtlı ülkeler kapsamı yönünden de olumsuz değerlendirildi. Hele hele rakamların gizlenmesinde Sağlık Bakanının “Ulusal Çıkarları Korumak” içerikli söylemi tam bir komedi ve itiraftı. Neyse ki yıl bitmeye az kala vaka ve vefat sayıları birden 10 katı kadar fazla açıklanmaya başlandı ama güven bir defa zedelenmişti, vatandaş açıklanan bu rakamlara da güvenmekte tereddüt etti. Mart ayından beri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de temizlik, maske ve mesafe öncelikli “YENİ NORMAL YAŞAM” hayatımızda yerini almış oldu.
2020 yılında virüsten başka daha çok şeyler de yaşandı. Van, Elazığ ve İzmir’de yaşanan depremler ve kayıplar, Van’da çığ felaketi, şehitlerimiz, kadın taciz ve cinayetleri, pandemide devletimizin, yabancı ülkelerle kıyaslandığında vatandaşına ve esnafına gereken desteği vermeyerek kaderine terk etmesi içimizi acıtan yüreğimizi sızlatan yaşananlar oldu. Bu başlıklarda, 2021 yılına taşınmaması gereken en önemli başlık kadın cinayetleri ve bunların önlenmesi konusunda iktidar ve muhalefet en sert kararlar ve ciddi önlemler alması olmalıdır.
2020 ve önceki yıllarda başlayan ve 2021 yılında da gündemimizde kalacak olan konular ise, başta Doğu Akdeniz, enerji çalışma ve çatışmaları, Suriye ve Irak kuzeyinde yaşanan gelişmeler ve güvenlik koridoru, Kafkaslarda, Azerbaycan ve Dağlık Karabağ, Rusya ile inişli çıkışlı ilişkiler, Ege de Yunanistan, adalar ve yine Akdeniz’deki enerji araştırma faaliyetleri, sınırdaşlığın dışında ise ABD ile S-400 başta olmak üzere diğer yaptırımlar, AB ile Akdeniz ve Kıbrıs Maraş konuları gündemimizi meşgul edecektir. ABD’de demokratların iktidara gelmesi ile Trump döneminde alınan kararların uygulanması hususunda yeni yönetimin neler yapacağı bekleniyor. ABD Dünya Sağlık Örgütü’nden Çin’i gerekçe göstererek çekildi. Paris iklim antlaşmasında çıkan ilk ülke de oldu. İngiltere Brexit’i oyladı Avrupa Birliği’nden çıkıyor. 10-11 Aralık AB liderler zirvesinde Türkiye’ye yaptırım konusunda, topu taca atarak ABD yeni yönetiminin tutumuna göre karar oluşturmak düşüncesi ile gelecek toplantısını Mart 2021 tarihine alıyor…. Gibi gibi…
Geçmiş yıllarda savaş sonrası veya büyük doğa felaketleri, pandemi vs. sonrası yeni bir dünya düzeni kurulmaya çalışılıyor. 2. Dünya savası sonrası Yalta konferansında yeni dünya düzeni şekillendi bloklar oluştu, o dönemlere ait İsmet İnönü’ye atfen söylenilen “Yeni Bir dünya düzeni kurulur ve Türkiye orada yerini alır” sözünde olduğu gibi Covid-19 sonrası dünyada nasıl bir düzen kurulacak hep birlikte merak ediyoruz. Bu satırları yazarken diğer taraftan ABD de cumhuriyetçiler kongre binasını işgal edişini canlı olarak veriyor, onu izliyorum. Dünyaya demokrasi dersi veren ABD normal demokratik seçim sonuçlarını hiçe sayarak kongreyi basarak işgal ediyor. Artık dünyaya nasıl bir düzen gelir merak konusu…
Ülkemizde ise virüs ve ekonomik sıkıntılardan sonra yılın en önemli olayı ekonomi ve merkez bankasını alamadığı tedbirler veya… bilemediğimiz gerekçelerle 120 milyar doları sorumsuzca satan hazine ve maliye bakanını istifası… görevden affı… yeni yeni kavramlar yeni yeni istifa yöntemleri görüyoruz. Eski bakan, yeni durumu kayıp vatandaş Berat Albayrak 2 aydan beri kayıp, gerçekten kayıp… nerede olduğu hakkında hiçbir yerde hiçbir bilgi yok… istifasını sosyal medyadan açıkladıktan sonra ortadan kayboldu, yetkililerce tam 27 saat sonra ‘görevden affı kabul edildi’ denildi. Hukuk ve hukukun şekil şartı Berat’ı geçerek geldi Menemen’e tosladı. Menemen’de Belediye Başkanvekilliği için yapılan oylamada, eşitlik sonrası kura çekiminde her iki tarafında rıza ve kabulü ile yapılan kura çekim yöntem ve işlemi sonucuna yapılan itiraz torbaya takıldı. Bu torba mevzusunda CHP’ye % 53,29 oy veren millet ittifakı ve Menemen halkının hiçbir suçu ve günahı yoktur. Fi tarihinde yapılan yasal düzenlemeler güncellenmemiş dumanla ve telgrafla haberleşme devam etmiş, instagram ve twitter istifası resmî belge olarak görülmüş… bu arada da AKP vekil ve üst yöneticilerinin gözleri önünde ve huzurunda çekilen kura bir anda vicdan ve ahlakları kurutmuş gibi gözüküyor. Hepiniz ordaydınız, o kurada AKP adayı çıksaydı CHP aynı şeyi yapmazdı. Burada asıl amacın Menemen halkına hizmet olduğu asla unutulmamalıdır. Yaşananların faturası ilk yerel seçimlerde sandığa yansıyacaktır.