‘Bir arkadaşa bakıp çıkacaktım’ edasıyla gittiğim bir açılış olacağını düşünürken nereden bilebilirdim arkadaşlarımı arayıp; ‘Hani neredesiniz, neden hala gelmediniz?’ diyeceğimi…
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti iş birliğiyle Uluslararası Basın Merkezi açıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Basın özgürlüğünü desteklemek için yalnızca düşünce üretmeyi değil, bu düşüncelerin hayat bulacağı ortamı hazırlamayı da kendimize görev bildik!’’ derken…
Ben ortaya çıkan sonucun çok daha fazla şey demek olduğunu düşünüyordum.
Bunu bana düşündüren ne mi oldu?
Türkiye’de uzun zamandır sadece dillerde olan, siyaset yaparken kullanılan ‘’gençlik’’ için somut bir şeyler yapılmıştı.
Basın yasası hazırlanırken mesleğe atılacak yeni mezun gençlerin daha çok umutsuzlaştığı bir dönemde böylesine umut veren bir merkezin açılması; “Baskılar bizi yıldıramaz”ın vücut bulmuş hali gibiydi.
‘’Siz istediğiniz kadar yıldırmaya çalışın biz tecrübelerimizi gençliğin dinamikliğiyle birleştirip dimdik burada durmuyoruz dimdik ileriye gidiyoruz’’ demekti.
Ve işte bunlar sadece konuşma değildi.
Öncelikle genç gazeteciler olmak üzere tüm meslek mensuplarına günün teknolojilerini öğrenme ve kullanmaya yönelik ücretsiz eğitimler sunulacak merkezde... Belirlenen eğitim programları çerçevesinde hafta içi tüm meslek mensuplarına “Görsel ve İşitsel Medyada Yeni Teknolojiler”, “Yeni Medya ve Dijital Uygulamalar”, “Dijital Pazarlama” ve “Yabancı Dil” dersleri verilecek.
Gelecek için gelecek neslin gazetecilerine bundan daha güzel nasıl bir umut verilebilirdi ki!
Gelelim açılışa.
Açılışları bilirsiniz ya da bana denk gelenleri bilir misiniz? diyeyim…
Yetkili ve ilgili kişilerin konuşmaları olur.
Uzunca sürenleri vardır ve illa ki bir dakikadan sonra dinlediğiniz yeri kaçırır, etrafınızdaki tanıdık tanımadık yüzlere bakınırken bulursunuz kendinizi.
Biraz sıkılgan biraz da sırada ne var, bitse de gitsek sesi içinizden kulağınıza dökülür.
Konuşmalar biter, damak tadınıza uygun mu değil mi deneme yanılma yoluyla öğreneceğiniz kokteyl kısmı başlar.
Son olarak uğultuyla karışan bir çello ya da keman melodisi belli belirsiz duyarsınız sonrası kapanış ve dağılış.
Uluslararası Basın Merkezi’nin açılışı bu klişeleri de bozdu.
Çok net anlaşılır bir tanıtım gösterisi, kısa, akıcı ve hedefleri aktaran umut veren konuşmalar.
Bizden, ne olduğunu bildiğimiz yiyecek ve içecekler eşliğinde kokteyl ve her türden şarkılar eşliğinde gerçekten eğlendiğim, oynadığım, enerji topladığım çok iyi bir orkestra ile mini bir konser.
Son olarak kapanış ve keşke dağılmasak hali.
Uzun zamandır açılışı ve içeriği ‘’bir şeyler değişip güzelleşiyor’’ duygusu veren bir proje olmamıştı. Bu açılış bu duyguyu verip güçlendirdi.
Ve ben kendi adıma bu eşsiz merkezin oluşmasında A dan Z’ye emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.