Çekicileri görüyorsunuz. Yüklenmiş vatandaşın arabasını alıp götürüyor!
Bu sorunu çözüyor mu? Yoksa kendi yarattıkları sorundan bir de para mı kazanıyorlar?
Terör estiriyorlar desem bana kızarlar değil mi?
Duruma bir bakalım isterseniz:
2024 Mart ayı sonu itibarıyla İzmir'de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,3 artarak 1 milyon 837 bin 135'e yükselmiştir.
2024 Temmuz ayı sonu itibariyle, İzmir'de toplam trafiğe kayıtlı araç sayısı 1 milyon 889 bin 544 oldu.
2024 Ağustos ayı sonu itibarıyla İzmir'de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,7 artarak 1 milyon 902 bin 456 oldu.
Bir ayda artan araç sayısı 12.992 !
İzmir’ de her ay artan araç sayısını bu TÜİK verilerine göre düşünün…
Peki artan araç sayısına göre otopark sayısı artırılıyor mu? Sorumlular, yetkililer herhangi bir otopark yatırımı planlıyorlar mı? Daha da iyisi bu araç sayısı artışını engelleyecek alternatif ulaşım politikaları var mı? Toplu ulaşım ağının genişletilmesi, bisiklet yolları yapılması ve bunlara olumlu ayrıcalıkların tanınması gibi…
İzmir Büyükşehir Belediyesi sayfalarında şöyle bilgiler var:
“…
Açık alan otoparklarımız, yol kenarları ve açık alanlar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. 48 lokasyonda bulunan yol kenarı otoparklarımız 1.735, 14 lokasyonda bulunan açık alan otoparklarımız ise 2.298 araç kapasitesine sahiptir. Şehrimizde otopark hizmetleri; kapalı alan otoparkları, açık alan otoparkları, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı üzerinde yer alan abone otoparkları ve karavan otoparkları olmak üzere dört ana grupta toplanmaktadır. Kent içinde açık alan otoparklarda 4.033, kapalı alan otoparklarda 8.928, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı abone otoparklarında 1.955 olmak üzere, toplam 14.916 araç kapasitesi ile hizmet vermekteyiz…”
Tabii bu İzBB’nin işlettiği otoparkların sayısı. Bazı konutların da otoparkları olduğunu biliyoruz.
Mafyanın işlettiği otoparkları da katmak gerek! “Kaldırım kıyılarında otomobillerin çizilmesini ve lastiklerinin delinmesini engellemekle” görevli olanlar…
Araç sayısı ve bu otoparkların toplamı arasındaki oranı sizin takdirlerinize bırakıyorum.
Otomobillerin yaklaşık yüzde doksanının otopark dışı alanlarda, mahalle aralarında park edildiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Otopark ihtiyacının, imar planı onaylanmış yerleşmelerde ve alanlarda Otopark Yönetmeliği’nin 4. maddesinde belirtilen istisnalar haricinde, bina içinde veya parselinde karşılanması esastır:
“…
(4) Otopark Komisyon Kararında; yapının ada-parsel numarası, yapı ruhsatının veriliş amacı (yeni inşaat, tadilat, ilave vb. olup olmadığı), kullanım çeşitlerine göre hesaplanan otopark ihtiyacı, söz konusu ihtiyacın bina içinde veya parselinde karşılanıp karşılanmadığı, karşılanmıyor ise Otopark Yönetmeliği’nin hangi maddesi kapsamında ne şekilde çözümlendiği (ortak otopark, ada içi otopark, başka parselde otopark yeri ayrılması), otopark bedeli alınması halinde ise hangi bölgesel otopark alanında kaldığı ve ne kadar bedel ödenmesi gerektiği gibi bilgiler açıkça belirtilir ve Ek-1'de belirtilen formlara uygun olarak düzenlenir…”
Evet, konutlar daire başına on binlerce lira otopark parasını peşin peşin öderler ve yapılarına ancak öyle başlayabilirler. Peki ödenen bu otopark paraları nerededir?
İşte bu koşullarda çekici denilen “terör araçları” görevlerini yapmaktadırlar. Araçları çekip götürerek vatandaşı zorda bıraktıkları gibi bir de ağır para cezalarına çarptırıyorlar.
Yasak yere park cezası hazineye ve çekici ücreti de Trafik Vakfına!..
Görevli, yetkili ve sorumlu olanlar otoparkla ilgili oluşmuş bu sorunu çözmek yerine bu sorundan para kazanmayı sürdürüyorlar…