Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının en çok yıprattığı konuların başında belkide spor branşları geliyor. Yeryüzünü derinden etkileyen süreçte tartışmasız olarak en kötü yönetim sürecini yaşayan ülkeydik.
Serüven ilk önce liglerin seyircisiz olarak oynatılmasıyla başladı, hemen akabinde işin içinden çıkılamayacağının farkına varılmasıyla tüm spor branşlarındaki ligler bıçak gibi kesildi. Uzun süreli bir aranın ardından tekrar başlayan karşılaşmalar büyük güçlükle tamamlandı. Bu süreçte tüm dünya normal statülerini devam ettirirken 2019 yerel seçimlerinde Malatya’da %68, Kayseri’de ise %63 oy alarak bu şehirlerdeki iktidarını sürdüren Akp yılın kıyağını yaparak küme düşmeyi kaldırdı. Böylelikle 2020-2021 sezonunun 21 takımla oynanması skandalına imza atıldı. O süreçte bir diğer hükümet takımı olan AdanaDemirSpor “Bizi de lütfen Süper Lig’e alın, 21 oluyorsa 22’de olur” adlı çalışmasını sosyal medya üzerinden vizyona koydu. Ne yaptılar, ne ettiler ama AdanaDemirSpor’u Süper Lig’e aldırmayı başaramadılar. Saray hükümeti, ordumuzun onuru olan Tank Palet fabrikasını hediye ettiği isimlerin bu seferki ricasını kabul etmemişti. Bu olayların gölgesinde yeni bir sezona merhaba dedik hep birlikte.
Milyonların harcandığı basketbol ve futbol branşlarının hem ülke sınırları içerisindeki düşüşü hem de Avrupa’daki temsiliyetlerinin başarısızlıklarının yanı sıra, kurtarıcı amatör branşlarımız bir nebze yüzümüzü güldürmeyi başardılar. Yelken branşında 2 Dünya Şampiyonluğu, yüzmede ard arda gelen rekor dereceler, serbest dalışta 3 günde tam 3 dünya rekoru, ritmik jimnastikte Avrupa Şampiyonluğu, artistik Jimnastikte 2 Avrupa Şampiyonluğuyla gurur dolu anlar yaşadık.
Tabii ki 2020’de tüm dünyayı sarsan kayıplar Türk sporununda yakasından düşmedi. Bir basketbol efsanesi olan Yalçın Granit, Milli Güreşçilerimiz Kazım Ayvaz ve Reşit Karabacak, Göztepe efsaneleri Halil Kiraz ve Nevzat Güzelırmak, İlk Fifa Kokartlı hakemlerimiz Hilmi Ok ve İhsan Türe’nin ardından 2020 yılının son kaybı bir Karadeniz efsanesi olan Özkan Sümer’di bizler için. Acılarla geçirdiğimiz 2020 yılında sporcu olmak da sporu konuşmak da en zor olanıydı.
Kriz yönetimi anlamında fazlasıyla ders çıkarmamız gereken bir yılı geride bıraktık. Sporun en yüksek marka değerine sahip branşlarındaki çaresiz başarısızlığımızı seyrederken, Ay-Yıldızlı bayrağımız için canıyla mücadele eden amatör sporcularımıza gereken önemin verilmediğine şahit olduk. Öte yandan günlük hayatımızda artık çokça yer almayan efsanelerin hayatları devam ederken görmeleri gereken değeri görmediklerini fark ettik. Her anlamda zor bir yılı geride bıraktık.
Covid-19 salgını, bir de Akp hükümetiyle birleşince tedavi süreci iyice zorlaştı bizler için. Aşının sadece Covid-19 için üretildiğini düşünürsek, toplumun asıl yapması gereken tedavi, sandık aşısı gibi gözüküyor artık.
Ülke sınırlarımız içerisinde başta spor branşları olmak üzere kötü yönetilen her kurumun, Cumhuriyet ve demokrasi ışığında ilerleyecek sisteme geri döndürülmesi tek kurtuluş niteliğinde. Bu bağlamda tüm milletimize ve İzmirli hemşerilerime sağlıklı, huzurlu, başarılı ve Ak Parti’siz bir yıl dilerim.