Demokrasi adına elimizde kalan tek şey sandık, yani oy kullanabiliyor olmamız!.. Dört, beş yılda bir önümüze sandık konması ve seçimlerin yapılıyor olmasının dışında bu ülkede demokrasiden söz etmek artık ne yazık ki olanaksız. Zaten bu tarihi seçimin önemi, yeniden demokrasiye dönüş bileti olma özelliği taşımasıydı.
Evet, kolay olmasını beklemiyorduk. Zira özellikle son 10 yıldır yapılan seçimlerin üzerindeki şaibeler, mühürsüz oyların geçerli sayılması vb. derken iktidarın sandıkta kaybettiği seçimleri, YSK verileriyle kazandığı iddiaları hafızalarda!.. ‘Atı alıp Üsküdar’ı geçmelerin’ formülleri hep bulundu, kaybeden hanesine hep muhalefet yazıldı!..
Bu kez de sandık oyunları bekliyorduk, nitekim ıslak imzalı tutanakların veri sistemine ters yüz edilerek girildiğine ilişkin belgeler günlerdir önümüze düşüyor. Hiç olmayacak yerlerde MHP ve YRP oy çıkması böyle ‘kaydırmalar’ ile açıklanıyor; bu da söz konusu iki partinin neden ayrı olarak seçime girdiğini ve hiç beklenmedik oy oranına ulaşmasını daha net açıklıyor. Tabii itirazların haddi hesabı yok!.. Dikkate alınır mı, düzeltme yoluna gidilir mi, bunu göreceğiz. Ama Ali Cengiz oyunlarının hesapları çok önceden yapılmaya başlanmış; bunu görüyoruz.
Senaryo sanki, ilk turda Parlamento çoğunluğunu iktidar kanadına verecek formülü hayata geçirmek; tek adama ise kazanmaya çok az oy farkı vermek. İkinci turda da cumhurbaşkanlığı seçimini almak şeklinde kurgulanmış… Erdoğan, bu ülkenin gördüğü yasa, Anayasa tanımayan en büyük siyasi oyun kurucusu; umuyorum bu seçim kurguladığı son seçim olacak!..
28 Mayıs seçimi herkesin de bildiği gibi artık referandum özelliği taşıyor. Daha önce de defalarca yazdığım gibi muhalefet sadece iktidar partileriyle yarışmadı, koskoca bir devlet yapılanmasıyla, onlarca yandaş kanalın kara propagandasıyla da başa çıkmak zorundaydı. Hiç kolay değildi ve bana göre seçimi kazandı da!.. Ama veriler farklı çıktı, o ayrı.
İkinci tura da aynı koşullarda gidiliyor, umuyorum başta CHP, Millet İttifakı ortakları nerede ne hata yaptıklarını doğru tespit edip şu kısa sürede gereğini yapar. Örneğin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladığımız şu günde, gençlerden neden beklendiği kadar oy alınamadığı sorusu da karşımızda duruyor. Söylenecek çok şey var elbette ama muhalefet 28 Mayıs’a kadar sadece seçime odaklanmak, bu kez seçimi almak zorunda. Aksi halde elimize bir daha demokrasi bileti verilmeyecek.