Altınordu yediemini Seyit Mehmet Özkan’ın önemli bir çarpıklığa dikkat çektiği mektubunun ardından konuyla ilgili ilk yanıt İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’den geldi.
Sayın Özgener ile telefonla görüştük. Altay başkanlığı günlerinden, Türkiye Futbol Federasyonu başkanı olduğu dönemlerden, İzmir sermayesinin futbola neden uzak durduğundan tutun pek çok konuda sohbet ettik. Özgener’in de izniyle yaptığımız görüşmeden bazı bölümleri sizlerle paylaşıyorum.
Sayın Özgener, İzmir’in spor alanında lobi konusunda son yıllarda yetersiz kaldığını, vizyon sahibi yöneticilerin azaldığını ve İzmir sermayesinin de spora ve futbola uzak durduğunu söylüyor. Bunları söylerken de içini dolduruyor, geçmişten örnekler veriyor.
Mehmet Özkan’ın son derece önemli bir konuya dikkat çektiğini belirten Özgener, Türkiye’nin UEFA ve FIFA nezdinde güçlü olduğunu ve gücünü bu sorunun aşılması için kullanılması gerektiğini düşünüyor. Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ile de görüştüğünü aktaran Özgener, sorunun çözümü yolunda olumlu izlenim edindiğini de sözlerine ekliyor. Kendisinin de her türlü desteği vereceğini belirten Özgener, Seyit Mehmet Özkan ile görüşeceğini de söyledi. Özgener’in İzmir Ticaret Odası’nın yoğun gündemine rağmen konuya yaklaşımı ve yapıcı tutumu çok değerli. Kendisine teşekkür ediyorum, verdiği desteğin çok kıymetli olduğuna inanıyorum.
Peki bu konuda kentin diğer dinamikleri ne düşünüyor?
İZVAK NE DİYOR?
İzmir kulüplerinin ortak girişimiyle kurulan İzmir Spor Kulüpleri Vakfı (İZVAK) Başkanı Ali Erten ile de görüştüm dün. Konuyu İZVAK gündemine aldıklarını belirten Erten de şu bilgileri aktardı:
“Futbol Federasyonu Başkanımız bir heyet ile birlikte yakın bir gelecekte İzmir’e gelecek. Bölgesel Amatör Lig Statüsü ve Sayın Mehmet Özkan’ın dile getirdiği amatör lisans konusu dahil şehir bazlı diğer sıkıntılarımızı da kendilerine aktaracağız. 1 Kasım’da İZVAK yönetim kurulu toplantımız var. Bu toplantıda kulüp temsilcilerimizden tek tek bilgi alınacak, ihtiyaçlar belirlenecek kulüplerimizle birlikte gündem hazırlayacağız. Federasyonumuzun bu konularda bize destek vermesini isteyeceğiz. İzmir Kulüplerinin ve İZVAK’ın temsilini federasyonumuz nezdinde Sayın Talat Papatya yapıyor. Kendisi de bu konuyla ilgilenecek.”
Hazır görüşmüşken Ali Erten ile bu kulüplere yapılan yardımlar hakkında da bilgi alma fırsatı buldum. Başkana verdiği bilgiler için teşekkür ediyorum.
İzmir Büyükşehir Belediyesi bu yıl İzmir kulüpleri için 25 milyon lira ödenek ayırmış. Bunun 5 milyon lirası ödenmiş, yıl sonuna kadar tüm meblağın ödeneceğini düşünüyor Ali Erten. Erten, FOLKART’ın İzmir kulüpleri için geçmiş dönemlerde büyük destek verdiğini hatırlatarak, “Bu yıl kulüplerimiz için pek çok İzmir firması ile görüşme yaptık, ancak maalesef elimiz boş kaldı” diyor.
KÜME DÜŞTÜK…
Geçtiğimiz yıl Göztepe ile Altay Süper Lig’e veda etti, Menemenspor 2. Lig’e, İzmirspor ise Süper Amatör Küme’ye düştü.
Net tespitimi söyleyeyim. İzmir sermayesi futbolu sevmiyor. Futboldan uzak duruyor. Futbol endüstrileştikçe İzmir geriliyor. Bu sektörü karlı bulmuyor İzmir sermayesi. Dolayısıyla çağın dinamiklerine ayak uyduran rakipler karşısında yetersiz kalıyor kulüplerimiz. Kent önceliklerinin belirlenmesinde söz sahibi olan odakların listesinde kesinlikle futbol yok. Camialar yüz yıllık geleneklerine dayanarak, gittikçe yok olan semt kültürlerine yaslanarak üç-beş fedakâr yönetici tarafından el yordamı yönetiliyor.
Hedefim kimseyi suçlamak değil, isteğim İzmir üzerindeki ölü toprağını atsın, spor yazarları, futbol adamları, bu işe gönül koyanlar bir araya gelelim ve bu kısır döngüyü nasıl aşarız tartışalım.