Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın kentin merkezinde bir cafede baş başa oturup ‘muhabbet’ etmeleri öyle sıradan bir buluşma gibi görünmüyor. Bu kadar ‘kamuya açık’ alanda ‘bakın bizi görün, biz birlikteyiz’ mesajını gözlere sokmak istercesine vermenin nedenleri olmalı.
Artık o görüşmede konuşulanlara ‘gıybet’ mi dersiniz, ‘İzmir CHP’de yeni güç dengeleri ve ittifakların işareti’ mi dersiniz yoksa ‘kurultay ve sonrasının yol haritası’ mı dersiniz… Bilemem.
Elbette hepsi olabilir ama dosta düşmana ‘İzmir CHP siyasetinde artık biz varız’ mesajı kuvvetli biçimde verilmek istenmiş besbelli. Örneğin kimlere verilmiş olabilir bu mesaj? En başta diğer İzmir milletvekillerine elbette!.. Ve elbette, örgütteki ağırlığını yıllarca koruyan Aziz Kocaoğlu’na!..
Bilindiği gibi Tuncay Özkan ile Kocaoğlu’nun ezeli ebedi ‘karşıt’ olduğu aşikar. Son genel seçimde Özkan’ın İstanbul’a kaydırılması ancak son anda yine İzmir listesine kapağı atması uzun süre konuşulmuştu. İlk raundu kaybeden Kocaoğlu, İl Başkanlığına Deniz Yücel’i taşıyarak rövanşı almış gibi görünse de orada da ‘kaybeden’ oldu. Deniz Yücel, yerel seçimlerde başka ittifaklara yelken açtı. Şimdi o ittifaklar sayesinde tekrar il başkanı ama görünen o ki örgütte asıl güç artık Tunç Soyer - Tuncay Özkan ikilisinde. Bu ittifak nereye kadar derseniz, ilk yerel seçimlere kadar diyebiliriz!...
Dokuz Eylül Hastanesi’nin zombi binası!...
Bir zamanlar hatırlar mısınız Çankaya’nın merkezinde yıkık dökük otel eskisi bir bina vardı. Cephesine kumaş benzeri çaputlar asılıyor güya çirkinlik kapatılıyordu. Yıllarca bu çirkinlik kentin merkezinde kaldı sonunda restore edildi!..
Benzer durum Karşıyaka sahilinde yıllardır göz tırmalayan şekilde varlığını sürdürüyor. Dokuz Eylül Hastanesi poliklinik binasından söz ediyoruz. Dokuz katlı devasa yapı yıllar anca boşaltıldı bina güçlendirmesi yapılacak diye tabela asıldı birkaç işlem yapıldı sonrasında kaderine terk edildi.
Ödeneksizlik yüzünden tamamlanmadığı söyleniyor. Zaten Hastanenin oraya göndereceği hekim ve personel olmadığı da belirtiliyor. Tam bir çirkinlik abidesi gerçekten. Karşıyaka’ya hiç yakışmayan görüntü bir yana, bina bakımsızlıktan yıkıldı yıkılacak!.. Dokuz Eylül rektörlüğünün bu çirkinliğe bir el atma zamanı geldi geçiyor bile.