En büyük başarısıydı polemik yaratıp gündem oluşturmak ve muhalefeti bu gündemin peşinden sürüklemek. Muhalefet, ‘Erdoğan’ın peşine takılmakla’ eleştirilir bir türlü gündem oluşturamamakla suçlanırdı. Eleştiriler hiç de haksız değildi!..
Ama günün birinde ‘besleyip büyüttükleri, sonra da hadi işimiz bitti’ diyerek yurt dışına salıverdikleri bir mafya lideri çıktı, gündemler şampiyonu Erdoğan’ın elinden bu ayrıcalığı alıverdi. Ülke artık videoların peşinde… On milyonlarca izleyici soluğunu tutmuş Pazar günleri dizisini bekliyor, ‘yeni ne var’ diye. Herkes her yerde kullanışlı elemanın anlattıklarını konuşuyor. Gündem artık o iddialar.
’Ulen benim de adımı geçirecek mi?’ diye uykusuz gecelere teslim olanları bir kenara koyarsak, ya iktidarın tavrı ne? Üç beş kem küm küm yapılıyor, hepsi kaçak güreşiyor. İddiaları araştırıp soruşturmak ve kamuoyunu bilgilendirmek yerine saçma sapan yalanlamalarla kendisini kurtarmaya çalışıyor. Yazık Binali Yıldırım’ın düştüğü duruma… Hani ‘en son babalar duyar’ diyeceğim ama iddialar baba bilmeden yapılacak şeyler değil ki?
Erdoğan MYK toplantısında partililere Sedat Peker videoları ve iddialar için ‘ciddiye almayın önemsemeyin’ talimatı vermiş!.. Tam da kendilerine yakıştığı gibi..
Hangi birine cevap verecekler? Suriye’ye giden silahlar mı, Venezuala uyuşturucu trafiği mi, Kutlu Adalı cinayeti mi, çökmeler mi? Hangisine?.. Tek çare bu iddialar ‘yokmuş’ gibi davranmak.
Gel gör ki halk ‘yokmuş’ gibi davranmıyor. Önemsiyor ve ciddiye alıyor. İktidardan gelen klasik ‘terör, FETÖ’ gibi söylemler artık karşılık bulmuyor.
Gündem yaratma şampiyonu Erdoğan için ne hazin bir son, bu işi bir mafya elemanına kaptıracağı kimin aklına gelirdi? Süleyman Soylu’nun Binali Yıldırım’ın söyledikleri bile daha çok konuşuluyor!..
Peki Erdoğan vazgeçiyor mu, keşke!..Son bir çaba ile yine ‘din istismarı’ ipine sarılıyor. Ayasofya kartını bir kez daha sahaya sürüyor. Üstelik ‘Atatürk’e hakaret’ vaazını pür dikkat dinleyerek.
Anadolu’da bir deyiş vardır, ‘Camiye girdi diye eşeğe kızılmaz, sahip çıkmayan sahibine kızılır’ denir!.. Din adamlığını bu ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu ‘hakaret etmek olduğunu’ zanneden birinin önünde Cumhurbaşkanı olarak oturuyor ve dinliyor!.. Hiç söylemediği sözlerle İnönü’ye saldırıyor yine boşa düşüyor! Çok yazık, gündem değiştirmek için bunlardan medet ummak ne acizlik!..
Büyüyenler ve büzülenler!..
TÜİK diye bir kurum var biliyorsunuz artık halk arasında ‘Türkiye Uydurma İstatistik Kurumu’ diye anılıyor…Her ay işsizlik, enflasyon, büyüme vb. rakamlar açıklıyor ya…Artık kim inanıyor bilmem!.. İşte bu kuruma göre yüzde 7 büyümüşüz! Ahali kendini yokluyor ‘ulen nerem büyüdü’ diye!.. Hayır büyüyen şeyler var, borç, geçim sıkıntısı, işsizlik… Bunlar büyüdü tabii. Ama hazret onu kast etmiyor. ‘Ülke ekonomisi büyüdü’ diyor. Haa, orada duralım bakalım. Evet, üç beş yandaş firma büyüdü, bazılarının döviz birimi büyüdü, yolsuzluk yalan dolan büyüdü. Son olarak enflasyonu da açıklamış uydurma kurum, yıllık 16.59 olmuş. Yersen tabii..Tükettiğimiz her ihtiyaç malında yıllık artışı cepleri bir yoklayın bakalım kaç olmuş herkes kendi hesabını yapsın artık!..Büzülüyor muyuz, büyüyor muyuz siz karar verin.