Cemil Tugay, “…İzmir’i turizm kenti yapma hedefim yok.” demiş. Nisan 1 şakası değil bu, gerçekten demiş.

İzmir 8 bin 500 yıldır yerleşim yeridir. Mitolojik öyküleri, zengin tarihi, tarihsel kahramanları vardır. Çeşitli dinlerin ve onların ibadethanelerinin ev sahibidir. İlk Hristiyan bazilikası Selçuk’tadır. Bülbül Dağı’nda Meryem Ana Evi Hristiyanların hac merkezlerinden biridir. Ayrıca Efes’te de bir tarihsel kilise vardır. Bu kilisede Patrik katılımıyla kaç dinsel tören yapılmıştır ve bu ibadetler sürdürülmektedir.

Bergama başlı başına bir hazinedir. Cemil Tugay, Berlin Museum İnsel’de Pergamon Museum’daki, Bergama’dan çalınarak kaçırılan Zeus Altarı’nın kendi topraklarına dönmesini sağlamalıdır! Zeus Altar’ının bir kısmı da Moskova’da Puşkin Müzesi’ndedir. İkinci Dünya Savaşı sırasında Berlin’e giren SSCB Kızıl Ordusu gözetiminde oradan Moskova’ya taşınmıştır.

Eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın has Anadolu ve Bergama çocuğu olarak, Zeus Altarı’nın kendi topraklarına dönmesi için direşken ve kararlı, bilinçli bir şekilde mücadele vermektedir. Belediye Başkanı olunacaksa Sefa Taşkın gibi olunmalıdır. Altın madenciliğine karşı mücadeleden tutun da tarihsel değerlerine, eserlerine, mitolojisine kadar Bergama’sına ve ülkesine sahip çıkmaktadır. Umarım Cemil Tugay örnek alabilir ve Sefa Taşkın’dan yararlanır.

İzmir turizm kenti tarihsel olarak oldukça zengin bir kenttir. Arkeolojik eserlerden sanat tarihine kadar birçok kıymete sahiptir. Kadifekale’deki amfi tiyatro, Agora gibi daha birçok tarihsel yerleşim alanı ve yapılar kentin merkezindedirler. Metro yapımı sırasında Çankaya istasyonu civarında rastlanan kalıntılar metro için heba edilmiştir. Konak’ta İZSU binasının yan arkasında sahip çıkılmayı bekleyen kalıntılar yağmur çamura teslim ve etrafı çevrilerek örtülüp saklanıyor!

Yaz yaz bitmez bu kentin turist çekecek değerleri…

İZTO Eski Meclis Başkanı Necmi Çalışkan da Cemil Tugay’ın söylemine nezaketle karşı çıkmış. Sevgili Dostum Necmi Çalışkan ile EXPO kulis faaliyetleri için Tayland’da Chang Mai’da beraberdik.

Hayran olunacak bir EXPO idi. Ayda bir ailenin sekiz dolar ile geçinebildiği kente bu botanik EXPO’su ciddi katkılarda bulunmuş, yaşam standardının yükselmesini sağlamıştır.

EXPO İnciraltı’nda arazi yağması ve beton imparatorluğu için yapılacaksa kocaman bir hayır! Ama Yeşildere’de, deri sanayicilerin katlettikleri alanda yapılacak ve buraya yeniden yaşam verecekse evet! Elbette son kararı uzman TMMOB ve üniversitelerimizin uzmanlık bölümleri vermelidir. Belediye Meclisi’ne de buna uymak kalmalıdır.

Necmi Çalışkan’ın İz Gazete’de yayınlanan haberde söylediklerine katılıyorum. İzmir’deki turizm çekim merkezleri artırılmalı, yeni alanlar kazandırılmalıdır.

Galiba İzmir; değerini anlayan bir belediye başkanına, doğru vizyon sahibi başkana kavuşamadı yine…