Geçtiğimiz hafta içinde UNESCO Dünya Mirası Yolunda Gediz Deltası Çalıştayı düzenlendi. Çalıştayın kutlu haberi, aylardır İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gündeminde olan UNESCO Dünya Doğa Mirası listesine Gediz Deltası için başvuru sürecinin tamamlanması oldu.
Böylece; Delta’nın yasal koruma statüleri ve Ramsar Alanı ünvanının üzerine yeni bir ünvan edinmesi için önemli bir adım atıldı. Delta’nın listeye girmesi halinde UNESCO gibi uluslararası bilinirliği ve saygınlığı olan bir kurum tarafından, alanın dünya için önemi bir kere daha onaylanmış olacak. Bu durum, Delta’ya ve tabi ki İzmir’e bilinirlik getirecek. Bunun yanı sıra yıllardır yol, liman yapma gibi çılgın fikirler hortladıkça yapılmaması gerektiğini savunan herkesin elini güçlendirecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir işe girişeceğini geçen yıl biri söyleyse asla inanmazdım. Bu nedenle gelinen nokta heyecan verici. Hele ki İzmir’de yapılan her icraatın Türkiye’ye konu olduğunu gözönünde bulundurunca... Bu durum eğer doğru değerlendirilirse yani akılcı ve bütüncül modeller geliştirilip uygulanırsa, ülkedeki diğer korunan alanlara İzmir’den umut olmak mümkün. Tarımda sulama ve kimyasal kullanımını en aza düşürmek, Delta köylerine kültürü ve üreterek kattıklarıyla hak ettiği değeri vermek, biyoçeşitlilik üzerine koruma ve araştırma çalışmalarını arttırmak, Çamaltı Tuzlası gibi tarihi bir üretimhaneyi geçmişte olduğu gibi bugün de İzmir’in parçası haline getirmek ve nicesi...
Tüm bunların olabilmesi için alanda yetki ve sorumluluğu bulunan tüm kurumların bir arada olması şart. “Alan benim ve gerekeni ancak ben yaparım” söylemlerini en azından ben on iki yıldır duyuyorum. Ve bu tutumun, bir arpa boyu yol aldırmadığı kesin. Zira hala aynı sorunlar konuşulup duruyor; “İzmirli Deltayı tanımalı ve koruma çalışmalarına katılmalı, Gediz Nehri’nin kirli su sorunu çözülmeli” vesaire vesaire...
Çalıştay’da tüm salona “Gediz Deltası için hayaliniz nedir?” sorusu yöneltildi. Bu soru önemli ama bana göre ilk önce Delta’da uzun yıllar çalışan tüm kurum ve kişilere hayal kırıklıkları, geliştirdikleri ama gerçekleştiremedikleri adımların hikayesi sorulmalı. Delta için çok fazla zaman kaybedildi. Geçilen yolları baştan yürümeye veya yüründüğünü görmeye artık tahammül kalmadı. Bundan sonrasının hızlı ve etkili olması gerekiyor. Gediz Deltası ve diğer sulakalanlar için...