Ekonomik-mali krizin ağır faturası işçi ve emekçilere ödetiliyor. İşçilerin biriken öfkesi bazen sözleşme masasına, bazen farklı sektörlerdeki tekil işyerlerinde ücret zammı ya da ek zam talepli eylemlerin yaşanması ile kendisini gösteriyor. Sadece ekonomik değil, patronların ağır hakaretleri ve aşağılamaları da işçileri harekete geçmeye zorluyor.
Özak Tekstil işçilerinin mücadelesi devam ediyor. İşçiler, üretim yaptıkları Levi's ve Zara gibi firmaların önünde eylemlere başladı. Antep’ten İstanbul’a uzanan mücadele ve direnişi gözaltılar takip ediyor. Ancak işçiler mücadelesine kararlılıkla devam ediyor. Antep'te bulunan Milat Halı’da konfeksiyon bölümünden ve Selçuk İplik fabrikasında işçiler düşük zamma karşı iş bıraktı. Anlaşılıyor ki, Antep’te işçiler sınıf dürtüsü eşliğinde birbirinden öğrenerek ilerliyor, yol açıyor.
2005 yılında özelleştirilerek Cengiz Holding’e peşkeş çekilen, Türkiye’nin birincil alüminyum üreticisi olan metal fabrikası Seydişehir Alüminyum’da da işçiler haklarını istiyor. Düşük maaş zammına karşı işçiler fabrika önünde eylem başlattı.
Düzce ve Mersin’deki Erciyas Çelik Boru işçilerinin grevi 31 Ocak itibariyle sürüyor. Bursa’da Ünver Group’ta sendikalaşan işçilere, patronun oğlunun hakaretler ile işçileri işten çıkarmasından sonra işçiler direnişe geçti. Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayi ile Tek Gıda-İş Sendikası ile yürüttüğü toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. Sendikanın 26 Şubat tarihinde greve çıkma kararı almasının ardından, Anadolu Efes lokavt ilan etti.
İstanbul'da kurulu bulunan Beyda Gıda, Kocaeli Gebze Organize Sanayi Bölgesinde yer alan Mersen ve Portokal PVC, İstanbul Bayrampaşa’da gömlek üretimi yapan Roniteks, Yalova’da bulunan Cemre Tersanesi, Patiswiss, Çanakkale’nin Çan ilçesinde bulunan Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Çan Kömür İşletmesi, Konya Serioplast işçileri de eylem ve direnişlerini büyütüyor.
İzmir’de Aliağa Organize Sanayi Bölgesinde kurulu MİCHA'da patronunun MESS ile imzalanan sözleşmede alınan zammı tanımaması ile de ilimizde işçiler iş durdurdu.
Ortaya çıkan tablo lokal eylemlerin arttığını gösteriyor. Unutulan ve eksik kalınmış, görünmeyen işçi eylemleri de mutlaka vardır. Ayrıca karayolları, belediye gibi işyerlerinde sendikal bürokrasiye karşı olmak üzere taşeron işçilerin mücadele yolları arıyor olması da dikkat çekiyor.
Kamudan özele birçok işçi mücadelesinin artışı ile iktidar ve mekanizmaları telaşlanıyor. İşçiler bazen sendikalarla, bazen sendikalara rağmen mücadele ediyor. Önümüzdeki günlerde işçilerin mücadele biçimleri değişebilir, farklılık göstererek artabilir. Kayadan çıkan su gibi…