İngiliz vatandaşı olan Maliye Bakanımız var. “Yereller” diye söz ediyor bizden!
Yönetimin cılkı çıktı. Sömürgeciler öyle istiyorlar. Yaksa ülkemizi başka türlü nasıl yağmalayarak zenginleşebilirlerdi?
Ekolojik konulara değinirken ısrarla ülkemizin sömürgeleştirildiğini vurguluyorum.
Yine emeğin de köleleştirildiğinden söz ediyorum.
Altın, nikel, vb. madencilikleriyle; su varlıklarının ticarileştirilmesiyle; ekolojik yıkımlara neden olan sanayi yatırımlarıyla ülkemizde yaşam ormanlarla birlikte yok edilirken, emek de hızla köleleştirilmektedir.
2011 Yılından beri İnsan Hakları konusunda çalışmakta olan Walk Free adlı uluslararası kuruluşun 2018 yılında hazırlamış olduğu son rapora bakmak yeterlidir.
2018 Yılında Küresel Modern Kölelik Endeksi’nde ülkemiz 48. Sırada yer alıyordu.
"Modern kölelik" ile kastedilen kişinin tehdit, şiddet, zorlama, aldatma ve/veya gücün kötüye kullanılması nedeniyle reddedemeyeceği veya terk edemeyeceği istismar vakalarıdır.
Son Walk Free endeksine göre Türkiye kişi başına düşen modern köle sayısında 1,3 milyon köle ile dünyada 5. Sırada yer almıştır.
Beş yılda büyük çöküş ve yıkım! Modern Kölelik’ te Kore Demokratik Cumhuriyeti, Eritre, Moritanya ve Suudî Arabistan ile yarışıyoruz!
Walk Free, Türkiye’nin modern köleliğe karşı önlem almak için en az çaba harcayan ülke olduğunu belirtmektedir. 2009 Yılından beri insan ticaretiyle ilgili mücadele planı da güncellenmemektedir.
“Kalkınma” ile övünülmektedir. Evet, kalkınanlar var!
Onlar da örneğin, “Türkiye’nin gemi söküm sektöründe Avrupa’ da birinci, dünyada üçüncü sırada olduğu” ile övünüyorlar.
Avrupa’ da Türkiye’ deki gibi gemi söken ülke zaten yok! Ha birinci olmuşsunuz ha sonuncu.
Dünya’ da da Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Türkiye böyle gemi söküyor! Övündükleri bu işte!
Hani utanmasalar modern kölelikteki sıralamamızı bile başarı olarak dile getirecekler. Neden olmasın, kendilerini var eden düzenin eserleridirler birlikte…
İktidar destekli oldukları için, hiçbir yasanın onları engellemesi söz konusu değildir. Zaten denetlenemezler de!
Tümden tehlikeli atık olan gemileri getirip sokarlar ülkemize.
Tehlikeli atıkları olduğu gibi doğamıza ve besin zinciriyle de tüm canlılara geçer.
Dişi yılan balıklarına erkeksi özellikler kazandıran, midyelerin kabuklarını bozan tehlikeli atıklar yaşamımıza girmiş ne gam?! Gemi sökümcüler zenginliyor ve kalkınıyorlar ya…
Ülke sömürgeleştirilip insanlarımız köleleştirilirken bu suçlarını üstüne bayrak örterek, ezanlarla çığlık çığlığa bağırarak örtmek istemektedirler.
Gemi sökümcübaşı Aliağa’ da boşuna cami yaptırmadı. Bir de ezikliğini gidermek için yıllarca önce ünlü bir kadına 70 bin liralık elbiseyi hediye etmişliği vardır.
Bunlar sanayici falan değiller. Vergiden kaçınırlar da kaçırırlar da. Gazetelerde bu konuda çıkan haberleri de engelleyebilirler, kaldırtırlar…
Yine İtalyan donanmasının denizaltılarını, firkateynlerini, gemilerini toplamış gelmişler.
Engel yok denetleyen de… Böyle bir niyet bile yok!
Ama biz varız neyse ki!