Bundan neredeyse 2300 yıl önce, Atina seferine katılan bir Pers generali isyan ediyor Büyük Kral’a ve kendine bir şehir kuruyor. Artık havasından mı suyundan mı bilinmez, tarih boyunca herhangi bir iktidarla geçinmekte sıkıntı yaşayan şehrin şimdiki Sasalı bölgesinde tesis ediliyor bu isyan kenti. Üç tepenin olduğu yerde, şimdiki tuzlanın dibinde İzmir limanının komple kontrolünü sağlar oluyorlar. Para bastırıyorlar sonra. Kralların resminin, en çok sevilen insanların resminin olmasını beklersiniz ya paranın üstünde, bunların parasında güzeller güzeli bir allı turna, flamingo konduruluyor. Gediz nehrinin Ege’ye karıştığı, daha sonraları “kuş cenneti” olarak anılacak bu topraklarda kurulmuş bir ülke için daha iyisini düşünemiyor insan. Poyraz köy kazılarından çıkan tüm bu allı turnalı paraları Arkeoloji müzesinde bulabilirsiniz.
İzmir Kuş Cenneti’nin bulunduğu yer, Gediz nehrinin taşıdığı sular, deniz hareketleriyle meydana gelen sazlıklar, bataklıklar, tuzcu alanların oluşturduğu sadece ülkenin değil dünyanın en mükemmel, en sulak alanlarından birisi. Tazlı, tuzlu, acı sulu ekosistemlerin bir arada bulunması, 191 farklı türde on binlerce kuşa üreme, beslenme konaklama, kışlama imkanı tanıyor. Allı turnalar yani Flamingolar, Kum kırlangıcı, Arı kuşu, Mavi Doğan, Kılıç Gaga, Pelikan, Mahmuzlu Kız kuşu, Yalıçapkını ve daha onlarca tür.
Dünya ve bizim için bu alanlar o kadar mühim ki 1971 yılında, İran’ın Ramsar kentinde tüm dünya devletleri bir anlaşma imzalıyor. Buna “Ramsar Sözleşmesi” deniyor. 72 memleket, bu dünyanın insanlar için yapılmadığını, kuşların da alanlara, kendi sazlıklarına, bataklıklarına ihtiyacı olduğunu bu belge ile netleştiriyor ve kendi sulak alanlarına sahip çıkacaklarının sözünü veriyorlar.
Bu Sasalı’daki Ramsar alanı, Türkiye’de sadece 12 adet olan alandan biri. Tabi doğada kuşların beslenme, üreme, yaşama alanlarını ilçe imar planları belirlemiyor. Aynı çizginin Çiğli Belediyesi tarafı Ramsar alanıyken, Karşıyaka tarafının birden imara açık olması, 20 katlı binaların birden yapılıyor olması, dahası bunlara hizmet götürmek için, yollar, elektrik direklerinin yapılıyor olmasına kuşlar bir anlam veremiyor olmalı.
Ramsar alanının hemen dibinde kalan Mavişehir bataklığında geçtiğimiz günlerde bir gelişme yaşandı. Normalde kuşlara bırakılması gereken, yokmuş gibi, tamamı suymuş gibi davranılması gereken bu yerdeki boş tüm alanların Cengiz İnşaat’a verildiğini belirtti İzmir TMMOB Şehir Plancıları Odası. Kendi yaşadıkları bölgenin, evlerinin tasarrufu hiç bir zaman kuşlarda olmadığı gibi İzmir ve Karşıyaka Belediyesi’nde de olmadı. Burası için verilen tüm kararlar buraları bilmeyen, kuşları tanımayan, paralarına kuş kondurmak istemeyenler tarafından verildi. Şimdi yine kuşların evlerini almak istiyorlar. Karşıyaka Belediyesi, “evlerinden kovmalarına mani olamıyoruz bari gökyüzünü görmelerini sağlayalım” diyerek, sınırsız olan yüksekliği, sekiz kata düşürmek için uğraşıyor.
Mavişehir kocaman binalarla dolacak bir gün, artık flamingolar oralara uğramaz olacak. Ama bu yazı geleceğe kalsın, o evlerde oturup, orada açılmış mağazalarda alışveriş edenlerin aklında dursun, yaşadığınız yerin sahibi sizler değilsiniz, elbet kuşlar bir gün geri alacak. Sizli veya siz olmadan.