Ülkeyi her seferinde batağa daha fazla yaklaştıran kirli ve tehlikeli oyunları tezgahlamaya doyamayan yönetim, bu kez en kötüsünü masaya sürdü. Zaten vardı, ‘geliyorum’ diyordu ama Afgan ‘mülteci ordusu’nun arı kovanı gibi sınırları geçip ülkenin en batısına kadar ulaşması ve halkın isyanı; gerilimi çok tırmandırdı. Kıvılcımlar her an büyük ateşe yol açabilir, önü alınamaz sonuçlar doğurabilir. Ve sanki yapılmak istenen de bu!.. Kaos ve kargaşayı mülteci üzerinden yaratabilir miyiz, senaryosu!

İktidara geldiklerinden bu yana din üzerinden, milliyetçilik ve bölgecilik üzerinden halkın sinir uçlarıyla fazlasıyla oynadılar. Sürekli düşmanlık tohumları ektiler ki toplum bölünsün, parçalansın, düşmanlaşsın. Böyle bir kitleyi yönetmek her zaman daha kolaydır, çok iyi biliyorlar.

Savaş en büyük kurtarıcıları oldu, savaşlara müdahil oldular, kışkırttılar, taraf oldular, nerede savaş varsa asker ihraç ettiler.

Hepsi, çok kötü yönettikleri ülkede, halkın kendi sorunlarına odaklanmasının önüne geçmek, ‘cambaza bak’ diyerek dikkatleri başka yerlere çekmek içindi. Yandaş, yalaka basınlarıyla da bambaşka bir Türkiye’yi halka dayatmaya çalıştılar.

Ama artık iş kontrolden çıkıyor. Batıdan ve ABD den mülteci göçünü kucaklama karşılığında büyük beklentileri var. Elbette maddi destek en başta ama ABD de bazı dosyaların açılmaması vb. kendilerini rahatlatacak çıkarlar peşindeler.  Tek dertleri iktidarlarını sürdürebilmek, kendi bekaları için ülke bekasını hiçe saymaktan çekinmiyorlar.

Halk ise tepkisini nefretini mültecileri yöneltiyor. Aslında asıl sorumlu olan iktidar. Tepki gösterilecekse oraya gösterilecek. Kaçak göçmenlerle mücadele etmeyen, Suriyeliler için ‘olmazlarsa ekonomi çöker’ diyen iktidardır yaşananların sorumlusu.

Çözüm sokaklarda kavga etmek değil, ülkenin başına bu kontrolsüz, çığırından çıkmış sorunu musallat eden iktidarı göndermek.

Üstelik bu günün bir de yarını var!.. 4.5 milyon Suriyeli yıllardır Türkiye’de, çoğu ucuz kaçak işçi, dilenci… Suça karışanların sayısı ise bilinmiyor. Burada çoğalıyorlar, eğitimsiz çocuk nüfusu caddelerde meydanlarda cirit atıyor. Bunların beş, on yıl sonra suç örgütleri, sokak çeteleri oluşturmayacağı ne malum. Üstelik her gün Afgan, Iraklı, Afrikalı kaçak göçmenler ekleniyor. Türkiye hiç bu kadar kötü yönetilmemişti, nereye elini atsan elinde kalıyor, şimdi bunlara sokak çatışmalarına yol açabilecek ve kaos yaratacak mülteci sorununu eklediler ki, en tehlikelisi bu gibi görünüyor.

Eski ANAP’lılar iyi tanıyor!..

Ormanlarımızın sorumlusu ‘bakan’ Pakdemirli’nin suç makinesi çıkan danışmanları birkaç gündür gündemde, biliyorsunuz. Bunlardan Metin Çamlı’yı eski ANAP’lılar çok iyi tanıyor. Zira kendisi o zamanlar bu partide iş tutuyormuş. Maddi olarak zor durumda olduğu söylenen o günlerde partililerin desteği ile geçimini sağladığı da anlatılıyor.

AKP, her kılıfa girmeye uygun olanları suç geçmişine vs. bakmadan alıp kullanıyor, hem zengin ediyor hem yararlanıyor. Böyle örnek çok.

Bu kişi de AKP döneminde ‘yürü ya kulum’ olanlardan. Servis işi, özel okul vs.. ne ararsan var. Eski Anap’lılar haliyle ‘daha dün bizden destek isteyen bu hale nasıl geldi?’ diye şaşırıp dururlarmış!..Onlara ileti göndermiş bu arkadaş, yayınların ailevi, kişisel haklarına zarar verdiğini yazmış. Savcılığa da gidecekmiş, şimdi eski ANAP’lılar merak ediyor, ‘acaba savcılığa neyi şikayet edecek’ diye!..