Şaşırdım. Sarsıldım. Silkelendim. Neredeyse bütün eserlerini gördüğüme inandığım Picasso’nun sahne sanatları üzerine yaptığı muhteşem çalışmalar tek kelimeyle şaşırtıcı, güncel, modern ve çağının çok ötesinde. Picasso bale kostüm tasarımlarıyla hayran bırakıyor. Kendi alanlarında birer deha olan Sergei Diaghilev, besteci Eric Satie, koreograf Leonide Massine, oyun yazarı Jean Cocteau, şair Guillaume Apollinaire, besteci Manuel de Falla ve besteci Stravinsky gibi sanatçılarla yaptığı ortak çalışmaların ürünleri tek kelimeyle nefes kesici. Bulunduğu çağın çok ilerisini gören Picasso çok yönlü bir sanatçı. Mükemmel bir sahne sanatları tasarımcısı. Tasarladığı bale kostümleri son derece yaratıcı. Mankenler üzerinde sergilenen modern taytları neredeyse gündelik yaşamda giyilebilir. “Picasso-Mediterranee”, Paris-Picasso Ulusal Müzesi’nin bir girişimi. Bu proje, Picasso ile Akdeniz kültürü arasındaki çok yönlü zengin kültürel ilişkiyi konu alıyor. Projenin amacı yeni araştırma alanları oluşturmak. Dokuz ülkeden yetmişin üzerinde kurumun katılımıyla bir dizi sergi, sempozyum ve toplantı düzenleniyor. Burada Türkiye’yi temsil eden tek kurum Arkas. Paris-Picasso Ulusal Müzesi’nin katkılarıyla gerçekleşen “Picasso: Gösteri Sanatı” sergisine Arkas ev sahipliği yapıyor.
Sergide Picasso’nun çocukluğundan beri sürekli gittiği ve resimlerine büyük esin kaynağı olan “Boğa Güreşleri” yer alıyor. 1904 yılında Paris’e yerleştiği dönemde atölyesinin yakınında bulunan Medrano Sirki, Mavi Döneminin ana konularından birini oluşturuyor. Sergei Diaghilev’in kurduğu Ballet Russes topluluğu için sahneye koyduğu bir dizi bale için hazırladığı kostümler ve sahne tasarımları hayatının dönüm noktasını oluşturan dostlukların da başlangıcı olacaktır. Bu dönemde, sonradan yakın dostu olacak Jean Cocteau’yla karşılaşır. Hep birlikte Parade Balesi, Tricorne Balesi ve Pulcinella Balesinde çalışırlar. Özel hayatı ve sanat hayatını derinden etkileyen oyun yazarı, koreograf, besteci ve dansçılarla bir araya gelir. Picasso’nun çalışmalarını etkileyen bu kişiler “Picasso’nun Galaksisini” oluştururlar. Sergide çok sayıda kara kalem çalışması, bale kostümlerinin eskizleri ve tablolar yer alıyor. Bunun yanı sıra Akrobat, Sirk, Boğa Güreşi, Matador ve Mavi Şapkalı Kadın Portresi gibi büyük ebatlı çalışmalar yoğun ilgi görüyor. Parade Balesi için hazırladığı Amerikalı Yönetici ve Fransız Yönetici kostümleri büyük abartılı silindirler, kutular ve maketlerin birleşiminden oluşan görkemli eserler olarak insanı şaşırtıyor. Bu çalışmalar büyük bir platform üzerinde mankenlere giydirilerek sergileniyor. Üstelik Picasso’nun bundan tam 100 yıl önce, bu sıra dışı kostümleri oyunculara giydirerek sokağa çıkardığı düşünülürse sanatçının cesareti, yaratıcılığı, öngörüsü ve dehası daha iyi anlaşılır. Bu baleler 2000’li yıllarda tekrar sahneye kondu ve bu gösterilerin videoları sergi alanındaki küçük bir odada ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Picasso “Ucundan Yakalanan Arzu” isimli kısa bir tiyatro piyesi yazıyor. Kısa ömürlü bir edebiyat dergisi çıkarma macerasına katılıyor. İçinde kara kalem çizdiği figürleriyle sergilenen çok sayıda küçük defter büyük eserlerin çıkış noktaları için fikir veriyor. Defterleri, tabloları, maskları, küçük heykelleri, moda tasarımcılarını kıskandıran kostümleriyle Picasso kesinlikle sıra dışı bir sanatçı. Bütün bu eserler; yaramaz, eğlenceli, oyuncu, kesinlikle büyümeyen ben merkezli bir çocuğun sürekli kendi kedini yaratma sürecini yansıtıyor. Bu yaratıcılığın ışığını kavramak için sanatçının sıra dışı eserlerinin yer aldığı “Picasso: Gösteri Sanatı” sergisi, Arkas Sanat Galerisinde 5 Ocak tarihine kadar gezilebilir.