Kale’nin baklası, Balçova’nın domatesi, Buca’nın üzümü ve diğerleri, değerleri ve kültürüyle birlikte yok edildi İzmir’imiz.
“Kim yaktı?” diye tartışılıyor İzmir’i. Bir de “Kim yıktı?” diye düşünülebilse! Bu yıkılışın, çimento fabrikalarının kuruluşlarına da denk geldiği görülebilse ama sadece onlar da değil elbette…
Kültürpark hedefte şimdi! Sonra, “kentin ortasındaki değerli araziler üzerinde olmaması gereken” Atatürk, Namık Kemal ve Cumhuriyet Kız Meslek Liseleri… Yeni yağma ve yok ediş alanı Kültürpark’ın etrafında, bu kupon arazilerde ne işi var ki bu okulların? Hem de Cahiliye Devri başlatılmışken! Tez Kültürpark ile birlik ve beraberlikleri sağlana!
İnciraltı büyük lokma! Ama yeşil bir alan; Bornova Ovası gibi, Üçkuyular Pazar yeri gibi, bir şekilde halledilmeli...
Bunlara sessiz ve seyirce kalacak kadar uygar belediye başkanlarımız var. Hatta önlerini açan, Holdinglerin iş takipçiliğini yapan seçtiklerimiz var…
Otoparkı olmayan otomobil cehennemi bir şehirdeyiz. Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nden kentteki araç sayısını öğrenin. Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan da kaç araçlık otopark kapasitesi olduğunu…
Bakalım yasak yere park cezası kesip, aracınızı çekenlere hak verebilecek misiniz? Yoksa dört kata bir otomobil park yeri paraları nerede diye soracak mısınız?
İsterseniz, Basmane Çukuru'na yapılacak Kulenin otoparkı ile bütünleştirilecek, Kültürpark'ın altındaki otoparka otomobilinizi bırakabilirsiniz tabii… İstemezseniz, nasıl olsa bir engel de yok, gezin durun arabanızla Kültürpark'ta.
Kapitalizmin yatarım alanı; dağları, ovaları, madenleri, suları ile altı yağma üstü yağma!
Şehir mi şimdi bu?