Asgari ücretle çalışanlar yıl içinde ara düzeltme bekliyorlar. Bunun adı zam değil. Altı aylık enflasyonun getirdiği kaybı düzeltecek bir düzenleme.
Emeklilerin durumu daha da acıklı. 2000 yılından önce bir kişi emekli olunca maaşının yüzde 70’ini emekli maaşı olarak alıyordu. 2000 -2008 yılları arasında emekli maaşı bağlama oranı yüzde 55 olarak hesaplanmaya başladı. 2008 sonrasında da bu oran yüzde 40’a düşürüldü. Yani emekli olan bir kişinin yaşam konforu birdenbire yüzde 40 düzeyine düşmüş oldu. Bir de beklentinin altında kalan “ara enflasyon düzeltmeleri” ile emekli bırakın çocuklarına, torunlarına bayram hediyesi almayı, kendisine gıda malzemesi alamaz duruma geldi.
Bu sorunu çözecek olan hükümet. Bir taraftan yatırımları teşvik ederek üretimi artıracak, gerekli yatırımlara gereksiz harcama yapmayacak, ihracat için her türlü desteği vermek onun görevi. Ancak sadece yandaşların astronomik kazançlarla toplumun çok az kesiminin yararlanacağı projelerine öncelik verilirse paralar boşa gider. Hortumlanan paralar da yurtdışına gidince içerideki para döngüsü üreticinin dışında kalır.
Yeni maliye bakanı abartılı tanıtım ve beklentilerle geldi. Gelirken de yanında Merkez Bankası’nın başına Amerika’dan bir kadın bankacı ve yardımcısını getirdi. Yeni MB başkanı babasına oda tahsis etmiş. Babası her işe karışır duruma gelince “çocuğuma bakacağım” diye işi bıraktı yerine yardımcısı Fatih Karahan atandı.
Fatih Karahan 5 Nisan 2024’te Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bir açık mektup yolladı. Mektup, Merkez Bankası kanununun 42. maddesine göre, hesap verme sorumluluğunun yerine getirilmesi amacıyla yazılmış. Uzun uzun teknik veri ve yorumun yer aldığı mektupta, zurnanın zırt dediği bir ifade var. O da şöyle bir tümcenin içine sıkıştırılmış:
“Bu kapsamda, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında OVP’de sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesi ve para politikasındaki sıkı duruşun ihtiyatlı maliye politikası ile desteklenmesi, öngörülen dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır.”
Kamuoyu dili ile “asgari ücrete Temmuz’da zam yapılmaması” önerisini hükümetin bakanları da seslendirdi.
Gelelim günümüze; bu hafta, TCMB Başkanı Fatih Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bankanın faaliyetlerine ilişkin sunum yaptı. Komisyonda milletvekillerinin de sorularını yanıtladı.
Görüşünü şöyle paylaştı: "Asgari ücret konusunda karar verici değiliz, tavsiye kurumu da değiliz. Enflasyonda hedefleri ve tahminleri belirlerken ücretlerle ilgili birtakım varsayımlar yapmak zorundayız. Bunu yaparken de daha önce yapılan tek artış yönündeki açıklamaları baz aldık."
Merkez Bankasının 5 Nisan’daki mektubunu Karahan yazmadı mı acaba? Ona gönderip imzala yolla dediler de sonra ne imzaladığını mı unuttu bilemiyorum. Enflasyon hedefindeki varsayımlarını asgari ücrette tek artış açıklamalarına bağlıyor. Bravo doğrusu. Bunu başlatan zaten kendisiydi.
Vatandaş temiz ve saf olabilir. Toplumsal hafızamız iki hafta kadar. Ancak arşiv ortada, arşiv unutmaz.
Merkez Bankası zaten karar verici değil. Tavsiye kurumu da değilmiş. O zaman asgari ücrete bu yıl düzenleme yapılmasın önerisini nasıl yapabiliyor?
Genç başkana önerim var; kendini kurt siyasetçilerin arasında kurt sanma, seni kurbanlık gibi yerler.