Geç yatırılan maaşlar, ücretsiz izin dayatması, müdürün yoğun baskısı, mobbing, kötü muamele uygulamaları, promosyon haklarının verilmemesi, keyfi yer değiştirmeler, kötü kıyafet ve ekipmanlar, servislerde yaşanan can güvenliği gibi sorunlara karşı Agrobay işçileri, Tarım Sen’e üye oldular. Agrobay patronu, işçileri yüz kızartıcı suç yani kod 46 maddesini dayanak göstererek işten çıkarttı. İşçiler o gün bugündür direniyor. İşçilerin direnişi bir ayı doldurmak üzere.

Kolluk kuvvetlerince yerlerde sürüklendiler yılmadılar, uzaklaştırma cezası denildi geri adım atmadılar… Zor koşullara rağmen mücadelelerinde ısrar ediyorlar. İzmir halkı başta olmak üzere tüm kamuoyuna dayanışma çağrısında bulunan işçiler, Agrobay seracılık ürünlerini boykot etmeye de davet ediyorlar. Farklı mecralarda mücadelelerini duyurmak, yaygınlaştırmak için adım atan Agrobay işçileri örneğin CHP’nin İzmir İl Kongresi’nde de görüşmeler yaptılar. Görüşmelerinden biri de Tuncay Özkan’la gerçekleşti. Tuncay Özkan’la yapılan görüşmeleri işçilerden Behice Karabulut şöyle aktardı: “Taleplerimizi ilettik. Çünkü Arzu hanımın nikah şahidiydi. (Arzu Şentürk- Agrobay Seracılık A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi) Tuncay Özkan 2015 yılında seraya gelmişti. O zaman bizlerden oy istemişti. Polisten, askerden kötü muamele gördüğümüzü, yaralılarımızın olduğunu bildirdik. Taleplerimizi ilettik. Tuncay Özkan işyeriyle görüşeceğini ifade etti, bugün veya yarın diye söz verdi. Özgür Özel de ziyarete geleceğini ifade etti.”

İzmir’de işçiler yerde sürüklenirken CHP’li tek bir milletvekili, yöneticisi işçilere destek olmayı bırakın, dinlemek üzere yanlarına dahi gitmemişken, işçiler onları tavır almaya zorluyor. Kısacası işçiler, “2015’te bizden CHP’ye oy istedin, patronun nikah şahitliğini yaptın. Şimdi tavrın ne olacak?” diyerek Özkan’dan adım atmasını bekliyorlar. Deyim yerindeyse dostu, düşmanı görmek istiyorlar. Bu yazıyı kaleme alırken, görüştüğüm Tarım Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz, “Tuncay Özkan hâlâ dönüş yapmadı. Olumlu veya olumsuz döneceğini düşünüyoruz” dedi.  

Agrobay Sera firmasının içerisinde yer aldığı Bayburt Group’la, Tuncay Özkan’ın sıkı ilişkisi olduğuna dair çokça haber yapıldı, köşe yazıları kaleme alındı. 9 Ocak’ta Medyatava haber sitesi, “Bayburt Grup ile CHP arasındaki kilit isimleri Medyatava açıklıyor. CHP ile Bayburt Grup arasındaki ilişkiler deşifre oluyor. Davetiye usulüyle 50 milyar dolarlık ihale alan şirket neden gündeme gelmiyor?” sorusuyla bir haber yayınlamıştı.* Haberi okumak isteyenler için QR kodu aşağıya bırakıyorum. Ancak haberin bazı bölümlerinin kısaca paylaşılmasının faydalı olacağı açık.

“Türkiye siyasi tarihinde son yıllarda sıkça kullanılan tabirler arasında 'beşli çete' tanımlaması yer alıyor” denilen haberde, “Özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da sık sık gündeme getirdiği 5 firmayı Kılıçdaroğlu sürekli gündemde tutmasına rağmen, aldığı davet yöntemiyle adrese teslim kamudan 50 milyar dolarlık yol yapımı, havalimanı, metro ihaleleri gibi devasa işleri alan Bayburt Grup'un adı hiç bir şekilde gündeme gelmiyor” denilmekte.

“CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bu firmayla ilgili iddiaları gündeme getirmemesinin sebebi ise CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir milletvekili Tuncay Özkan'ın CHP'yi bu konuda bilgilendirmemesi” denilerek bir iddiada bulunuluyor. Devletten davetiye usulü aldığı ihalelerle milyar dolarlık işlere imza atan Bayburt Grup'un yönetim kurulu başkanı Abdurrahman Şentürk ile Tuncay Özkan arasındaki yakınlık nedeniyle bu firmanın aldığı ihaleler ile ilgili genel başkana bilgi verilmediği söylenerek, Tuncay Özkan'ın grup toplantıları metinlerinde bilinçli olarak bu şirkete yer vermediği de iddialar arasında.

Şimdi dönelim Agrobay işçilerinin direnişine. Yazının başında ifade ettiğimiz gibi işçiler sendikalaştı başına gelmeyen kalmadı! Ama işçiler ısrarlı, kararlı ve mücadeleye devam ediyorlar. Merak ettiğimiz ise şu; Özgür Özel veya Tuncay Özkan olurda Agrobay işçilerini ziyaret ederse, bu iddialara da yanıt verecek mi? CHP’nin tek bir yöneticisinin, direniş alanına gitmemesi bu iddiaları doğruluyor mu? “Muhalefet nasıl olmalı?” sorusuna kendi konumlarını güçlendirmek üzere cevap verenler, Agrobay işçisinden nasıl mücadele edileceğine dair ders alacak mı?

Boşuna grev, direniş okuldur denilmiyor. Verilen mücadeleyle, işçiler ve halkın geniş kesimleri için dostu, düşmanı ayırt etmenin koşulları da yaratılıyor. Agrobay işçileri kazanacak. Örgütlenmeye adım atarak kazanmaya da başladılar. İşçi ve emekçiler bu mücadeleden gerekli dersleri nasıl çıkarabilir? Biz de bu soruya sağlıklı cevap vermeliyiz.