Esas olarak AKP içindeki güç kavgasının yansıması olan video savaşları olanca hızıyla devam ediyor. Süleyman Soylu ile Berat Albayrak belli ki aylar evvelinde Erdoğan sonrası için kapışmış, mafya da bu güç ve paylaşım savaşında yerini almış!.. Sedat Peker açıkça söylüyor, Soylu’ya destek verip Albayrak grubunu karşısına almış.
İyi, güzel kullanılmış, her ne yapılmışsa, ‘at izi it izine karıştı’ diyen Albayrak gitti, Soylu kaldı. Ne var ki, Sedat Peker’e de ‘ortalık karışık, sen de biraz arazi ol’ denmiş. ‘Dönüş biletini’ Soylu’dan aldığını zannedip yurt dışına gitmiş ve oralarda dönüşü beklerken… O da ne!..Satış başlamış… Soylu, kendisine ‘30 yıldır yatırım yaptım’ diyen Peker’i ‘pislik, örgüt lideri’ sözleriyle satışa koymuş bile! Video savaşları işte böyle başlıyor.
Peki amaç ne bu ifşaatlarda? Peker gerçekten AKP’nin ipliğini pazara mı çıkartıyor yoksa ucu Tayyip’e dokunmadan bir şeyler söyleyip aslında Erdoğan’a yanaşmaya mı çalışıyor? Yani ‘dönüş bileti için’ adresi yenilemeye mi çalışıyor? Ama anladık ki o kapı da kapalı…
Bence yedi videoda da niyeti AKP’yi düşürmek Erdoğan’ın ipini çekmek filan değildi.. Tayyip’e sürekli üstü kapalı ‘bana sahip çık’ mesajı veriyordu. Eh Çakıcı, Bahçeli’nin himayesindeyse bu niye olmasındı? Olmadı, Erdoğan bilinen yöntemi seçti, vidoları haber yapanları bile terör suçu ile korkutup Soylu’nun yanında yer aldı. Nereye kadar, bilinmez.. Erdoğan intikamı soğuk yiyenlerden.
Yoksa Soylu’nun ekranlarda geçmiş bakanlara laf çakıp, AKP dönemi sanki bakanlığı ile başlamış gibi konuştuğunu duymuyor mu? Eski dönemleri ‘gömdüğünü’ görmüyor mu? Bu vidoları izleyen milyonlarca vatandaşı ‘çocuk pornocusu’ olarak yaftaladığını bilmiyor mu?
Peki milyonlar neden bu kadar izliyor, merak ediyor? Bu videoların bir önemli özelliği de ‘korku’ duygusuna balta vurması..Ahalide ‘bak adam nasıl korkmadan konuşuyor’ duygusu yayılıyor… Abartıp ‘kahraman yaratmaya’ çalışanlar bile var!.. Sanki daha dün barışçı akademisyenler için ‘kanınızda duş alacağım’ diyen o değildi!..
Gizlenen gerçekleri öğrenme hevesi mi?
AKP döneminde her şeyin üzeri o kadar örtüldü gerçekler o kadar saklandı ki…Yandaş medya üzerinden öyle farklı algı yaratılmaya çalışıldı ki… Belli ki gerçekte nelerin döndüğü, içinde olan birinin ağzından anlatılınca ahaliye ‘vay be’ dedirtti!..
Anlaşılıyor ki, toplum ‘yok canım ak dedikleri partinin mafya ile eroinle kirli parayla ne işi var’ demiyor. Aksine mafya lideri ‘inandırıcı’ bulunuyor!..Oysa sırf oyun dışı bırakıldığı için saldırıya geçen Peker, bu gün Tayyip’in gözüne girse yine aynı şeyleri yapar, bu kesin…
Korkutanlar, korkanlardır…
Çok bilinen bir sözdür, ‘siyaset boşluk kaldırmaz’ denir. Mafya, boş bulduğu yere hemen sızar. Türkiye’nin yaşadığı da bu.
Yargı yoksa mafya vardır… Güçler ayrılığı yoksa siyaseti denetleyecek bağımsız, tarafsız devlet kurumları yoksa iş başındaki siyasetçi istediği gibi at oynatır.
Güç, tek elde toplanır biat kültürü geliştirilip korku imparatorluğu kurulursa, iş başındaki siyasetçiyi durduracak sistem iflas eder.
Bir mafya unsurunun ülkeyi sallaması ülkenin temellerinin iyice sarsıldığı, yönetilemez hale geldiğinin en temel işareti. Yönetemeyenler çareyi yine korkutmakta gözdağı vermekte buluyor. Ne demek muhalefete ‘bunlar iyi günleriniz’ demek? Korkmalı mıyız, bundan daha kötüsü ne olabilir diye endişelenip bu gözdağına teslim mi olmalıyız?
Öyle olmayacak. Unutmayalım, korkutanlar korkanlardır!..Çoğunlukta ve haklı olduğumuzu bilerek söylemeye konuşmaya devam!..