Şunun şurasında göreve geleli daha beş ayı doldurmadı ama Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın üstesinden gelmesi gereken sorunlar dağ gibi peş peşe önüne yığılmaya başladı.

Önce işçi ve memur eylemleri patladı ki, hiç kolay bir süreç değildi. Aslında ‘geliyorum’ diyen bir gelişmeydi; önceki dönemde işe alımların yapıldığı biliniyor ve yeni yönetimin bir aksiyon alması bekleniyordu. Bütçenin çok yetersiz olduğu da bir gerçekti. Öyle böyle, şimdilik bu sorun aşılmış gibi duruyor ama kısa, orta vadede yine patlak verebilecek bir konu gibi görünüyor.

Bu sürecin Cemil Tugay’ı çok yıpratıp üzdüğünü tahmin etmek zor değil. Devraldığı yapıyı ve kadroları anlamak ve tanımak için kullanacağı zamanı, enerjiyi çalışan eylemlerine ayırmak zorunda kaldı.

Tam ‘bu iş bitti, işe güce odaklanılacak’ derken İzmir’i alevler teslim aldı. Yandık, yakıldık!.. Belediyeler ellerindeki tüm imkanları seferber etti ama asıl sorumluluk merkezi idarenin ilgili bakanlıkları ve birimlerine aitti elbette. Yanan yerlere gidip, bölgede yaşayanlarla konuştuğumuzda ihmalleri, zamanında alınmayan önlemleri, mangal yapan sorumsuzlarla mücadelede yalnız kaldıklarını dinledik ne yazık ki!.. Şimdi önümüzde yanan yerlerin yeniden ağaçlandırılması çalışması var ki, İzmirliler olarak ilgili bakanlığın ve bağlı birimlerinin ne yapıp ne yapmayacağını izleyeceğiz. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeler imkanları ve kadrolarıyla zorlu bir sınav verdi ama yetki ve sorumluluğun büyüğü; merkezi idaredeydi ve orada sınıfta kalındığı aşikardı.

Son günlerin beklenmedik bir başka sorunu da Körfez’deki balık ölümleri ve kirlilik oldu. Herkes kafadan Büyükşehir Belediyesine yüklendi ancak Başkan Cemil Tugay, aslında Körfez temizliğinin üç farklı bakanlığın da takibini gerektiren, sorumluluğu olan bir konu olduğunun altını çizdi.

Şimdi, her fırsatta İzmir’e ‘şaşı gözlerle yan bakan’ iktidarın kentin bu sorunlarına nasıl yaklaşacağı merak konusu. SGK borçlarını tahsil adı atında yerel yönetimlerin maddi imkanlarını kısmakla işe başlayan iktidar, İzmir’de orman yangınları ve Körfez temizliği konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek mi, yoksa hazır önümüze fırsat geldi deyip CHP’li belediyeleri başarısız gösterme çabasıyla İzmir’e ceza kesmeye devam edilecek mi göreceğiz.

Malum AKP’nin İzmir milletvekilleri var, hani onları da İzmirliler seçti ya; TBMM’de kavga çıkarıp kan dökenler;  fırsat bulup da bu kentin sorunlarına da bir ilgi gösterirler mi acaba? Peşinen söyleyeyim, hiç sanmıyorum! Umurlarında bile değil.

Başkan Tugay, elini uzattı ama o eli tutacak birilerini bulmasını beklemiyorum. Bence o da beklemiyor. Ama İzmirliler bu gerçeği bilsinler görsünler istiyor. Evet seçileli daha sayılı günler olan Cemil Tugay, devraldığı zorlu tablo ile başa çıkmaya çalışırken gelen bu beklenmedik sorunlar yumağının altından da kalkmak zorunda ve kalkacaktır!.. Arkasında İzmir var.

Bugün 30 Ağustos, bu ülke 102 yıl önce Büyük taarruzu 1922 de kazandı, istedikleri kadar bu şanlı zaferin yerine Malazgirt’i oturtmaya çalışsınlar; başaramazlar. İzmirliler’i yıldıramazlar;  bu kentin insanları  sorunları çözmek için dayanışmayla her türlü mücadeleyi verir ve kazanır. İzmir’e yan bakanlara inat!..