Yerel seçim tartışmaları gündemimizde en ön sırada. Cumhurbaşkanlığı ve öncesi seçimlerde yaşananları bir düşünün. Öyle hiç de beklendiği gibi sonuçlanmadılar. Atı olan Üsküdar'ı geçebiliyor çünkü.

Siyasal, ekonomik, toplumsal ve ekolojik sorunlarımız çığ gibi büyüyor, büyütülüyor.

Karşı devrim süreci tamamlanmak üzeredir. Yargıtay, Anayasa'mızdaki açık hükme karşın AYM kararını çiğneyebiliyor. Bununla da yetinmeyerek AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunabiliyor.

Halk yerel yöneticilerini seçiyor ama yerlerine kayyım atanıyor. Rezalete bakın ki, kayyımın yerine de kayyım atanıyor.

Yönetenlerin hangi söylediklerine inanabiliriz ki?... Hep U dönüşü!

Kısacası hem merkezi hem de yerel yönetimlerde kaos egemen.

Bu koşullarda demokratlar, lâikler İzmir' de yerel seçimleri kazanacaklarını nasıl bu kadar yüksek sesle ve kararlılıkla yineleyebiliyorlar?

CHP'de her belediye başkanlığı koltuğu için aday adayı patlaması var. Belediye meclis üyelik aday adaylıkları da öyle.

Ne kadar hazırlar? Ne yapacaklar? Kadroları kimler?

Diğer partiler henüz adaylarını açıklamadılar. İYİ Olmayan parti Büyükşehir için bir aday sürdü ileriye. Kazanamıyorsam kazandırmayayım değil bu. Kazandırmak için kazandırmamalıyım stratejisi.

AKP'nin kullanımında ancak böyle olunabilir.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Meclis Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerindeki konuşmaları dikkate değer:

Bakırhan "...2019 yılında seçim sonucunu belirleyen ‘Kaybettir-Kazan’ formülünü ‘Kazan-Kazan’ formülü ile tekrar güncellediklerini söyledi.  “Biz 3. Yol siyasetimizle 2024 yılı seçimlerine de damga vurmaya hazırız. Önümüzdeki seçimler bizim için Demokratik Yerel Yönetimler anlayışımızı Türkiye’nin her tarafına yayma seçimidir. Demokratik Yerel Yönetimler anlayışımızla, örneğin artık deprem olduğunda Beştepe’den talimat gelmesini beklemeyecek, kendi yaralarımıza ilk müdahaleyi kendimiz yapacağız..."

Şimdi ne parti içi aday çekişmesi ne de ülkeyi çöküşe mahkûm eden iktidar koalisyonuna kazandırma zamanı değildir.

İzmir'de Büyükşehir Belediye Başkanlığına ve ilçe Belediye Başkanlıklarına aday gösterilirken bu sesleniş iyi değerlendirilmeli ve anlaşılmalıdır.

Gün Demokratik ve Lâik Cumhuriyetin yıkılmaz bir şekilde yeniden kurulacağı gündür.

Seçim sadece yerel yöneticileri belirlemek kadar basit değil yani...