Halkın ve ülkenin öylesine büyük sorunları varken, öyle zoruma gidiyor ki, muhalefetin hatalarını dile getiren yazılar yazmak zorunda kalmak. Vatandaşın gözüne bakıp boş hayaller ve umutlar satan; halkın bir bölümünü de olsa buna inandırmayı başaran iktidarın yarattığı yıkımı yazmak istiyorum. Muhalefetin ülkenin kötü yönetildiğini anlatıp, halkı ikna edebildiğini görmek istiyorum.
Heyhat!.. Ne ülke sorunları ne vatandaşın yaşadıkları umurlarında. Apartmanın asansör bakım işini verdiğimiz usta bana artan maliyetlerden söz edip ‘ağlıyor’, ben de hak verip iktidarın yarattığı yıkımdan söz ediyorum. Bana, ‘Onlar bozdu ama yine onlar düzeltebilir’ diye cevap veriyor!.. Sözün bittiği yer, uygulanan politikalarla ekonomi dibe vurmuş ama ‘düzeltirsem yine ben düzeltirim’ diyen iktidar inandırıcı; muhalefet fos!..
Gördüğümüz yaşadığımız her sahne umutsuzluğumuzu pekiştiriyor ne yazık ki. CHP İzmir İl Kongresi’ni izledik, saatlerce canlı yayın yaptık, gördüklerimizi, yaşadıklarımızı hala sindiremedik. Sonrasında başka illerde de benzer görüntüler verildi; o kavga, yumruk, havada uçuşan sandalyeler… Bunları akşam evinde ekrandan izleyen sıradan seçmen ne düşünür, bu partiye nasıl umut bağlar?
Bırakın halkın sorunları ve çözüm yollarının konuşulması, iktidar eleştirisinin yapılmadığı kongreler tamamen iç kavgaya odaklanmış durumda. Kurultay da öyle geçecektir besbelli.
Hadi önceden, adaylar arasında rekabetten kaynaklı gerginlikler olurdu, şimdi listelerin nasıl düzenleneceği kavga konusu. Baştan söyleyeyim, CHP kongrelerinde öteden beri çarşaf liste esasına göre seçimler yapılırdı. Tamam anahtar listeler olurdu ve gücüne bileğine güvenen de listeleri deler geçerdi. Bu kez blok liste dayatmasını gördük. Demokratik mi, değil!.. Kılıçdaroğlu lehine, Kurultay delege yapısını risk almadan şekillendirme kaygısı öne çıkmış belli ki.
Bana göre bu yöntem, demokrasi diye bağıran bir partiye yakışmayan ‘ben yaptım oldu’ tavrı. Nitekim kabul etmeyen bir grup vardı ama bunlar delege yapısı için bir avuç kaldılar. Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü kurultay delegesi olabilmek için çarşaf listeye bel bağlamış; ekip de kongre salonunu domine etmeye çalışıyor. Ama nasıl? Bağrış çağrış, sloganlar kürsü işgalleri, kavga görüntüsü ile… Savunduğun şey doğru olsa da yöntem kötüyse haksızsın, bu kadar basit!..
Şimdi İzmir İl Kongresi’nin kazananları ve kaybedenlerine bir bakalım!.. Kılıçdaroğlu, kendisini seçecek kurultay delege yapısını İzmir’de garantiledi, Şenol Aslanoğlu il başkanı oldu ve kendisini destekleyen Tunç Soyer de yeniden adaylığı büyük ölçüde garantiledi. Yani kongrenin kazananı bu üç isim oldu. Kaybedeni, başta Utku Gümrükçü; tekrar aday gösterilme şansı artık neredeyse yok gibi, kendi ipini çekti!.. Ama asıl kaybedenler, bu partiye umut bağlamış seçmenler oldu. Kiminle konuşsam, ‘oy vermem’ diyor çok acı!.. Kavgalarla anılan bir partinin yeniden umut olabilmesi için çok fırın ekmek yemesi lazım… Kaybeden CHP de kendi ipini çekmeye devam ediyor.