Ülkemiz; yaşlı, yoksul ve sorunlara çözüm üretemez halde.
Türkiye’de nüfus artış hızı düştü, yaşlılık oranı yükseldi.
Türkiye; 65 yaş üstü nüfusun en yoğun olduğu ülkelerden biri.
Bu tablonun arkasında ekonomik istikrarsızlık, gelir düzeyinde yaşanan azalma ve çocuk bakım maliyetleri var.
Doğurganlık oranı düştü. Derinleşen ekonomik kriz; yaşanan nüfus problemini daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.
Binlerce yaşlı nüfus, ekonomik kriz ve yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda kalırken başta sağlık olmak üzere birçok ihtiyacı da karşılanamaz hale geldi.
Bu tablo her geçen gün ağırlaşarak devam ediyor.
Bu arada; enflasyon, bir anlamda ‘’ÜSTÜ ÖRTÜLÜ’’ vergileme olarak hayatımıza yerleşti. Bu haksız ve adaletsiz ‘’VERGİ’’ türünden en çok etkilenen kesim, yaşlılardır.
Öte yandan; bu enflasyonist ortamdan etkilenen diğer kesimlerde kadınlar ve gençlerdir. Kadınların istihdamdaki oranı yüzde 35’e düştü. Ne eğitimde ne işte olmayan 3 milyon gencimiz var. Bunlara (EV GENÇLERİ) deniliyor.
Ekonomik ve sosyal tablo; yaşlı, yoksul ve geleceksiz
Ülkemiz; yaşlı, yoksul ve sorunlara çözüm üretemez halde.
Türkiye’de nüfus artış hızı düştü, yaşlılık oranı yükseldi.
Türkiye; 65 yaş üstü nüfusun en yoğun olduğu ülkelerden biri.
Bu tablonun arkasında ekonomik istikrarsızlık, gelir düzeyinde yaşanan azalma ve çocuk bakım maliyetleri var.
Doğurganlık oranı düştü. Derinleşen ekonomik kriz; yaşanan nüfus problemini daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.
Binlerce yaşlı nüfus, ekonomik kriz ve yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda kalırken başta sağlık olmak üzere birçok ihtiyacı da karşılanamaz hale geldi.
Bu tablo her geçen gün ağırlaşarak devam ediyor.
Bu arada; enflasyon, bir anlamda ‘’ÜSTÜ ÖRTÜLÜ’’ vergileme olarak hayatımıza yerleşti. Bu haksız ve adaletsiz ‘’VERGİ’’ türünden en çok etkilenen kesim, yaşlılardır.
Öte yandan; bu enflasyonist ortamdan etkilenen diğer kesimlerde kadınlar ve gençlerdir. Kadınların istihdamdaki oranı yüzde 35’e düştü. Ne eğitimde ne işte olmayan 3 milyon gencimiz var. Bunlara (EV GENÇLERİ) deniliyor.
Halk borçlanarak karnını doyuruyor
Yaşanan geçim sıkıntısı kredi kartı verilerine de yansıdı. Tüketicilerin bankalara olan borçları 2024 yılbaşından bu yana yüzde 17.7 oranında arttı.
Kredi kartlarıyla yapılan mutfak harcamaların tutarı ise geçen yılın aynı dönemine göre; yüzde 146.36 oranında yükseldi. Buna karşılık; ücretler açlık sınırının altında kaldı, maaşlar ve sözleşmeler eridi. Asgari ücret ‘’AÇLIK SINIRI’’nın çok altında, ‘’YOKSULLUK SINIRI’’ da 63 bin TL’yi aştı.
Böylece; sendikaların imzaladığı sözleşme; geçerliliğini yitirdi.
Bu arada; toplumsal algı, ‘’AK Parti’nin zenginlerin partisi olduğu’’ şeklinde. Öte yandan; barınma-beslenme krizi, zamlar, yoksulluk verilerinin, kemer sıkma önlemlerinin toplumsal huzursuzluğu daha da tetikleyeceğini acaba AK Partili yöneticiler göremiyorlar mı?
Batık kredilerde yüzde 245 artış var
Batık kredi kartı borçlarında yüzde 245 artış var. Batık ihtiyaç kredisi borçlarında ise yüzde 59.9 artış yaşandı. Borçlanan borcunu ödeyemiyor.
BDDK verileri krizin derinleştiğini gösteriyor. Batık krediler son bir ayda 13 milyar 323 milyon lira arttı.
Bu arada; icra dairelerinde 22 milyon 410 bin dosya var. Borcunu ödeyemeyenlerin neyi var, neyi yok hacizli durumda. Ayrıca; ticari hayatın önemli araçlarından senetler ve çekler ödenemez hale geldi.
Protestolu senet sayısı yüzde 187.1 arttı, 3 milyar 300 milyon liraya yükseldi. Öte yandan; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ nin verilerine göre; mayıs ayında kapanan şirket sayısı, bir önceki aya göre yüzde 50 oranında arttı.
Türkiye Bankalar Birliği’ nin karşılıksız çek tutarındaki yüzde 261’lik ve protestolu senet tutarındaki yüzde 81’lik artış; ekonomik dengesizliklerin boyutunu gözler önüne seriyor. Özellikle, başta KOBİ’ler olmak üzere işletmeler, finansmana erişimde ciddi sorunlar yaşıyor. Bu durum; büyümeyi olumsuz etkileyecek, çok sayıda firma iflas edecek. Ayrıca; uygulanan ekonomi politikası ‘’TÜKETİM HARCAMALARI’’nı kısmayı hedefliyor.
Böyle bir ortamda; ürettiğini satamayan firmalar, iflas edecek.
SONUÇ OLARAK:
YAŞLI NÜFUS; YOKSUL VE GELECEK ENDİŞESİNDE. HALK BORÇLANARAK KARNINI DOYURUYOR. BATIK KREDİLERDEKİ ARTIŞ YÜZDE 245.ŞİRLKETLER İFLAS ENDİŞESİ YAŞIYOR.