Düzenlerini ancak yalanla kurup devam ettirebilirler. Sermaye ve iktidarları bu nedenle yalanlara, algı operasyonlarına muhtaçtır. Her gün yüzlercesini duyuyor, yaşıyorsunuz.
Hele ülkemizde!
“Temiz çevre için elektrikli otomobiller” yalanı da bunlardan birisidir.
Sıfır karbon salımı nedeniyle diye başlarlar ve devam ederler.
Oysa elektrikle çalışan otomobillerin bataryaları ağır metallerden oluşurlar. Manganez, alüminyum, kobalt, nikel gibi ağır metallerden üretilirler. Lityum ve grafit de vardır…
Lityum için 12 ton, kobalt minerali için 5 ton taşın işlenmesi gerekir.
12 kg. Lityum, 13,5kg. nikel, 15 kg. kobalt için 250 ton toprağı taşımak gerekmektedir.
200 Kg. Alüminyum, çelik veya plastik ve 112 kg. grafitiniz de olmalı bu bataryanın üretimi için.
Minerallerin çıkarılabilmesi için de hafriyat sırasında 12 saatte 264 litre motorin tüketilir.
Bunların eldesi sırasındaki ekolojik sorunları görmezden mi gelmeliyiz?
Sonunda da sıfır karbondioksit salınımlı pilinizi elde edersiniz ve ancak 10 yıl kadar kullanabilirsiniz!
Elektrikli bir otomobil için 22 ile 24 ton arası karbondioksit doğaya salınır.
Oysa 2000 cc. Motor hacimli benzin veya motorinli araçla, elektrikli aracın üretimi sırasında salınan karbondioksiti ancak 35 yılda ancak salabilirsiniz!
Otomobil çok mu gereklidir? Otomobiller olmadan yaşam olamaz mı? Sizce rahatlık mı? Yoksa bizi ve ülkemizi sömürmek için kullanılan araçlar mı?
Sermaye varlığını ve iktidarını sürdürebilmek için yeni modellere, araçlara, gereçlere, vb. gereksinim duyar. Bunları da bize mutlak ihtiyaçlarımızmış gibi sunar, ikna eder.
Hem enerji hem de otomobil konuları da bunlardandır. Kurtulmak gerek!