Patates, soğan yemeyiz, reisi yedirmeyiz… Bu slogan yoksul kesimlerin, sosyal yardım alan milyonların Erdoğan’a destek vermesine yardımcı oldu.
Bir lokma bir hırka felsefesi Anadolu insanı için yabancı olmayan bir yaklaşım. Anadolu insanının bir kısmı rahatça patates, soğan yemesem de olur dedi. Zaten et, kestane balı, Medine hurması yemiyordu, birkaç sebze olmasa da olurdu. Desteklediği lider cumhurbaşkanı oldu.
Erdoğan cumhurbaşkanı olunca, ona destek verenler iktidar olmanın mutluluğunu yaşadı. Ancak Erdoğan’la birlikte iktidar olunca maddi ferahlama bekleyenlerin bir kısmı, destek olmayı kesti, hatta partiden de ayrıldı. Buna sükûti hayal demek de olası. Desteğe devam edenlerin TÜİK ile ENAG arasındaki enflasyon açıklamasından habersiz olduğunu varsaymak da yanlış olmaz. Yandaş medyayı ve resmi kanalları izleyenler zaten hayal aleminde yüzmekteler ve yüzmeye devam da edecekler.
İşte bu kesimi aynı şekilde tutmak, yani sanal olarak mutlu etmek ve lidere bağlılığını sürdürmek için birçok alanda çalışma yapılıyor. Bunlardan birisi yandaş ve resmi kanallardaki diziler. Osmanlı, Selçuklu gibi tarihi konuları dinsel ögelerle işleyerek arada AKP’nin sloganlarını da sıkıştırarak bilinçaltında Erdoğan’a çağrışım yaptırmak. Askeri ve milli istihbarat konularında da yaratılan düşmanlara karşı elde edilen zaferlerle Türklük gururunu yükseltirken İHA ve SİHA ile Türkiye yüzyılında paralel mesajlar da veriliyor.
Önemli çalışmalardan ikincisi, yeni SİHA, savaş uçağı üretimi, askeri gemi üretimi. Bunun sürekli medyada yer alması. Birçok sanayicinin biraraya gelerek ürettiği elektrikli aracı sanki AKP üretiyormuş gibi reklam yapmayı sürdürmek de bir yöntem. TOGG’un yeni modelinin ABD’de bir fuarda sergiye çıkması önemli sayıldı. Sedan demek, ucuz binek araç demek. Yabancı bununla ilgilenir mi, düşününce dayanağı pek yok. Ancak, hayal içinde uçan destekçiler için aya gitmek gibi bir şey. Yani soğanı yok yemeğe, aya gidecek TOGG ile.
Herhalde yazalı en az iki yıl oldu; reklam istiyorsan ver parayı Elon Musk’a birisini uzaya yolla, kendin yollamış gibi yap diye birşeyler önermiştim. Kaç milyon dolar verdiler acaba, merak da etmiyorum. Elli milyon dolara “Türkiye uzayı fethetti” mesajı yabancılara değil, yerlilere yapılacak. Aksini anlatmaya imkan bulamaz kimse.
Filistin’e destek adı altında yeşil bayraklarla yollara dökülen gelin, damat ve tarikatçı dostları, atların üstünde Batman’da miting yapan yerli Hizbullahçılar gündemi değiştirmeye çalışıyor. Gözaltına alınan fenomenler, Fatih Terim fonu adı altında milyonlarca doları tokatlayan bankacılar daha neler neler… Nerde bir AKP “işbirlikçisi” varsa görev başında. Futbolda süper kupayı Suudi Arabistan’da Riyad’da oynatmaya çabalayan federasyon başkanından, kadın kocasından izinsiz çalışamaz diyen Diyanet İşleri Başkanına kadar herkes meydanda…
Bir gazeteci “federasyon başkanı izin almadan bıyığını bile kesemez” diye yazdı. Anımsayın diye yazıyorum, AKP 2002’de iktidar olunca il ve ilçe örgütlerinde sakal bırakmayı yasaklamıştı. Şimdi sakal bırakanın haddi hesabı yok, hepsi cübbelerle yürüyüş organize ediyor. Yeşil bayrak taşıyan bir “gariban” gençten yumruğu yiyince şaşırdı. Genç tutuklandı, ona vuran diğer genç takip bile edilmedi, sonuçta genç yattı çıktı. Ortada yeşil bayrağa gösterilen bir “direnç” kaldı.
AKP, yerel seçimde büyükşehirleri, özellikle İstanbul’u ve Ankara’yı kazanmak için herşeyi yapacak. Yapay zeka ile yapılmış videolarla bir gün İmamoğlu’nu gözaltına alıp sorgularlarsa şaşırmam. Neden derseniz, konu yerel seçimleri kazanmanın ötesinde… Elimde her türlü yetki var, yasalar da benden yana, daha doğrusu benim dediğim yasadır, anayasadır diyen bir kesim var ve her türlü senaryoyu önceden çalışmış durumda. Hatay’da yıkılmış, dümdüz olan evlerde seçmen olmayacağını söyleyen Yüksek Seçim Kurulunun kararına karşın, yıkılmış, molozu kaldırılmış ve coğrafyadan silinmiş yerlerde “seçmen için ikamet etme onayını veren” bir vali var.
Karşı duruşlarda bilgi ve dayanışma gerekli. Bunu sağlama büyük çaba ister. Hazırlıklı olalım.