Seçim döneminin son mitingleri yaşanıyor. Erdoğan bir kentten diğerine koşuyor. Belediye başkan adayları sessiz sedasız bir kenarda bekliyor, Erdoğan sanki her yerde aday kendisiymiş gibi konuşuyor.
Daha önceleri “be adi, sürtük, çürük” söylemlerini bir yana bırakmış, oy isterken bu kardeşiniz diyor ama, “seçimi kazanamazsak hizmet de alamazsınız” demeye getirecek bir üslubu zaman zaman tazeliyor. Vatandaşın enflasyon altında ezildiğini, emeklinin yoksullaştığını biliyor ama “biz işçimizi emeklimizi enflasyona hiçbir zaman ezdirmedik” diyecek kadar da iddiasını sürdürüyor. Yine de gerçekler onu mevcut sıkıntıları dile getirmeye zorluyor.
Aksaray'daki mitingde AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomik krizi “gelip geçici sıkıntılar” olarak niteleyip yurttaşlardan “sabır” istedi. "Hep birlikte biraz daha sabredeceğiz. Gelip geçici sıkıntıları asırlık hedeflerin önüne koyarak milletimizle aramızı açabileceklerini sanıyorlar. Bu oyunu hep beraber bozacağız" dedi.
Erdoğan’ın gelip geçici sıkıntı dediği enflasyonu yaratan kendisi, emekliyi geçinemez duruma getiren de kendisi. Ülkeyi 22 yıldır yöneten kendisi değilmiş gibi vaatlerde bulunuyor. Bu zaten AKP’nin olağan seçim stratejisi; olumlu işlerin hepsini reis yapıyor, iyi günler ileride, sıkıntıları sabırla aşacağız.
Şimdilerdeki yeni söylem de “geçici sıkıntıları asırlık hedeflerin önüne koymayalım” Zaten 22 yıldır asırlık hedeflerle geldik. Bu dönemde yandaşlar bir asırda kazanacakları parayı kazandılar. Vatandaş ise geçen yüzyıldaki mutlu havasını kaybetti. Başka ne olabilir? Erdoğan asırlık hedeflere gidiyoruz, söylenmeyi bırakın, sabırla bekleyin demek istiyor herhalde.
Kanımca bu seçim cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura götüren halk hareketinin devamı olacak. Büyükşehirlerde belediye başkanı seçimlerinde AKP’ye vurulacak darbe, seçim sonrası için yeni bir ortam oluşturacak. Özellikle İstanbul’da 17 bakanın ulusal ve uluslararası işlerini bırakarak yerel seçimde kapı kapı, toplantı toplantı dolaşmasının nedeni Erdoğan’ın başına gelecekleri önlemek için. Bu arada kendilerini yıpratarak karizmalarını çizdirdiler. Tabii ki sonucuna katlanacaklar.
Sözün özü, seçim yerel gözükse de Erdoğan’ın geleceğine dönük bir değerlendirme olacaktır.
Erdoğan’ın vazgeçilmez liderlik atmosferindeki baskı ve yılgınlık ortamından cumhuriyet mitingleri ile başlayıp, gezi direnişi ile güçlenen, adalet yürüyüşü ile eyleme dönüşen, cumhurbaşkanlığı seçiminde dayanışma bilincini artıran ve seçimi ikinci tura götüren bir süreç yaşandı. 31 Mart 2024 yerel seçimleri Erdoğan’a yolun sonuna geldiğini anımsatacak bir sonuç verme şansıdır.
Tabii ki sandığa koşmak ve görevlilerin sandık sonuçlarına sahip çıkması koşuluyla…