Geçen hafta Cuma gününden Pazar aksam saat yediye kadar geçen sürede saraya katıksız itaat eden, ne talimat veriliyorsa harfiyen yerine getiren Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alındı. Yine sağlıklı olduğunu bildiğimiz, bugüne kadar kamuoyuna yansımış herhangi bir sağlık sorunu olmayan Berat Albayrak’ın devlet ciddiyetinden uzak bir biçimde sosyal medya üzerinden Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden sağlık nedenleri ile adı istifa olmasa bile istifa ettiğini açıkladı.
Her konuya anında müdahale etmek adına tercih edilmiş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Damat bakanın dolara bakmadığı gibi, o da sürece bakmadı… Taa 27 saat sonra CB. İletişim Başkanlığı’nın “Albayrak’ın af talebi Cumhurbaşkanımız Tarafından kabul edildi” açıklaması gelene kadar.
Giderken görevi bıraktığı açıklamasında… “At İzinin İt İzine Karıştığı, Hak ve Batılı Ayırt Etmenin Zorlaştığı” sözünü boşta bırakmaması ve bunu açıklamasıdır. Türkiye Cumhuriyet devletinin bu değerli makamları giderken de olsa kendini tatmin etme, birilerine trip atma, üstü kapalı suçlama makamları değildir. Eski bakan ivedilikle bu konuya açıklık kazandırmalıdır.
Normal koşullarda, Ekonomi bakanı istifa etse lira değer kaybeder ama tam tersine lira değer kazandı döviz ve altın düştü. Gerekçesi de uzun zamandan beri piyasa ile inatlaşan ekonomi yönetiminin değişmesi ve ülkenin tek yetkilisinin yani tek adamının çarşamba günü yaptığı konuşmada normalleşme ve piyasa ile örtüşen kararların alınacağı mesajını vermesidir.
Bu istifaya herkes bir gerekçe yerleştirmeye çalıştı. Yeni Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal ile sayın Erdoğan’ın 1994’ten beri yanında kalan ender isimlerden biri olan Nurettin Canikli ile Pazar akşamı Cumhurbaşkanına verdiği brifingde, gidişatın iyi olmadığı, merkez bankasının içinin boş olduğu… gibi birçok açıklamalarda bulundukları, Erdoğan’ın olan bitenden haberi yokmuş ve daha öncede olduğu gibi kandırıldığı, bu nedenle istifasını istediği iddiası ağırlık kazanmıştır. Bu piyasaya sunulan söylem ama arkasında başka hususların olduğu emareleri de kenara atılacak gibi değil…
ASIL SORUN TRUM’IN GİTMESİ BİDEN’İN GELMESİ
Sözde bağımsız merkez bankasının başkanı yine bir gece göreve geldiğinin 16.ayında görevden alındı. Cuma gecesi Biden’in ABD Başkanlık seçimini kazandığının kesin gibi görünmesinden sonra Zarrab’ın tüm Amerika’da davaya konu işlerinin içinde olduğu Murat Uysal, 2011-2014 yılları arasında HALK BANK Genel Müdür Yardımcısı durumundaydı. Aynı dönemde Genel Müdür olan Hakan Atilla ise ABD’de uzun süre hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı. Türkiye’ye döndüğünde onu Havaalanında Berat Albayrak karşıladı ve mükafat olarak borsa İstanbul’un başına getirdi.
ABD’de görülen Halkbank Davası Türkiye, AKP ve Erdoğan için son derece sıkıntı verici bir davaydı. Burada çok büyük bir yolsuzluk ve rüşvet ağı Rıza Zarrab’ın ifadeleri ile ABD mahkemelerinin kayıtlarına geçti. Halkbank davasının en önemli özelliklerinden bir tanesi de bankanın hem genel müdürü, hem genel müdür yardımcısının dava iddianamesinde adının geçiyor olması.
Zarrab, mahkeme ile yaptığı işbirliği sonrasında HALK BANK üzerinden kurulan rüşvet çarkında yer alan ne kadar üst düzey HALK BANK yetkilisi varsa bu yetkililerin ismini Amerikalı savcılara her şeyi anlattı.
NEWYORK TIMES’TE İKİ YAZI
ABD seçimlerini hatırlayalım, seçim sanki Türkiye’de yapılıyormuş gibi kamuoyu ikiye bölündü. Rahip olayından sonra Sayın Tayyip Erdoğan’a çok ağır mektup yazan, PYD ye tonlarca silah veren ve orada ordu kurduran Trump iktidarın adeta kurtarıcısı gibi görüldü.
O dönemlerde yazılan iki analiz ve araştırma, geçen hafta iki gün içerisinde yaşananları özetleyecek gibiydi. Burada ayrıntılarını açıklamayacağım, iki analizi ayrıntılı olarak incelediğinizde süreci net görebilirsiniz.
ABD'de yayımlanan New York Times gazetesinde David D. Kirkpatrick ve Eric Lipton imzalı analizde ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye ile olan ilişkilerinin “iktidarla evlenen ve şimdi Ankara’yı Washington’a bağlamanın anahtar rollerini oynayan” damatlar üzerinden yürütüldüğünü iddia etti.
Karşılıklı çıkarlara dayalı bu İlişkilerin “Damatlar üçlüsü” üzerinden yürütüldüğünü ifade eden bu yazıda, damatların Erdoğan’ın damadı olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Aydın Doğan’ın damadı ve Trump Towers’ın ortağı Mehmet Ali Yalçındağ, Trump’ın damadı ve kıdemli danışmanı Jared Kushner olduğu belirtildi.
New York Times’ta yayımlanan Eric Lipton ve Benjamin Weiser imzalı bir yazıda Halkbank davasına dair detaylar anlatılarak davanın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump üzerindeki etkisini gösterdiği söylendi.
Yazıda dönemin Manhattan başsavcısı Geoffrey S. Berman’ın, ABD Başsavcısı William P. Barr ile yaptığı görüşmeler aktarıldı. Barr ile görüşen Berman, Halkank’ın İran’a milyarlarca dolarlık altın ve nakit aktararak ABD yaptırımlarını aştığını söyledi.
Yazıya göre Barr, Berman’dan Halkbank’a suçlamaları kısmen kabul etmesi karşılığında yalnızca para cezası kesmesini ve soruşturmayı sonlandırmasını talep etti.
Berman ise, “Erdoğan’ın ailesine ve partisine” dokunabilecek soruşturmayı sürdürmek istedi. “Onlardan bir şey almazsanız kimseye dokunulmazlık vermezsiniz” diyen Berman, soruşturmanın sonuçlanmadığını ifade ederek yaptırımların delinmesiyle verilen paraların İran’ın nükleer programına gittiğini öne sürdü. ABD Başkanı Trump, Halkbank davasından sorumlu Berman’ı görevden almıştı. Beyaz Saray yetkilileri, Trump’ın kendi gündemi için adalet sistemine bu şekilde müdahale etmesinin korku yarattığını ifade ediyorlar,
Yazıya göre Erdoğan Trump’a soruşturmayı engellemesi için baskı yaptı.
NYT yazısında ABD Başkanı’nın “Trump’ın iş yaptığı bir ülkenin otoriter lideriyle aktif bir davayı görüştüğü” söylenirken, Trump’ın 2015-2018 arasında Türkiye’deki faaliyetinden en az 2,6 milyon dolar net gelir elde ettiği ifade ediliyor.
Yazıya göre Erdoğan, Obama yönetiminden Rıza Sarraf’ın davasına bakan hakimin görevden alınmasını, Sarraf’ın serbest bırakılmasını ve Türkiye’ye gönderilmesini talep etti.
Biden’ın Erdoğan’a taleplerinin gerçekleştirilmesi durumunda ABD Başkanı’nın kuvvetler ayrılığını ihlal etmesi nedeniyle görevden alınacağını belirttiği aktarılıyor.
Buna karşın Erdoğan’ın taleplerinden vazgeçmediği, Biden’dan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na yaptığı bir ziyaret sırasında yeniden aynı isteklerde bulunduğu, ayrıca dönemin ABD Başkanı Barack Obama’yı Ocak 2017 öncesinde iki kez arayarak bu talepleri yinelediği belirtiliyor.
Yazıya göre Sarraf davasında ve Halkbank için yapılan lobicilik faaliyetlerinde Erdoğan’ın damadı ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın da adı geçiyor.
Joe Biden ve ekibi Halkbank davasını raftan indirip, tam anlamı ile ve sonuna kadar gidilecek bir yargılamayı gerçekleştireceklerini her fırsatta ifade ettiler.
Cumartesi günü ise Biden’ın seçimi kazandığı tüm ABD medyası tarafından ilan edildi ve Dünya liderleri Biden’ı tebrik etmeye başladılar. Pazar günü ise Halkbank Davası’na Trump’un damadı Kushner ile birlikte müdahalede bulunulmasını sağlayan Berat Albayrak istifra ettiğini duyurdu…
The Newyork Times’ta yayımlanan analizin kısa bir bölümünün İngilizcesi aşağıdadır.
Informal relationships between family members help explain the course of diplomacy between the White House and Turkey’s leader.
Behind President Trump’s accommodating attitude toward Turkey is an unusual back channel: a trio of sons-in-law who married into power and now play key roles in connecting Ankara with Washington.
One, Turkey’s finance minister, is the son-in-law of its strongman president and oversees his country’s relationship with the United States.
Another is the son-in-law of a Turkish tycoon and became a business partner to the Trump Organization. Now he advocates for Turkey with the Trump administration.
And the third is Jared Kushner, who as the son-in-law of and senior adviser to Mr. Trump has a vague if expansive foreign policy portfolio.
Yıl 2001, Başbakan ..Bülent Ecevit, Merkez Başkanı Gazi Erçel haksız kazanç sağladığı bu yüzden 11 ay 20 gün Hapis cezası aldı. Kısaca, Halk Bankası hesabındaki 57.879.761.941 lira, Bugünkü para ile 57.879 lira (kişisel) mevduatını 19 Şubat 2001'de 83 bin 952 dolara çevirmek suretiyle görevini kötüye kullandığı…
Yıl 2020, Merkez bankasındaki 120 milyar doları birkaç ayda bitiren Berat Albayrak’a yaptığı hizmetlerden dolayı başta sayın cumhurbaşkanı olmak üzere teşekkür edildi ve salonda alkışlandı.
Ne diyeyim; Berat Albayrak’ın istifa metninin sonunda yazdığı gibi…
Allah sonumuzu hayreylesin… !