Yıl 2012… AKP'nin 4. Olağan Büyük Kongresi’nde 63 maddeden oluşan 2023 hedefleri açıklandı. “Hedef 2023” kampanyası bugüne kadar istikrarlı biçimde devam ettirildi ve halkın önemli bir çoğunluğu bu politikalara yedeklendi. “Güçlü Türkiye” propagandasından, “Lozan’ın gizli maddelerine” varıncaya kadar 2023’e fazlasıyla anlam yüklendi. Bağımsızlık, kurtuluş, umut hepsi 2023’te altın tepside sunulacaktı… “Yıl, ay, gezegenlerin hareketlerine göre kader belirleme” zırvası astrolojiyi anımsatan bu noksanlık ile kitleler konsolide edildi.

Peki, AKP 2023 yılı için halka ne dedi, ne oldu?

  • Vaatlerin ilk sırasında partilerin tamamen kapatılmasının kaldırılması yer aldı. Siyasete katılmanın önündeki tüm engeller kaldırılacak, yargı hızlandırılacak ve demokratikleşmesi için adımlar atılacaktı. Bugün gelinen noktada demokrasinin yanından geçemiyoruz. HDP’nin kapatılması üzerine tartışmalar devam ediyor, muhalif partilerin hepsi zillet, hain ve terörist olarak adlandırılıyor. Yargı üzerine çok laf etmenin anlamı yok. Muhalif olduğun takdirde hızla yargılanıp ceza alırken, suçlularsa sokaklarda kol geziyor.
  • Anadilde kamu hizmetlerine erişim sağlanacaktı, Kürtçe konserler, tiyatrolar yasaklanır hale geldi.
  • Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik komisyonunun kurulmasından, nefret suçuyla ilgili düzenleme yapılmasından dem vuruluyordu. Bugün nefret suçu iktidarın dili haline getirildi.
  • İşsizlik yüzde 5’e indirilecek denildi. TÜİK verilerine göre bile yüzde 9-10 bandında ilerlerken geniş tanımlı işsizlik oranları yüzde 23,4 olduğu tespit edildi.
  • Yoksulluğun yok edilmesi ve gelir dağılımındaki dengesizliğin asgariye indirileceği söylendi. Yoksulluğun yok edilmesini geçtik, açlık koşullarında yaşam dayatıldı! 
  • 2023 büyük hedefti ama değiştirilebilirdi. 2015 yılında belirlenen 2023 hedefine göre yine enflasyon tek hanelilere düşecekti, yaşam kalitesi artacaktı. Sayılarla oynama uzmanı TÜİK bile kağıt üzerinde de olsa o kadar indiremedi!
  • Ülkenin döviz ve altın rezervleri katlanarak ilerleyecekti, 2023’te kasanın durumu 2002 yıl sonu rezervlerine doğru geriledi. 

Uzatmayalım, AKP’nin 2023 hedeflerine açıp bakabilirsiniz. Hakkını yemeyelim, hiç mi hedef tutturulmadı? Tutturuldu. Mesela başkanlık sistemi, yarı başkanlık denildi, 2023’e kalmadan 2018 yılında gerçekleştirildi! Kendi iktidarının ihtiyacına göre askeriye, bürokrasi ve yargı şekillendirildi. Halkın peşinden gelmesi için vaat ettikleri gerçekleşmedi ama kendi ihtiyaçlarını giderdi. 

İki gün önce Erdoğan, “Türkiye'nin son 20 yıldır enflasyon ortalaması yüzde 15'tir. Bizden önce daha yüksektir. Yükselen enflasyonu Allah'ın emri ile yine biz indireceğiz. İstihdam ve üretim sayesinde bunu gerçekleştireceğiz” açıklamasında bulundu. Yeni anayasa ve sorunlar yumağı için 2023 gibi yıl hedefi belirlemese de Türkiye Yüzyılı diyerek yüz yıllık bir zamana işaret etti! “Hedef 2023’ten”, hedefler İkinci Yüzyıla bırakıldı… 

“Egemen sınıfın düşünceleri, her çağda egemen düşüncelerdir” der Marx. Egemen olmak, yönetebilme kabiliyeti; kendi hak ve çıkarlarını bütün bir toplumun hak ve çıkarları olarak gösterebildiği ölçüde mümkündür. İdeolojik, politik, kültürel kodlar sistemli biçimde egemenler tarafından işlenir. Yönetenler, kendi sorunlarını toplumun sorunlarıymış gibi göstererek, halkı konsolide etmeyi başarmak ister bu anlamıyla AKP başardı ve 2023 yılına kadar devam etti. Ancak vaat edilenlerle, karşı karşıya kalınan gerçeklik büyük bir çatlama eşiğini de beraberinde getirdi. 2023’ten umduğunu bulamayanlar, Türkiye Yüzyılı söylemine inandırılabilecek mi? Göreceğiz.