CHP, 2019 yerel seçimlerinde elde ettiği kazanımları 2024 yılındaki yerel seçimde daha da üst bir seviyeye taşıdı ve birinci parti oldu. Bu başarıda rakibin başarısızlığının rolü de çok büyük.
Her iki yerel seçim öncesinde de ekonomik sorunlar ön plandaydı ve halkın yerel seçimleri iktidara yönelik bir uyarı aracı olarak kullandığı anlaşılıyor. Bu gelişmeler CHP’nin iktidar olma şansının mevcut olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte, ana muhalefet partisinin bu şansının daha da artması için yerel yönetimlerde girdiği sınavı başarıyla geçmesi gerekiyor.
İktidarın kötü yönetiminin de etkisiyle bozulan ekonomik koşullar nedeniyle özellikle son yıllarda ekonomi yönetimine olan ilgi olağanüstü artmıştı. Artık, en küçük bir gelişme ekonomistler, ekonomi yazarları veya ekonomi muhabirleri tarafından medyaya taşınıyor, rakamlar, artışlar, düşüşler enine boyuna tartışılıyor, eleştiriler yapılıyor ve önerilerde bulunuluyor. Bu, aynı zamanda iktidar olmanın getirdiği doğal sonuçlardan biri.
CHP de artık yerelde iktidar oldu, sorumluluk ve hesap verebilirlik alanı genişledi. Bu çerçevede CHP’li belediyeler mercek altında. Yerel seçimleri takiben görevler devralındıktan sonra belediyelerde bazı mali sorunların olduğu, maaş ödemeleri ile ilgili sıkıntıların yaşandığı, icraların geldiği gibi birtakım haberler ortaya çıktı. Başkanlar bazı sorunların olduğunu ama bunları bir şekilde çözebileceklerini ifade ettiler. Bu gelişmeler üzerine, yaşadığım ilçenin belediyesi olan Karşıyaka Belediyesi ile, İzBB’nin gelir- gider ve borçlanma durumuna ilişkin rakamları merak ettim ve bu belediyelerin son beş yıla ait faaliyet raporlarının mali konulara ilişkin bölümlerinden ilgili rakamları aldım. Bunları İz Gazete okuyucuları ile paylaşarak kabaca bir değerlendirme yapmak istiyorum.
İzmir Büyükşehir'in gelir- giderleri ve yabancı kaynak (borç) kullanımı dengeli
İzBB’nin son beş yıllık faaliyet raporlarından elde edilen bilgiler, ilk bakışta bu belediyenin finansal bakımdan sağlıklı bir görünüm içinde olduğunu ortaya koyuyor. Yıllar itibariyle (2021 yılı hariç) gelirlerin giderlerden fazla olduğu, Toplam Yabancı Kaynaklar içinde
Uzun Vadeli Yabancı Kaynakların (UVYK) Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklara (KVYK) göre daha fazla ağırlık taşıdığı görülüyor. Örneğin; İzBB’nin 2023 yılında faaliyet gelirleri (yaklaşık 26.5 milyar TL.), giderlerini (yaklaşık 24.5 milyar TL) yaklaşık 2 milyar TL.’yi aşmakta.
Diğer taraftan, 2023 UVYK tutarı (yaklaşık 13.5 milyar TL) ve TYK’ın yüzde 65’i civarında.
İzBB’nin mali sağlamlığı yaklaşık on yıldır uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından da tescil edilen bir gerçek. Söz konusu belediye son olarak geçen ekim ayında Fitch Ratings’den ulusal bazdaki en yüksek kredi notu olan “AAA” derecesini bir kez daha almayı başardı. İzBB yöneticileri ve çalışanları neredeyse geleneksel hale gelmiş bu yapıyı korumaya özen göstermeli.
Karşıyaka Belediyesi’nin gelir-gider ve yabancı kaynak (borç) kullanımını yönetebilmek zor
Karşıyaka Belediyesi’nin finansal değerleri İzBB’den çok daha küçük. Buna karşın, son beş yıllık faaliyet raporlarından elde edilen bilgiler gelir-gider, KVYK ve UVYK, TYK ilişkilerinin İzBB’den çok farklı olduğunu ortaya koyuyor. Karşıyaka Belediyesi’nin son beş yıldaki gelirleri İzBB’nin aksine (2020 yılı hariç) giderlerinden daha az. Örneğin 2023 yılında faaliyet gelirleri 1 milyar TL. civarındayken faaliyet giderleri 1.4 milyar TL. civarında. Burada 400 milyon TL.’lik bir fark var. Diğer taraftan söz konusu belediyenin TYK’sı içinde KVYK’ların ağırlığı UVYK’lara göre çok daha büyük. Örneğin; 2023 yılında KVYK tutarı (yaklaşık 921 milyon TL) ve TYK’ın yüzde 92’si civarında. Bu oran oldukça yüksek. Böyle yüksek kısa vadeli borç yapısıyla Karşıyaka Belediyesi’nin güncel finansal sıkıntıları aşmakta zorlanması doğal karşılanabilir.
Tabi burada belediyelere bağlı şirketlerle ilgili bir değerlendirme yapılmadı. Bu bağlı şirketlerin kendi özerk mali yapıları var. Bunlarda yaşanan sorunlar ilgili belediyelerin sorunları gibi değerlendiriliyor. Zaman zaman da ilişkilerin çok girift olduğu ifade ediliyor. Şirketler zaman zaman belediyenin desteğine ihtiyaç duyabiliyor.
Belediye borçları çözülemez sorunlar değil
Dünyada borcu olan belediyeler sadece Türkiye’de değil. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde İZBB (yaklaşık 700 milyon dolar borç) ve Karşıyaka Belediyesi’nin (yaklaşık 30 milyon dolar borç) borçlarını defalarca aşan ve milyarlarca dolarlık borç batağında boğulmakla boğulmamak arasında gidip gelen belediyeler var. Burada önemli olan yöneticilerin bu konuya daha fazla ciddiyetle ele almaları. Belediyelerin öncelikle ana görevlerinin dışındaki faaliyetleri azaltmaları, istihdam kapısı olarak görülmemeleri, mevcut gelir akımlarının miktarını ve etkinliğini artırmaları, yeni gelir kaynakları yaratmaları, gereksiz harcamaları kesmeleri, giderlerin azaltılmasına yönelik tedbirler almaları, borçların vade yapısını kısa vadeliden uzun vadeliye çevirmeleri çok önemli. Tabii bu iyileştirmeleri yapabilmek için uzmanlarla birlikte ciddi çalışmalar yapılması ve zaman ayırılması gerekmekte.