“…
Üretensin yaratansın yürütensin dağları,
bakma öyle kilit kilit, duvar duvar.
Yetsin artık bu susku
bıçak kemikte.
Anasın boynun bükük babasın kolun kırık
oğullar kan içinde.
Kaldır artık başını
«kalsın benim dâvam dîvana kalsın» demiş ozan.
O dîvan sensin artık
bıçak kemikte.”
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Gençlik Kolları, 1 Mayıs için Hasan Hüseyin Korkmazgil’in bu harika şiirine atıf yaparak ‘Bıçak kemikte’ yazılı tişörtleri hazırlayıp, 1 Mayıs’a öyle katıldı.
Gazeteci arkadaşım Erman Uzun’la tişörtleri konuşuyorduk. “Kemiği geçti, bıçak ilikte ilikte…” dedi.
DENİZ YÜCEL ÜZERİNE DÜŞEN ROLÜ YERİNE GETİRDİ
Genç CHP’lileri tebrik ediyorum. Bu sene 1 Mayıs’a katılımları geçen yıllara göre güçlü ve coşkuluydu. Bunda ne kadar payı vardır bilemem ama ‘erken seçim’ sürecinin bence en önemli günlerinden biri olan 1 Mayıs’ta, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel de üzerine düşen rolü yerine getirmiş oldu.
MEYDANA SEÇİM COŞKUSU YANSIDI
Sabah 8 buçuktan itibaren 1 Mayıs alanındaydım. En net gözlemim şudur ki, alanda seçim coşkusu vardı. AKP’nin yıllardır biriktirdiği katlanılmaz problemlere tepkinin yanı sıra, 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlerde AKP’den kurtulma ihtimali gören kitlelerin bu umudu alana yansımıştı. Bu yılki 1 Mayıs’ın geçen yılkinden daha kitlesel ve coşkulu olmasının sebebi budur sanırım.
TEZEK’E VE İBO’YA TEPKİ
Gazetemizde son haftanın en çok okunan haberi “Ekşisözlük’ten İzmir’de konuşan Tatlıses’e yanıt” haberi oldu. Kaçıranlar için linkini buraya bırakıyorum: TIKLAYIN
Seçim startını İzmir’den veren AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP için ‘tezek’ demesi ve İbrahim Tatlıses’in İzmirlilerle adeta dalga geçen açıklamaları, üzerine bir de kendisinin İzmir’le hiç alakası olmamasına rağmen İzmir’den aday olması, sadece CHP’lileri değil, İzmirlilerin büyük çoğunluğunu kızdırmışa benziyor. AKP seçim kampanyasına başlar başlamaz gösterdi ki, yaşam tarzı ve politik tercihleri İzmir gibi olanlara düşmanca yaklaşacak tüm kampanya boyunca.
BEKO VE BAYIR’A İLGİ
1 Mayıs alanında, CHP kortejinde ismi milletvekilliği için geçen isimlere özel ilgi vardı. Başta Sevda Erdan Kılıç, Asuman Ali Güven, Ali Kemal Elitaş ve mevcut milletvekilleri Mustafa Balbay, Ali Yiğit, Zeynep Altıok, Özcan Purçu, Musa Çam olmak üzere, CHP’nin vekillik için adı öne çıkan isimleriyle partililer bol bol fotoğraf çektirdi, sohbet etti.
Ama CHP kortejiyle değil de DİSK kortejiyle yürüyen, CHP’nin aday adaylarından ‘Lastikçi’ Kani Beko ve ‘İYİ Partili’ Tacettin Bayır’a ayrı bir ilgi olduğunu gözlemledim. Bayır’ın partisinin talimatıyla İYİ Parti’ye geçmiş olmasını, CHP’nin bu taktiğini İzmirliler sevmiş. Ve Beko da milletvekili olarak şimdiden kabul görmüş.
BİRBİRİMİZİ DUYMAYALIM DİYE…
Kızmamak elde değil. Aynı hafta içerisinde Erdoğan da İzmir’de ‘miting’ yaptı. Devletin tüm kurumları mitingi dört başı mamur yapmak için seferber oldu. Dün ise Gündoğdu Meydanı’nda, işçi ve emekçilerin sözlerini duyurdukları tek gün olan 1 Mayıs’ta, katılanlar konuşmaları duyamasın diye, polis helikopteri defalarca alçaktan uçuş yaptı. Bu alandakilerin de fazlasıyla tepkisini çekti. Yine genç bir gazeteci arkadaşım olan Yağız Barut, “Abi AKP baskı yaptıkça, farklı görüşlerden insanlar bir araya geliyor” dedi 1 Mayıs için… Yağız haklı. Bunu gören AKP, birbirimizi daha iyi dinlememiz, duymamız ve anlamamızdan da korkuyor.
MUHARREM İNCE GÖSTERİLMEZSE…
‘Seçim notları – 7’ başlıklı yazımda, (YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYABİLİRSİNİZ) sebeplerini sıraladıktan sonra şöyle yazmıştım: “CHP’nin adayı yüzde 51 Muharrem İnce… İnce’nin adaylığındaki tek kaygı, fevri çıkışları ile kampanya sürecinde stratejiden kopma riski. İstemeden süreci sabote edebilmesinden korkulmuyor değil. Yüzde 49 kim? Çok ciddi bir gelişme olursa, Pandora’nın kutusu açılır, sürprizler ortaya saçılır.”
Görünen o ki, Pandora’nın kutusu açılıyor. CHP de maalesef sağdan bir aday gösteriyor. “Muharrem İnce aday gösterilirse, partinin başına gelir” şeklindeki ‘kaygı’ ve düşüncelerini söyleyen CHP’lileri anlamakta zorlanıyorum. CHP’nin eski Grup Başkanvekili ve yıllardır milletvekili olan İnce, zinhar Genel Başkan olmasın ama gerekirse CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı sağdan olsun. İlginç…
Olur da sağdan bir aday gösterilirse, olur da Erdoğan yeniden seçilirse, asıl o zaman Muharrem İnce CHP’nin başına ‘bela’ olur benden söylemesi.
Ve yine notlarda yazdığımı tekrar edeyim: CHP’nin adayı CHP dışından ve sağdan olursa, gençlerin ve solcuların oyu Demirtaş’a akar.
GÜRSEL EROL DOĞRU YAPTI
İster ‘taktik’ deyin, ister ‘PR çalışması’ deyin fark etmez. Yıllardır İzmir’de yaşayan CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, bu seçimde Tunceli’den de İzmir’den de aday olmayacağını açıkladı. Erol, CHP’nin 40 yıldır milletvekili çıkaramadığı Elazığ’dan aday adayı olacak. Kılıçdaroğlu ile görüşmüş ve ona da önermiş: "Bizi kazanamadığımız yerlere görevlendirin. Partimizin oylarını arttıralım"
Erol şimdiden Elazığ’da türlü temaslar kurmaya ve çalışmaya başlamış. CHP Genel Merkezi tarafından son anda engellenmezse, Elazığ’dan milletvekili olarak çıkamasa bile CHP’nin oylarını bir hayli arttırır. Döner İzmir’de ticaret yapmaya devam eder ve partisine de yıllarca bunu anlatır: “Ben görev adamıyım. Bakın illa aday olacağım diye ısrar etmedim, gittim seçilemeyeceğim yerde partimin oylarını arttırdım”
ATİLA SERTEL’E YEREL BASIN KIRGIN
CHP’nin Medya Komisyonu üyesi, gazeteci milletvekillerinden Atila Sertel’in organizasyonunda görev aldığı Yerel Basın Çalıştayı yapıldı. Ancak çalıştaya sadece günlük gazeteler davet edilip, diğerleri davet edilmeyince bence çalıştay da eksik kaldı. Halka haber ulaştırma görevinin en büyük yükünü çekmesine rağmen, sektörün de sorunlarının en ağırlarıyla yüz yüze olan internet gazeteleri olmadan, basının hali konuşulursa, o çalıştay için ‘Dostlar alışverişte görsün diye yapmışlar’ denir.
İzmir medyasından arayıp “Seni davet ettiler mi? Beni de davet etmediler. Haberlerinin bizde çıkmasını istiyorlar ama fikrimizi, derdimizi dinlemiyorlar” diyenler bile oldu. Haksız değiller.
HDP BARAJI AŞACAK MI?
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve DP ittifakı da netleştiğine göre, meclisteki partilerden önünde baraj problemi olan tek parti HDP kaldı. HDP, 1 Kasım seçim sonuçlarında kalsa 10.7 oy alır. Ama o gün bugündür üzerindeki baskılar düşünülünce o oyu alır mı? Belli değil. Döndük dolaştık yine HDP’yi baraj sorunu ile karşı karşıya bıraktık. HDP barajı geçemezse zaten iktidar bloğu zaferini ilan eder.
Havada 7 Haziran havası var. HDP mutlaka kendisine fazladan oy getirecek bir aday listesi hazırlamalı. İzmir’den gösterilecek adayların özellikleri de fazladan oy gelmesinde belirleyici olacaktır. 1. bölgeden, yıllardır İzmir’de yaşamış Kürt kimliğiyle tanınan bir aday, 2. bölgeden de yine yıllarca İzmir’de yaşamış, tanınır, bilinir Alevi ya da Türk kimliği öne çıkan bir adayın listenin başında olması şart bence.
“Eti geçti, duydun mu?
Bıçak kemikte.
Duymadınsa duy artık
behey Allah’ın kulu,
bıçak kemikte.
Duy da silkin n’olursun
bu ne biçim uyku bu.
Bıçak kemikte
Verilmemiş alınmış hep,
yük vurulmuş dağlar gibi – insanlık bu mu?
Çalıyor sömürünün imdat çanları,
kımılda da kurtar şu onurunu
bıçak kemikte.
Topraksa paylaşılmış kıyılarsa yağmalanmış,
umut hacizde,
ya bu neyin puştluğu bu
sana yokluk sana yasak sana dam
insan değil – hâşâ – bir yağmacı soyu bu,
bıçak kemikte.”