Karabağlar ve Karaburun Belediye Başkanlıklarına aday olan Kaymakamlar'a yazıyorum: Uymayın bu AKP+MHP iktidarına! Sizleri kayyımlaştırmak istiyorlar.
AKP+MHP iktidarı kayyım atama konusunda uzmanlaşmıştır. HDP'li Belediye Başkanları yerlerine kayyımları atamıştır. Muhalefetteki partilerden herhangi bir demokratik tepki görmemiştir.
Hep böyle yapabileceği sanısıyla, daha sonra, Urla' daki CHP'li seçilmiş Belediye Başkanının yerine Urla Kaymakamı'nı kayyım olarak atamıştır. Ancak bu kez halktan da tepki görmüştür.
İşte şimdi de uzmanlık alanındaki beceriyle, halka kayyımlarını seçtirme stratejisi uygulamaktadırlar!
Sizler bir partinin veya iktidarın değil devletin onurlu Kaymakamlar'ısınız. Bu niteliklerinizden ve sıfatlarınızdan vazgeçmeyin. Uymayın onlara.
Karabağlar'da Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşümü yapılmak istenmektedir.
Halk, iktidarın yapmak istediği dönüştürme yöntemine karşıdır. Danıştay dahil tüm mahkeme süreçlerini kazanmışlardır.
Uzman meslek odaları görüşleriyle, mahkeme bilirkişi raporlarıyla halkın çıkarının gözetilmediği gibi can ve mal güvenliği bakımından tehlikeli alanlarda yapılaşmanın sakıncalarına dikkat çekilmektedir.
İşte şimdi Karabağlar Kaymakamı'nı Belediye Başkanı adayı göstererek, halkça seçilmiş kayyım atamak istenmektedir.
Amaçları, emirlerindeki Kaymakam ve Belediye Başkanı ile milyarcıklara engelsiz kavuşabilmektir.
Karaburun' da ise rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri, balık çiftlikleri (kültür balıkçılığı) projeleri bilinmektedir.
Rüzgâr enerjisi santralleri yüzünden 50 bin olan keçi varlığı, Karaburun'da bugün 5 bin kadardır.
Rüzgâr enerji santralleri doğada yıkıcı etkiler yapmaktadırlar. Kuş göç yollarında olmaları; doğal hayvan ve bitki varlığına zararları; elektromanyetik dalgalar yaymaları; gürültüleri; yangın tehlikeleri bu kapsamdadırlar.
Ayrıca santrallerin üretildiği malzemeler, elektrik enerjisinin depolandığı akümülatörlerin hem kendileri hem de üretim süreçleri ekolojik yıkıma neden olmaktadırlar.
Güneş enerjisi ise başlı başına bir sorundur. Elektrik enerjisi üretmek için oluşturulan güneş tarlaları felaketin merkezidirler. Verimli tarım toprakları yok olmaktadır en başta. Karaburun' da GES yapılmak istenen alan meradır!
Güneş pilleri ile donatılı olan panelleri en fazla 20-25 yıl kullanabiliyorsunuz. Ya sonrası?
İşte bu piller ağır metallerden oluşuyorlar; kalyumundan tutun da İndiumuna kadar...
Bu tehlikeli atıkların 20-25 sene sonraya nasıl bir ekolojik yıkımı miras bırakacağını düşünebiliyor musunuz?
Türkiye nasıl olsa Avrupa'nın tehlikeli atık çöplüğü oldu demeyeceğinizi ve bunu vicdanınızın kabul etmeyeceğini biliyorum.
Sizlere güveniyorum; halkınızı ve ülkenizi seviyorsunuz. AKP+MHP'nin bu Kaymakamları, seçilmiş kayyımlara dönüştürme tuzağına düşmeyeceğinizi umut ediyorum.
Gelin, bu oyunu bozun ve adaylıklarınızdan istifa edin.
İşte o zaman halk sizi bağrına basar. Bu da sizin için gelecekte vaat edilen makamlardan ve edinilecek servetlerden daha değerlidir.
Belediye Başkan adaylıklarınızdan istifa edip, halkın saflarına katıldığınız haberini dört gözle bekliyorum.
Umutluyum!