20 Aralık’ta yaptıklarının üzerini örtmek için iktidar ve yandaşlarının yaptıklarının bini bir para. Öyle ki, gözlerindeki ışıltılarla başlayıp, gün içinde birkaç yerde farklı konuşan bir ilginç kişi, Nebati. MÜSİAD Başkanlar Toplantısında bilimsel görünümlü söyledikleri ise örnek alınacak bir başka söylem.
2021 Yılında muhalefet hem gündem belirlemekte hem de kamuoyunu etkilemekte başarılı oldu.
Neden gündem belirlemek önemli? Gündemi başarı ile yürüten partiyi halk beğenirde ondan.
İktidarın bu konuda avantajı çok; yapmakta olduğu işler, planladığı yatırımlar, yandaş medya şişirmesi, uluslararası ilişkiler, ithalat, ihracat filan… Muhalefet ise proje önerileri, belediyelerin yaptığı yatırımlar, iktidarın hataları gibi konuları kamuoyunda öne çıkmaya çalışır. Bir de iktidarın açık hava toplantısı yaptığı alanlarda daha fazla kalabalık toplayabilmesi ona az da olsa avantaj sağlar mı bilemem ama muhalefete övünme payı çıkartır.
AKP’nin konuşmalarında bir stratejiyi arada sırada hatırlatırım. O da, partililer konuşmalarında kamuoyundan çok kendi yandaşlarını bir arada tutmaya dönük konuşurlar. Ortalama kişilere bazı konuşmalar ters gelse de, genelde AKP’ye oy vermeyecek bu vatandaşlar konuşmanın neden böyle yapıldığını anlamakta güçlük çekerler.
Örneğin, Nebati’nin MÜSİAD Başkanlar Toplantısındaki şu sözlerine bakın:
“Özellikle reel sektörün bizi anladığı MÜSİAD gibi kazancını helal yoldan kazananların bizim dilimizi çok daha iyi anlayabileceği bir dönemdeyiz.”
Kazancını helal yolla kazananlar diye MÜSİAD üyelerine güzelleme yapılmasının bir anlamı var. Reel sektör temsilcisi diye onları öne çıkarması bir başka övgü. Diğer yatırımcıların dışlanması ise iktidarın yeni yaklaşımı olsa gerektir herhalde.
Nebati diyor ki, “Biz Ortodoks politikaları bir tarafa koyduk. Artık heterodoks politikalar var. Ama bunu yaparken de eklektik olmayıp ülkenin gerçeklerine, iç dinamiklere, uluslararası konjonktürün gereklerine uygun bir şekilde maliye ve para politikalarını birlikte yürüterek her türlü tedbiri almak ve bütçe disiplininden taviz vermemek koşuluyla devam edeceğiz.”
Sonra devam ediyor, “Ortodoks düşünmek zorunda değiliz. Bize öğretilen şeyler çerçevesinde hareket etmek zorunda değiliz. Bu ülkenin gelenekleri, görenekleri, toplumsal dayanışması, kültürü, dünyanın küresel olduğunun anlaşıldığı bu dönemde bize kazanım sağlıyor.”
Hani derler ya, Nebati bu söylediklerinden bir şey anlıyorsa ben de Napolyon Bonapart’ım.
‘Faiz neden, enflasyon sonuçtur’ diyenler şimdi ortaya heterodoks politika mı koymuş oldu?
Bakışımız eklektik değil derken ne demek istedi acaba?
Felsefi yorumuyla, eklektik bakış açısı, farklı düşünce sistemlerinden seçilen öğretilerin ayrı bir sistem içinde birleştirilmesidir. Dogmatik tek bir sistemi değil sürekli kendini yenileyebilen ve değiştiren bir bütünü temsil eder. Her sistemin sunduğunun en iyisini almak" gibi de algılanabilir.
Eklektik bakmıyoruz demek, ezbere gidiyoruz demek değil midir?
Ortodoks, heterodoks sözlerini bakmaya gerek görmüyorum. Bu konuşma metnini kim yazdıysa onun da bir şeyden haberi yok.
Nebati yandaş toplantıda ne dese alkışlanırdı zaten. “2020 ilk çeyrekten itibaren Türkiye çok hızlı bir şekilde proaktif tedbirler alıp dünyadan ayrıştı.” dedi. Alkış aldı. Peki, durum gerçekten öyle mi?
Örneğin, kişi başına düşen milli gelirimiz, 2013’te 12 bin 614 ABD Doları iken, 2019’da 9 bin127’ye düştü. 2020’de de 8 bin 653’e geriledi. 2021’de daha da düştü. İşte bizi dünyadan böyle ayrıştırıyorlar. Fakirlikte aşağıya doğru gidiyoruz.
2022’de Kurtlar Vadisi Pusunun bir başka versiyonunu izleyebiliriz. Bekleyin ‘Bu sadece bir fragman’