AKP Genel Başkanı 22 Şubat’ta İzmir İl Kongresine katıldı. Kongrede Nevşehir ve Hakkari il kongrelerine canlı bağlantı yapılarak üç kongrenin katılımcılarına seslendi. Uzun bir konuşmaydı, her konuya değindi damadını savundu, övdü. Bir saat 22 dakika süren konuşmayı bir İzmirli olarak dikkatle izledim. Meraklı olanlar, zamanları var ise aşağıdaki bağlantıdan RT Erdoğan’ın resmi sayfasından takip edebilirler…

https://www.facebook.com/RTErdogan/videos/335002651221521

Videonun 45inci dakikasında dikkatimi çeken şu ifadesi oldu: “Kendi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık dalgasıyla hesaplaşmayı reddeden bir zihniyettir bizim zihniyetimiz!”

İzleyiciler bu konuşmaya tepki göstermedi. Parti içinde hesaplaşmayı reddedilen bu konular, toplumun benimsemediği konular. Konuşmanın gidişatına göre kendi partisi için bunu kastetmemiş de olabilir. Bu beyanı yorumlamadan önce Türk Dil Kurumu sözlüğünde bu sözcüklerin karşılığına bakalım:

Taciz: Tedirgin etme, rahatsız etme.

Tecavüz: 1. isim Saldırı:
 2. isim Namusuna saldırma, sarkıntılık.

3. isim Başkasının hakkına el uzatma.

4. isim, eskimiş Aşma, ötesine geçme.

Hırsızlık: Çalma, arakçılık

Arsızlık: Arsız olanın durumu veya arsıza yakışacak davranış, yılışıklık, sırnaşıklık:
Arsız : 1. sıfat Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse):
2. sıfat Açgözlü davranan (kimse).

3. sıfat, mecaz Kolayca üreyebilen (bitki).

Taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık insan hakkına, birey hakkına aykırı. Hatta bazısı canlı hakkına aykırı.

AKP Genel Başkanının dili sürçtü mü, sürçmedi mi bunu zaman gösterir.

Siyasetçiler eskiden bir kâğıda aldığı nota bakarak konuşurdu, şimdilerde ekrandan bakarak konuşuyor. Elektronik suflör veya sözcüklerin aktığı ekrana da prompter (promptır) deniyor. Sahnenin iki tarafına konuyor, konuşmacı sağa bakarken birisine, sola bakarken diğerine bakarak orada akan konuşmasını aksamadan okuyor. Konuşmacı için büyük kolaylık. Bu sistemi İzmir İktisat Kongresinde ilk uygulayan Turgut Özal’dı.

Turgut Özal, Cumhurbaşkanı olarak 4 Haziran 1992’de 3. İzmir İktisat Kongresinin açılışında konuştu. Konuşması sırasında elinde bir not filan yoktu, rakamları eksiksiz noksansız söylüyor, konuşması su gibi akıyordu. Gazeteciler Özal bunu nasıl yapabiliyor diye büyük şaşkınlık içindeydi.  Konuşmanın sonunda doğru konuşma kitapçığı dağıtılmaya başlandı ve haberciler konuşmayı oradan takip ettiler. Derken inceleme sonunda kürsünün iki yanına karşıdan fark edilmeyecek biçimde ekranların yerleştirildiği görüldü, merak giderildi. Bunu nereden biliyorsunuz derseniz, ben de oradaydım. Hoş bir anıdır.

Gelelim AKP’nin İzmir, Nevşehir ve Hakkâri illerinin ortak bağlantılı canlı yayınında yukarıda yer alan konuşmaya. Bu ifade bir başkasını itham etmek için söylense farklı değerlendirilir. Kendi yaklaşımlarını yansıtmak amacıyla söylenmiş olsa bir başka türlü ele alınabilir. Biz bu konuları kendi içimizde sorun etmiyoruz anlamı çıkartılır ise, bizim ekibimizde zaten böyleleri olmaz mı demek istemiştir bilinmez. Resmi sitede de yer aldığına göre, zaman içinde bu konu tartışılacaktır.

Her halükarda bu hoş olmayan konular ortalama insanımız için eğitimle giderilebilecek ve yasal yaptırımla caydırılacak konulardır. Kimsenin sahiplenmek istediğini düşünmüyorum.