Arkasına iktidar olmanın getirdiği gücü alıp dilediği istediği her şeyi yapıp, cezasız kalacaklarını sananların/ bilenlerin Türkiye’sinde yaşarken, ne kadar savunmasız olduğumuzun farkında mısınız? Bu ülkeyi, şehit cenazesine giden muhalefet partisi liderine linç girişiminde bulunup, cezasız kalmayı bırak övülüp yüceltilen canilerin, cinayeti intihar olarak göstermeyi başaran iktidar milletvekillerinin, taammüden öldürmeyi kaza olarak gösterenlerin, kadın cinayetlerinin ört bas edenlerin ‘cenneti’, bizler için ise korku imparatorluğuna çevirenler; eserleriyle gurur duyuyor mu acaba?..
Liyakatsiz ama iktidar gücüyle devlet kademesinde yer bulmuş insansı varlıklar bir müzisyenden ‘Ölürüm Türkiye’m’ şarkısını istemiş!.. Artık ne aldılarsa, kafa güzel; şarkının söylenişini beğenmemişler!..Hani bunlar çok milliyetçi ya, bedelli askerlik yapıp, savaş çığlıkları atarlar ya…İstek parçaları da bu!..Sanatçıyla tartışıyor yetmiyor; kırık camlarla öldürüyor!..
Demek ki neymiş, bu ve bunlar gibiler için artık gelinen nokta, ‘Benim dediğimi yapmazsan öldürürüm Türkiye’m’ olmuş. ‘Ölürüm Türkiye’m’ olmuş size ‘Öldürürüm Türkiye’..
Uzun zamandır yazdığım bir tespittir, iktidarın bu ülkeye verdiği sayısız zarardan biri belki de önde geleni yarattığı bu yeni ‘insan modeli’dir. Şiddet yanlısı, dilediğini yapabileceğini sanan, maganda, cahil, gücünü iktidardan alan pervasız yaratıklar!.. Sokaklardalar; serseri mayın gibi, nerede kime hangi nedenle çarpacağı belli olmayan tehlikeli maddeler!..Değişim ve dönüşüm şart ama önce insan yapısını değiştirmek gerekli; bu modellerle birlikte yaşanmaz zira!..
Tramvay duraklarına tuvalet konuyor…
Tuvalet ihtiyacını gidermek için caddeyi geçmeye çalışırken araba çarpması sonucu hayatını kaybeden tramvay güvenlik görevlisi iki çocuk annesi Hülya Onaylı’nın dramı yürekleri dağladı. Kaza akşamı hastanede İzmir Metro yetkililerine ateş püsküren aile, cenazede de Başkan Tunç Soyer’e en ağır şekilde yüklendi. Oysa bu işte Soyer’in hiç dahli yok, sistem onun zamanında yapılmadı, o günlerde duraklara tuvalet konulmasıyla ilgili tartışmalar sırasında yetkili olsaydı belki de ‘koyun kardeşim’ diyecekti. Evet, sistem yapılırken bunlar hep konuşuldu, her durakta olmasa bile iki üç durakta bir kompost tuvalet konulabileceğini dile getirenler oldu. Ama dinleyen olmadı!..
Hem güvenlik görevlileri kadın olsun istendi hem de ‘tuvalete ne gerek var, yakınlardaki cafe vs. de sorun çözülür’ denildi. O dönemde söz konusu şirkette görevli birisi olarak bu çözüm hiç insani gelmemiş, kompost tuvalet formülünde ısrarcı olmuştum. Sonuçta İzmir Metro’nun birkaç yöneticisi güzergâhtaki bazı iş yerleriyle görüşüp ‘Tuvalet yardımı’ istemişti.
Aldığım bilgiye göre şimdi Karşıyaka ve Fahrettin Altay güzergâhlarındaki bazı duraklara tuvalet konulacakmış. Toplamda 10 tuvalet olacakmış. Demek ki olabiliyormuş, ne fayda testi kırıldı bir can gitti!...