19 Mayıs; yurdun her köşesinde büyük bir coşkuyla kutlandı.

Halkımız; Atatürk’ü, Cumhuriyet’i, devrimlerini yürekten benimseyerek sahiplendiğini 19 Mayıs 1919’un 103’üncü yıldönümünde, bir kez daha görkemli kutlamalarla gösterdi.

Esasen, Atatürk; kendisini de, devrimlerini de, Cumhuriyet’i de, ulusal bayramlarımızı da Milletimize ve gençliğe emanet etti.

Atatürk; Ulusal Kurtuluş Savaşını, Cumhuriyet’in kuruluşunu ve devrimlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’yle birlikte gerçekleştirdi.

Bugün de; millet iradesini eksiksiz yansıtan katılımcı, güçlü bir Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ihtiyaç var.

Bu arada; ekonomide, politikada, uluslararası ilişkilerde “TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE”, Atatürk’ün en büyük idealidir.

Bu nedenle; “YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM”, Ulusal Kurtuluş savaşımızın parolası olmuştur.

Unutmayalım ki; ulusal bayramlarımızın, Atatürk devrimlerinin ve Cumhuriyet’in koruyucusu ve gerçek sahibi; halkın kendisidir.

Halkın coşkusunun yanında Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayısı, Millet Kütüphanesi’nde gençlerle “Kütüphane Söyleşi”siyle, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gençlerle buluşup Anıtkabir’e yürüyerek, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener de Samsun’da İlk Adım İlçesi’nde Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı Tütün İskelesi’nde gençlerle buluşarak kutladı.

Sivil toplum kuruluşları ve diğer siyasi partiler de, kendi programlarıyla bayram coşkusuna katkı verdiler.

ONDOKUZ MAYIS RUHU

19 Mayıs 1919; yurdumuzun düşman işgalinden kurtuluşundan modern Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşuna giden uzun bir yolculuğun başlangıcı, özünde de; diriliş, direniş, kurtuluş, kuruluş ve ulusal egemenlik ruhudur.

19 Mayıs 1919 ruhu; Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla başlayan ve 9 Eylül 1922’de İzmir’in işgalden kurtuluşunu sağlayan büyük zaferin, Cumhuriyet’in kuruluşu ve devrimlerle taçlandığı “VAROLUŞ DESTANI”nın “ÖNSÖZ”üdür.

19 Mayıs 1919: Örgütlü mücadelenin en önemli kilometre taşı, Atatürk’ün ve Türk Ulusu’nun “doğum günü”dür.

19 Mayıs 1919; Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’dan sonra Havza, Merzifon, Amasya, Sivas ve Ankara’yı kapsayan Anadolu’yu milli mücadeleye hazırladığı bir yol haritasının ilk adımıdır.

19 Mayıs 1919; Amaysa Tamimi’nde vurgulanan “Milletin İstiklalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”direktifi ile Sivas ve Erzurum kongrelerindeki “Vatan bir bütündür, asla bölünemez…Tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik esastır.”kararları; bugün de modern Cumhuriyet’imizin “taşıyıcı kolonları”dır.

19 Mayıs 1919; bugün de devam eden bir “mücadele ruhu”; bağımsız, egemen Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Özgür Türk Ulusu’nun sonsuza dek sürecek şanlı “varoluş destanı”nın ilk sayfasındaki “önsözü”dür.

Kahramanlık destanıyla dolu şanlı tarihimizi unutmayalım, unutturmayalım…

19 Mayıs, 30 Ağustos, 23 Nisan, 29 Ekim ve Atatürk Devrimleri; Türkiye Cumhuriyeti’nin SİGORTASI’dır.

Bu tarihler; aynı zamanda Cumhuriyetimizin Çağdaşlaşma Projelerinin de ana başlıklarıdır.

Sonuç olarak: Ondokuz Mayıs Ruhu; özgürlüğü, bağımsızlığı ve ulusun egemenliğini merkezine alan bir kurtuluş ve kuruluş ruhudur.