Seçim sonuçlarıyla ilgili olarak yapılan analizler; seçim sonuçlarını oluşturan değişik ağırlıkta olmakla birlikte üç temel faktörün ‘’EKONOMİK GİDİŞAT, İDEOLOJİK KİMLİKLER VE ADAYLARIN PERFORMANSI’’ olduğunu gösteriyor.
CHP; ekonomik kriz etkili olmakla birlikte gelir düzeyi göreceli olarak daha yüksek bölge ve kentlerde oy alırken, AK parti’nin oyu ise yoksulluğun yaygın olduğu yerlerde yükseldi.
Bu bağlamda; fert başına düşen milli gelirin 10 bin doların üstünde olduğu bölgelerde CHP, 10 bin doların altında olduğu bölgelerde de AK Parti fazla oy aldı. Ülkede yaşayan her üç kişiden ikisi, CHP’ nin en çok oy aldığı ekonomik olarak gelişmiş bölgelerde ikamet ediyor.
Bu arada; 5 yıl önce seçilen CHP’ li belediye başkanlarının yönettiği yerlerde AK Parti’ nin iddia ettiği gibi çöp yığınları olmadı, sular kesilmedi, yardım hizmetleri aksamadı tersine arttı ve ‘’çöp-çamur, çukur’’ iddiaları boş çıktı. CHP’ li başkanların yönettiği şehirler birer ’’çekim merkezi’’ oldu.
Öte yandan; son kurultayda parti üst yönetiminde yaşanan değişimin CHP’ nin başarısında etkili olduğu değerlendiriliyor. Ayrıca; 31 Mart’ ta ‘’boş tencere’’ nin yanında CHP’ ye başarı getiren diğer faktörler de; CHP’ nin demokrasiye, Cumhuriyetin kazanımlarına, laik eğitim sistemine, yargı bağımsızlığına, hukukun üstünlüğüne ve özgürlüklere sahip çıkması oldu. Öte yandan AK Parti’ li siyasetçiler merkeze yerleşmiş ‘’seçkinler’’in dilini kullanırken CHP’li siyasetçiler, kentin çeperlerindeki ihtiyaç sahibi yoksulların dilini kullandı. CHP; bu kez, kampanya sürecini kamuoyu araştırmalarında ortaya çıkan verilere göre yönetti.
Örneğin; kampanyanın son gününde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Artvin ve Marmaris’ e gitmesi günlük anketlerde çıkan kritik sonuçlara bağlı olarak gerçekleşti. Nitekim; Artvin’ de de Marmaris’ te de CHP’li adaylar kazandı. Sonuçta CHP; 1977 seçimlerinden bu yana ilk kez sandıktan birinci parti olarak çıktı. AK Parti de ilk defa seçimde ikinci parti oldu. AK Parti’ nin 3.7, MHP’ nin de 2.3 milyon oy kaybettiği, buna karşılık CHP’nin ‘’oy’’unun da 2.4 milyon arttığı görülüyor.
31 Mart seçim sonucunda CHP’nin büyük bir başarı hikayesi yazdığı ve ülkenin ekonomik kapasitesinin dörtte üçünü oluşturan coğrafyada da halka hizmet olanağını bulduğu bir ‘’siyasi tablo’’ oluştu.
CHP ve AK Parti karşılaştırması
CHP’ nin 2019’ da 11 büyükşehir belediyesi vardı, bu kez Hatay’ ı kaybetti; Balıkesir, Bursa ve Denizli ile MHP’nin yönetimindeki Manisa’yı da kazanarak büyükşehir belediyesi sayısını 14’e çıkarmayı başardı. Ayrıca; 2019’ da kazandığı 10 il belediyesine ek olarak 11 il belediyesini daha kazanarak il belediyesi sayısını 21’ e çıkardı.
Bu arada; 2019’ da kazandığı ilçe belediyesi sayısı 180 iken bu sayı 337’ ye yükseldi. Öte yandan; CHP; 2019’ da 50 olan belde belediyesi sayısını 61’ e yükseltti. Böylece; ülke çapındaki 250 belediyesini 433’e çıkaran CHP; aldığı yüzde 37.77 ‘’oy’’ oranıyla birinci parti oldu. Buna karşılık; AK Parti 2019’ da kazandığı 15 büyükşehir belediye başkanlığının 4’ünü (Bursa, Balıkesir, Denizli, Şanlıurfa) kaybetti, CHP’den Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı aldı ve büyükşehir belediye başkanlığı sayısı 12’ye indi. Bu tablo; AK Parti açısından önemli bir kayıptır.
Bu arada; AK Parti 2019’ da kazandığı 24 il belediyesinin yarısını kaybetti, il belediyesi sayısı bu kez 12’ ye düştü.
Ayrıca; AK Parti ‘nin 2019’ da kazandığı ilçe belediyesi sayısı 514 iken bu sayı bu kez, 158 kayıpla 356’ ya indi, belde belediyesi sayısı da 203’den 169’a düştü. Böylece; 2019’da ülke düzeyinde 756 olan belediye sayısı 549’a düşen AK Parti; yüzde 35.47’lik ‘’oy’’uyla siyasi yaşamında ilk kez ikinci parti konumuna geriledi. Bu veriler; CHP açısından büyük bir başarıyı, AK Parti bakımından da yenilgiyi gösteriyor.
SONUÇ OLARAK
31 Mart seçim sonuçları; CHP açısından başarıyı umuda dönüştürme, AK Parti bakımından da ‘’serin kanlı’’ bir biçimde yenilginin muhasebesini yapma ihtiyacını ortaya koyuyor.