İzmir Körfezi'nin yerel seçimlerin konusu olmaması düşünülemez. "Üç vakte kadar yüzülebilecek..." masallarına hazırlıklı olmalıyız.
Bırakın yüzülebilir olmayı yaşanabilir olmaktan bile günbegün uzaklaştırılmaktadır.
Hep gemi söküm diyoruz, ekolojik, toplumsal, kültürel yıkımlarından söz ediyoruz. Ama, Körfezimizde birçok tersane, tekne imal ve çekek yerleri de vardır.
Peki bunların ekolojik ve çevresel etkilerini, bu alanlarda alınan önlemleri biliyor muyuz? Yoksa herhangi bir önlem alınmadan mı yapılmaktadır bu işler?
Tersane, tekne imal ve çekek yerlerinin çevresel yönetimleri hakkında yönetmelik vardır. 7 Aralık 2022 tarihli ve 32036 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Bu Yönetmeliğin amacı. "...Ülkemiz kıyı alanlarında faaliyet gösteren tersane, tekne imal ve çekek yerlerinde inşa, tadilat ve/veya bakım onarım faaliyeti sonucu ortaya çıkan ve deniz kirliliğine ve deniz tabanında birikim oluşturarak uzun sürede ekosistem tahribatına sebebiyet veren kirleticilerin çevresel yönetimine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Yasaklar ve uyulması gereken kuralların bazılarını yazayım:
Deniz yüzeyi üzerinde kontrolsüz ve uygun önlem alınmaksızın raspalama, boyama, bakım-onarım amaçlı kesim, zımpara ve montaj işlemlerinin yapılması yasaktır.
Tesislerde gerçekleştirilen faaliyetlerde ulusal ve uluslararası sözleşmeler ile yasaklanmış olan malzemelerin kullanımı yasaktır.
Bakım/onarım amacıyla tesise gelen gemilerde; bakım onarıma esas alandaki 26/12/2004 tarihli ve 25682 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yer alan tüm atıkların ilgili mevzuata uygun olarak alındığının tespiti yapılmadan işleme başlanması yasaktır.
Faaliyet alanında oluşan tüm atık suların sahada toplanması esas olup, arıtılmadan deşarj edilmesi yasaktır.
Tesislerde Atık Yönetimi Yönetmeliği ile 12/7/2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sıfır Atık Yönetmeliğine uygun şekilde atık önleme ve azaltımı için gerekli tedbirler alınır.
Tesislerde temiz üretim teknikleri yaygınlaştırılır..."
Narlıdere ve Güzelbahçe İzmir kentinin merkezindeki ilçelerdendir. Bu ilçelerde de tersane, tekne imal ve çekek yerlerinin bulunduğu nesnel gerçektir. Hatta Narlıdere Sahil Evleri sakinlerinin semtlerinde bulunan tesisten yakındıkları ve bazı önlemler aldıklarını da biliyoruz.
Bu önlemler yeterli midir? Sadece konutlara doğru gelen tozların engellenmiş olması tüm sorunları çözmüş müdür?
Güzelbahçe ve Narlıdere' deki bu tesislerin Resmi Gazete' de yayımlanmış önlemleri aldıkları, tutmaları zorunlu olan belgeleri tuttukları teftiş ve incelemelerle saptanmış mıdır?
Tesislerin denize etkili oldukları alanda beş ayrı noktadan örnekler alınarak deniz tabanlarına ve suyuna etkileri belirlenmiş midir? Ayrıca etkili olma olasılığı olmayan deniz alanlarından en az iki noktada bu işlemler yapılmış mıdır?
En önemlisi, çalışanlar eğitimli midirler?
Sizce?
Evet, yetkinin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda ve örgütünde olduğunu biliyoruz. Ama sorun tümüyle İzmir' de ve Körfez’de.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Güzelbahçe ve Narlıdere Belediyeleri Başkan adaylarından hangileri bu sorunların farkındalar acaba?
Elbette bu tür tesislerin olduğu diğer ilçeler için de geçerlidir sorumuz.